Nihadioğlu’ndan Netaş Grevi üzerine...

  • Arşiv
  • |
  • Sendika
  • |
  • 17 Aralık 2012
  • 13:22

İmkânsızı başarmak ve Netaş Grevi

Netaş (Northern Elektrik Malzemeleri) fabrikası 1969 yılından itibaren Ümraniye bölgesinde faaliyettedir. Ayrıca birkaç ilde bulunan şubeleri de üretim halindedir. 1975 yılında üyesi oldukları Tek Metal İş sendikasının ihanetine uğrayınca Maden-İş sendikasında örgütlenirler. Netaş sermayesi sendikal ihanet çetesi Tek Metal-İş sendikasıyla birlikte birçok işçinin işine son verir. Netaş işçileri bu saldırıya direnişle karşılık verir, fabrika işgal edilir. Polisle ve eylem kırıcılarla çatışılır ve sonunda direniş kazanılır.

Ancak dönem 70’li yıllardır. 60’lı yıllardan başlayan ve giderek militanlaşan güçlü bir sınıf hareketinin kendini toplum genelinde gittikçe hissettirdiği bir süreçtir söz konusu olan. Bugünün sınıf hareketine ilham veren, o dönemin işyeri işgalleri, grevler ve direnişlerle işçi sınıfı kazanımlar hanesine eklenen kazanımlarla haklarını genişletmiştir. 1975 Netaş grevini yaratan ve kazandıran işte bu 60’lı yıllardan itibaren ağırlığını ortaya koyan sınıf hareketidir. 61’de büyük saraçhane mitingi 63’te fiili grevle, grev hakkının önünü açan Kavel grevi, 1965 sıkıyönetime neden olan Zonguldak madenci direnişi, 66’da büyük Paşabahçe Direnişi gibi sınıf mücadelelerine damga vurmuş direnişler vardı. 70’li yılların henüz başı ise 15-16 Haziran İşçi Direnişi’ne tanık oldu. 75 Netaş grevi böylesi güçlü bir zeminden beslenerek kazanımla taçlandı.

Ancak 18 Kasım 1986 yılında gerçekleşen Netaş grevi, çok farklı sosyal koşullar içerisinde oluştu. 24 Ocak kararlarının uygulanmasını esas alan 12 Eylül cuntası, başta işçi sınıfı hareketi olmak üzere tüm toplum üzerine bir karabasan gibi çöktü. Kazanılmış haklar tümden gasp edildi. Sendikalar kapatılır, ilerici nitelik taşıyan sendikacılar ve işçiler tutuklanır. Grevler yasaklanır. Deyim yerindeyse yaprağın dahi kımıldamadığı bir kesitte, henüz cuntanın tüm ağırlığının hissedildiği bir anda Netaş işçileri yeniden tarih sahnesine çıkarlar. Hem de 12 Eylül’ün yenilgi ve teslimiyet ruhuyla değil, 60’lı ve 70’li yılların militan damarını taşıdığını hissettirerek ortaya çıkarlar. 12 Eylül’de kapatılan Maden-İş sendikasından sonra açılan Otomobil-İş sendikasında örgütlü olan işçiler, TİS sürecinin tıkanmasıyla beraber greve başlar. 3150 işçi 93 gün direnir. 163 grev gözcüsü vardı ve her gün en az 500 işçi aktif bir görev üstleniyordu. İşçiler 88 maddelik toplu sözleşme taslağını kendileri hazırlayarak Netaş sermayesine dayattılar. İstedikleri ücret artışını sağlayabildikleri gibi bazı sosyal hakları da kazanabildiler. Örneğin 12 Eylül yasalarında yer alan yıllık 4 ikramiye hakkı 6 ikramiyeye çıkardılar. Ayrıca işten atılan işçiye 3 maaş tutarında işsizlik parası ödenecekti. Disiplin kurullarında işçi ve işveren eşit sayıda temsil edilecek, başkanlık dönüşümlü olacaktı.

Taban iradesine ve inisiyatifine dayanan, filli-meşru bir mücadele hattı sınıfın kazanımında önemli bir yerde durmaktadır. Netaş grevinin en önemli deneyimi budur. İnisiyatifi sendikaya bırakmak yerine kendi ellerine almışlardır. Ki o dönem sendikalara egemen olan hava “Bu yasalarla grev olmaz” havasıdır. İşçi sınıfı iyi örgütlenmiş taban iradesini ortaya koydu, bu irade hem pasif sendikal anlayışı hem de 12 Eylül’ün faşist yasalarını aşarak önemli bir mevzi oluşturdu. İşçi sınıfı ve emekçilerden dayanışma talep ettikleri gibi o dönem sürmekte olan Derby greviyle de sınıf dayanışmasını yükselttiler.

Yıllar sonra bugün, sermayenin 12 Eylül yasalarına dahi tahammül edemediğine tanıklık ediyoruz. Yeni sendikalar kanunu iş kolu birleştirme oyunu ve baraj engeliyle fiilen pek çok sendikayı işlevsiz hale getiriyor. Fakat aynı döneme denk düşmek üzere sınıf içerisinde hareketlenmelerin yaşandığına da tanıklık ediyoruz. Birçok iş kolunda yaşanan direnişlerle beraber, metal işçileri Türk Metal çetesinin ihanetine karşı yeni bir çıkış yolu arıyor. Bu anlamıyla başta Bosch ve Renault gibi büyük fabrikalarda Türk-Metal çetesinin hükümranlığını sorgulamakta, Birleşik Metal İş ön plana çıkmaktadır. Fakat asıl önemli gelişmeler ve kalıcı kazanımlar metal işçilerinin taban birliği yaratıldıktan sonra inisiyatifin işçilere geçtiği bir süreçte yaşanacaktır. Bu süreç hiçte uzak değildir. İlham kaynağı ise Netaş gibi grevler olacaktır.

Zeynel Nihadioğlu
Edirne F tipi Cezaevi/A-6/17