(29.09.12) - Kavga, nice devrimcilerin yiğitliklerine tanıklık etmiştir bu topraklarda. Denizler'den, Mahirler'den, İbolar'dan devranılan direniş bayrağı Ölüm Oruçları'nda, Ulucanlar'da ve 19 Aralık'ta leke sürülmeksizin dalgalandırılmıştır. Bu zaman dilimi içerisinde nice yiğit devrimci, kavganın en büyük bedeli olarak canlarını koymuştur ortaya. Her biri ayrı bir yiğit, ayrı bir destan yazarıdırlar. Osman Yaşar Yoldaşcan da bu “mimarlardan” biri, devrime adanmışlığın, fedakarlığın ve bedel ödemenin en iyi temsilcilerinden biri olmuştur.

ODTÜ birinciliğinden devrimci önderliğe...

Osman Yaşar Yoldaşcan, 1967 yılında 46 bin aday arasında ODTÜ Fizik bölümünü birincilikle kazanır. Derslerinde son derece başarılıdır. Derslere girmese bile sınavlardan yüksek not alır. Öyle ki düzen, hocaları aracılığı ile kendisine kapı da aralar. Hocaları “dünya çapında bir fizikçi dehası” gördükleri Osman'ı okulda kalmaya ikna edebilmek için derslere girip girmemesini sorun etmezler.

Ancak Osman çoktan devrimci mücadelenin içinde bulmuştur kendisini, TİKB saflarına katılmıştır. Onun için düzenin köprüleri çoktan yıkılmış, devrim kavgasının engin denizlerine yolculuk başlamıştır bile.

Direniş bayrağı Osman'ın ellerinde

12 Eylül, Türkiye devrimci hareketi için bir yenilgi olmuştu. Elbette bu ilk planda ideolojik bir yenilgiydi. Küçük-burjuva devrimciliğinin yenilgisi... Ancak tüm savrulmalara, kaçışmalara rağmen devrim ve sosyalizm kavgasını sürdürme inancı ve iradesini koruyanlar da vardı.

Bunlardan biri de Osman'dı yine... 12 Eylül faşizminin ve teslimiyetin karşısında devrimci direnişi yükseltmenin kararlılığındaydı.

Bu kararlılık, kaldığı evde kuşatıldığı 29 Eylül günü bir kez daha gösterdi kendisini. Düşman ordusuna teslim olmayan Osman, ancak 3,5 saat süren çatışmanın ardından yakalanabilecekti; ölümsüz olarak...

Kavga yeni Osmanlar yaratıyor!

Giden hiçbir devrimcinin yeri boş kalmıyor. 29 Eylül günü Osman'ın ellerinde dalgalanan bayrak '84, '96 ve 2000'de Ölüm Orucu direnişçilerinin, '99'da Ulucanlar'da destan yazan devrimcilerin, 19 Aralık'ta bedenini devrime siper edenlerin, 2000'li yıllarda düşmanla sokak ortasında çarpışanların, devrim için her türlü bedeli ödemeye hazır olanların/ödeyenlerin ellerindeydi. Aynı bayrak bugün, devrime hazırlanma çağrısı yapan komünistlerin ellerinde dalgalanıyor.

Yoldaşcan'ı, katledilişinin 32. yılında bir kez daha saygıyla anıyoruz.