Okul katliamının psikolojisi – Mehveş Evin

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 18 Aralık 2012
  • 05:43

Amerika-Connecticut’taki ilkokul katliamı iki önemli tartışmayı gündeme getirdi:

1. Bireysel silahlanma. 2. Otizmle şiddet ilişkisi

Adam Lanza (20), Newtown kasabasının ilkokulunda 20 çocuk ve annesi dahil, 6 yetişkini öldürüp intihar etti. Bu korkunç okul katliamı, ABD’de ilk değil. Bireysel silahlanmanın çok yüksek olduğu ülkede, son olmayacağı da maalesef ortada.

Newtown faciası, Amerikalıların silahlanmayla ilgili görüşlerini değiştirebilir: Huffington Post’taki bir ankete göre olaydan sonra silahlanmanın sınırlanmasını isteyenlerin oranı yüzde 43’ten yüzde 50’ye çıktı.

Silahlanmanın yol açtığı felaket ortadayken, medyada Lanza’nın psikolojisine dair yazılanlara bakmakta fayda var: Çünkü Lanza, ‘Amerikan sapığı’ filan değil.   

Lanza, abisinin ve arkadaşlarının tarifine göre Asberger sendromluydu. Ancak uzmanlar, otizmin ‘yüksek fonksiyonlu’ bir türü olan Asberger sendromunun şiddetle bağlantısının bulunmadığını ısrarla söylüyor.

Planlı şiddetle alakaları olmaz

Adam Lanza, ‘Çok zeki, fakat aşırı utangaç, endişeli ve yalnız’ olarak tanımlanıyordu. Seattle Times’a konuşan Asberger uzmanı Eric Butter, “Bu özellikler, Asberger Sendromu tarifine uyuyor. Evet, otizmde ani patlamalar, bağırmalar gibi agresif davranışlara rastlanır.

Ancak Newtown’daki gibi  planlı, hedefli bir şiddetle alakaları yoktur. Bu tip trajediler, çok farklı kişiliklerde ve farklı psikolojik profillerdeki insanların elinden çıkabiliyor” diyor.  

Aynı sözleri, dünyadaki tüm Asberger sendromu uzmanları tekrarlıyor. Toronto Star’ın haberine göre Kanadalı uzmanlar, Asberger sendromunun değil, ancak teşhis veya tedavi edilmemiş vakaların şiddetle bağlantılı  olabileceğini belirtiyor.

Kurallara sıkı sıkıya uyarlar

Asberger teşhisi ve danışmanlığı yapan, Toronto’daki Redpath merkezinin direktörü Kevin Stoddart, yıllardır suçla Asberger arasındaki bağlantıya dair haberleri tarıyor.

Stoddart, “Asbergerli bazı kişilerin suça karışabileceğini biliyoruz. Ancak yüzde 99.9’u tamamen yasalara uyan vatandaşlar. Suç işlemiş olanların çok çok az bir yüzdesi, şiddete başvurabilir” diyor.

Toronto Çocuk Hastanesi’nin direktörü Dr. Wendy Roberts ise, Lanza’nın başka zihinsel hastalığı veya davranış bozukluğu olabileceğine dikkat çekmiş:

“Asbergerli kişiler, kuralların çok farkındadır. Kurallara uyarlar hatta başkalarını bu konuda uyarırlar. Belki Lanza, duygusal olarak onu çok zorlayan bir dizi olay yaşadı. Bu çocuklara, 8-10 yaşları arasında davranışsal terapiyle yardım etmek hayatidir.”   

Anlayacağınız Newtown katliamının nedeni, Lanza’nın Asberger sendromlu olması değil. Önemli olan, kendilerini toplumun dışına itilmiş hissedebilen bu insanlara zamanında, doğru yardımı yapabilmek. Bunun yolu, okuma-üfleme ve doğal yöntemler değil, bu işin uzmanına başvurmak.

ASBERGER NEDiR?

* Asberger sendromu (AS), gelişimsel bir bozukluk. Otizmin hafif bir türü olarak da tanımlanıyor. Uzmanlar, Asbergerliler hakkında farkındalığın çok az olduğunu belirtiyor. Bu yüzden teşhis ya yapılamıyor, ya geç yapılıyor.

* Asbergerli kişiler, normal ve yüksek zekalı olur. İlgi duydukları alanlar az fakat yoğundur. Sosyal becerileri zayıftır. Rutine takıntılı, değişkenliğe kapalı ve sosyal durumları okuyabilme yeteneği olmadığı için endişe seviyeleri yüksek olabilir.

* 30 yıldır Asbergerli çocuk ve yetişkinlerle çalışan danışman Carol McMullen, çoğu Asbergerli’nin ‘reddedilmiş, anlaşılmamış, büyük ihtimalle itilip kakılmış’ olarak büyüdüğünü söylüyor. Bunun neticesinde anksiyete ve depresyondan muzdarip olabiliyorlar.

Milliyet / 18.12.12