Kürecik'te neler oluyor? - Çiğdem Toker

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 23 Mart 2012
  • 05:29

Milletvekillerinin giremediği; fakat ABD'li askerlerin TBMM kararı olmaksızın gelip çalışmaya başladığı Malatya Kürecik'teki NATO Radar Üssü çok hızlı ilerliyor.
Önce, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone arasında 'mahrem' bir anlaşma imzalandı.

Sonra ABD'li askerler Malatya'ya geldi.
Ardından, ABD'li savunma devi Raytheon'un taktığı bantla birlikte radar üssü faaliyete geçti.
Şimdi sıra, askeri kışlada. 
ABD'li sivil ve askeri personelin (kaç kişi oldukları bilinmiyor) kalıcı konaklaması başta olmak üzere; çok amaçlı bir kışla için hazırlıklar başladı. 
Kışla deyince, akla bizim Mehmetçiklerin şafak saydığı binalar gibi bir bina gelmesin.
İçinden yüzlerce kilometre uzunluğunda optik kablolama yapılacak, yedekleme sistemi, yer altı sığınağı bulunan yüksek teknolojili bir elektronik üsten söz ediyoruz. 
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bu teknolojik kışlaya hazırlık niteliğinde, bir ihale gerçekleştirdi bile:
Kürecik Kışlası İmar Planı ve İmar Uygulaması projesi.
 MSB'nin Malatya İnşaat Emlak Bölge Başkanlığı'nın yaptığı ihalenin tahmini bedeli 59 bin 674 liraydı. 
İki firma teklif sundu.

İhaleyi yaklaşık 50 bin lira bedelle, Utta Planlama Projelendirme Danışmanlık Ltd. şirketi aldı. Bakanlıkla şirket arasında hizmet sözleşmesi imzalandı.

'BİLGİ VERMEK SUÇ'

Utta Planlama, Ankara merkezli, ofisi Aşağıayrancı'da bulunan, deneyimli mimar ve şehir plancılarından kurulu 25 yıllık bir şirket.
Portföyünde önemli imar ve planlama örnekleri var.   

MSB ile yapılan hizmet anlaşmasının kapsamı hakkında bilgi sormak üzere aradım. Telefonda konuştuğum nazik yetkili, bilgi vermelerinin mümkün olmadığını, imzaladıkları gizlilik sözleşmesi uyarınca 'bilgi vermenin suç teşkil ettiğini' bakanlığa başvurmam gerektiğini söyledi. 
Teşekkür edip kapattım.

Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın, bütün çabalarına rağmen, bu konudaki sorularına başta Meclis olmak üzere hiçbir devlet kurumundan tek satırlık resmi yanıt alamadığını hatırladım.

TUHAF BİR TABLO

Tuhaf bir tabloyla karşı karşıyayız...

Yeni anayasa, eğitimde model değişikliği yahut MİT Kanunu söz konusu olduğunda, adeta kutsanan TBMM iradesini; sıra radar üssüne geldiğinde dikkate almayan, bilinmezlerle dolu bir başka ve girift bir irade...

Afganistan'a, Somali'ye asker gönderirken ihtiyaç duyulan bir Meclis'e, Amerika'dan gelecek askerler için ihtiyaç duyurmayan...

Hakiki anlamda  bir 'milli menfaat' konusu olan radar üssünü,  yasama organında müzakere etmek yerine  bürokratik (ve üstelik 'mahrem') bir kararla kurduran...
Füze savunma sistemiyle ilgili nihai karar henüz alınmamışken, yol haritasının önümüzdeki Chicago Zirvesi'nde yani mayıs ayında netleşmesi beklenirken, bize telaş ettiren...

'Radar üssünü açıklandığı gibi ABD değil NATO kuruyorsa, neden o mahrem anlaşma ABD Büyükelçisi ile imzalanıyor?' dedirten...

'1 Mart tezkeresinin ABD'de yol açtığı travmanın tekrarlanma ihtimali mi? Yoksa PKK'yla mücadele konusundaki işbirliğinin bilmediğimiz bir yeni ayağı mı?'
Hangisi diye sorduran...

Akşam / 23.03.12