(15.09.12) - Güney Afrika'da binlerce maden işçisinin grevine azgınca saldırarak onlarca işçiyi katleden devlet, devam eden grevleri sona erdirmek için 'sert önlemler' alacağını açıkladı.

Hükümet adına yayınlanan açıklamada, "yasadışı toplantı düzenleyen ve silah taşıyanların sert şekilde cezalandırılacağını" belirtilerek maden işçileri hedef gösterildi

Marikana'da Lonmin şirketinin platin madeninde çalışan ve polisin 34 işçiyi katledilmesinin ardından da grevlerini sürdüren işçilerin bazı sendikaların desteğini alarak genel grev hazırlıkları yapmaları patronları ve sermaye hükümetini azgınlaştırıyor.

Marikana'da başlayan grev, ülkedeki diğer madenlere de sıçrayarak birçok madenin kapatılmasına ve Güney Afrika'nın değerli taş ihracatının sekteye uğramasına neden oldu.

Maden işçilerine tehdit açıklaması Cumhurbaşkanı Jacob Zuma'nın kabinesindeki güvenlik heyetinin toplantısından sonra yapıldı. Zuma, 34 işçinin vurulmasının ardından açıklamalar yapıp 'konuyla ilgilendiğini' ifade etmişti. Zuma'nın 'ilgisi' yapılan açıklamayla görülmüş oldu.

Adalet Bakanı Radebe ise tehditleri tekrarlayarak “yasadışı protestolara katılanlar” için “hızlı ve sert bir biçimde cezalandırılacağını” söyleyip “Hükümetimiz bu olanlara daha fazla tahammül göstermeyecektir” dedi.

Lonmin şirketi, hala işçilerin talep ettiği ücret artışını kabul etmeyerek işçilerin karşısına polis terörüyle çıkıyor.

Maden işçilerinin temsilcisi Molisi Phele, şirketin talebin gerisinde kalan ücret önerisi için şunları ifade etti: “Madencilerin söylemek istediği şey, bu teklifin bir hakaret olduğu. Lonmin'e gidip bize hiçbir şey vermedikleri için teşekkür mü edeceğiz?”

Hükümet ve patron yanlısı Ulusal Madenciler Sendikası ise 'sektörde büyük iş kayıplarının yaşanmasından ve şiddetin artmasından endişe duyduklarını' belirterek grevci işçileri karalamaya çalıştı. Grev sürecinin başında patron adına grevcilere saldıran Ulusal Madenciler Sendikası işbirlikçi kimliğini bir kez daha gösterdi.