“Müzakereyle sonuç alınamaz!”

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Röportaj
  • |
  • 27 Temmuz 2012
  • 11:50

(27.07.12) - İşçi sınıfının hakları bir bir gasp edilirken son dönemde bir kez daha gündemde kıdem tazminatının fona devri ve gaspı var. Faşist darbe döneminde bile el uzatılamayan kıdem tazminatı, fon yalanıyla gasp edilmek isteniyor.

Kıdem tazminatının fona devri ve gaspı üzerine Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Mersin Şube Başkanı Savaş Gürkan’la konuştuk.


“Mezarda kıdem tazminatı”

- Kıdem tazminatının fona devri ve gaspı uzunca bir süredir hükümet ve sermayenin gündeminde. Fona devir, işçi sınıfı ve emekçiler açısından nasıl sonuçlar yaratacak?

Savaş Gürkan: AKP hükümeti ustalık dönemi olarak ifade ettiği bu dönemde işçi ve emekçilerin onlarca yılda kazandığı hakları bir bir gasp etme çabaları içinde. Özellikle işçi sınıfı açısından son kale diyebileceğimiz kıdem tazminatına gözlerini dikmiş durumdalar. Mevcut durumda işçiler 30 günlük brüt ücret üzerinden kıdem tazminatı almaktaydı. Yeni düzenlemeyle bu rakam 14 güne indirilecek. Amaçlanan patronlar için dikensiz bir gül bahçesi yaratmaktır. Yeni taslakta işveren payı % 1.5’e indiriliyor. Daha basit bir ifadeyle bu düzenleme ile işçinin cebindeki 100 liranın 53 lirası işverenin cebine aktarılıyor. Bu hesaplama asgari ücret üzerinden böyle. Tabi ki ücret yükseldikçe kesinti  daha da artıyor.

Yeni “fon” düzenlemesiyle işçiler ancak ölüm ve emeklilik halinde kıdem tazminatı alabilecek. 15 yıl çalışacaksın tazminatın yarısını almaya hak kazanacaksın, diğer yarısını da emeklilik ya da ölünce alabileceksin. AKP hükümeti döneminde işçiler tarafından “mezarda emeklilik” diye bilinen bir yasa çıkarılmıştı. Benzetme yapılacak olursa fon uygulaması da “mezarda kıdem tazminatı” anlamına geliyor. Dolayısıyla yapılmak istenen düzenlemenin esası işverenlere yeni kaynaklar aktarmaktır. Tabiî ki bunların yanında işçi çıkartmak artık daha kolay olacak. Özellikle TİS, grev gibi dönemlerde sendikalara ve işçilere işçi çıkartma yoluyla baskı yapılacak. Böylelikle işverenler için işçi çıkartmak maliyetli bir iş olmaktan çıkacak. Hükümet gerek işsizlik sigortası fonu gerekse kıdem tazminatı fonunda birikecek trilyonlarca liranın % 40’ını hazine fonlarına aktarabilecek. Bu zaten yaptıkları bir uygulama. Bu paralar sadece hükümet için değil aynı zamanda işverenlere de kriz bahanesiyle kullandırılacak.

- Mevcut durumda bu saldırı nasıl püskürtülebilir? 

Savaş Gürkan: Bu saldırıyı püskürtmek için başta örgütlü işçiler olmak üzere bütün emekçilerle ortak bir mücadele örgütlenmeli. Bu anlamda ülke genelinde örgütlü ve örgütsüz işyerlerinde bilinçlendirme faaliyetleri yapılmalı ve kitlesel gösteriler örgütlenmelidir. Başta konfederasyonumuz Türk-İş olmak üzere konfederasyon ayrımı gözetmeksizin birlikte hareket edilmeli. Bu saldırıyı püskürtmenin başka yolu yok. Hükümetle, işveren sendikalarıyla müzakere etmekle sonuç alınacağını düşünmüyorum.

- Türk-İş ve DİSK’in kıdem tazminatına dokunulması “genel grev” nedenidir, açıklamaları vardı. Bu iddiaların sizce hayata geçirilmesi mümkün mü?

Savaş Gürkan: Türk-İş Genel Kurulu’nda kıdem tazminatına yönelik bir saldırı genel grev sebebidir kararı var. Ancak genel kurulda karar aldık demek yeterli değil. Bunu yaşama geçirmek için yerellerden başlayan bir süreç örgütlenmelidir. İşçiler bilgilendirilmeli, örgütlü-örgütsüz ayrımı yapmadan çalışmalar yürütülmelidir.

Kızıl Bayrak / Mersin