Malatyalı: Sözün bittiği yerdeyiz!

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Röportaj
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 10 Eylül 2012
  • 14:57

(10.09.12) – Ankara'da İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Merkezi önünde 200 günü aşkın süredir direnen Cansel Malatyalı, kararlı mücadelesini kazanımla sonuçlandırmakta kararlı. Malatyalı, direniş süreci üzerine sorularımızı yanıtladı.

- Direnişin 200. gününde bir eylem gerçekleştirdiniz. Direnişiniz boyunca neler yaşadınız? Gelinen aşamada buna dair neler söyleyebilirsiniz?

- İftiralar, kara çalmalar ve bir sürü yaftalar yapıştırdılar üstüme. Gerçekten onlar bunları yaptıkça insan daha da bir hırslanıyor, daha sarılıyor yaptığı direnişe. Bugüne gelene kadar çok olay yaşadım. Hepsi yazıldı, çizildi. Arabaların üzerimize sürülmesinden, çadırımıza alkollü bir şekilde saldırılmasına kadar birçok olay yaşadık ve karda kışta buraya kadar geldik. Direnişin 100. ve 200. günlerinde yürüyüşler yaptık. Ancak bu işe bir çözüm bulunmadıkça eylemim devam edecek. Dediğim gibi kazanmak için açlık grevi de olsa her türlü eylem biçimini deneyeceğim.

- Bu süre zarfında İMO yönetiminin bir görüşme talebi oldu mu?

- 3-3,5 aydır sürekli görüşmemiz oluyor. Kişilerle ya da heyetlerle birçok görüşme yaptık. Belediyelerde iş bulacağız vs. diye oyaladılar. Sonrasında telefonlarıma çıkmadılar. Ben pankart asma eylemiyle muhatap aradım. Ama muhatap olarak polisleri gönderdiler. 4 defa gözaltına alındım. Pankart asma eylemimim nedeni masaya oturup çözüm istemekti. Kendileri demokratik kitle örgütü olduklarını iddia ediyorlar. Devrimciliklerini, sosyalistliklerini görelim dedik maalesef başka şeylerle karşılaştık. Şu an ne düşündüklerini bilmiyorum ama benim direnişim devam edecek.

- İMO genel merkezine pankart asma eyleminin ardından TTB, TMMOB, KESK ve DİSK'in ortak bir açıklamayla eyleminizi kınamaları söz konusu. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Onların kirlilikleri de açığa çıkmış oldu. İMO yönetiminin polis çağırmasına destek vermiş oldular. Hepsi emek kurumu ama bu açıklamayla bunun tam tersi olduğunu gösterdiler. Yarın alanlara dökülecekler kendi emekçileri için hak arama mücadelelerine girecekler. Devlete nasıl kafa tutacaklar? Hangi hakkı isteyecekler? Bir tane emekçinin direnişini görmezden gelerek ya da kınayarak savunduklarıyla çelişmiş oldular. Bilmiyorum, diyecek birşey bulamıyorum. Ben 6 aydır yazdım, çizdim, konuştum. Sözün bittiği yer derler ya işte oradayım. Ama tekrarlıyorum direnişimden asla vazgeçmeyeceğim.

Kızıl Bayrak / Ankara