Kulak mollaları ve klasik taktikleri – Ezgi Başaran

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 26 Nisan 2012
  • 05:19

Siyasilere özgü bu 'AMA'lı taktiktir tiyatrocuları, doktorları, avukatları toplumun gözünde yabancı ve düşman statüsüne getiren.

Şehir Tiyatroları halktan uzak, kapsayıcı değilsiniz...
Tiyatrocu soruyor: Madem uzak, niye yüzde 70 doluluk oranıyla, artan izleyici sayısıyla oynanıyor oyunlarımız?
Mütedeyyin insanların seveceği oyunlar oynanmıyor...
Tiyatrocu soruyor: Ne gibi oyunlar mesela?
Geleneksel oyunlara yer verilmiyor...
Tiyatrocu soruyor: Geleneksel tiyatrodan kastınız nedir? Karagöz?.. Ortaoyunu?..
Bizim paramızla bizim değerlerimize hakaret edemezsiniz.
Tiyatrocu soruyor: Bir hakaret örneği gösterebilir misiniz?
Cinsel fantezilerinizi gidin özel tiyatrolarda yapın.
Tiyatrocu soruyor: Cinsel fantezilerimizin sergilendiği bir tiyatro oyunu örneği verebilir misiniz?
Bu sorulara mantık ve bilgi içeren herhangi bir yanıt bulunamamıştır. 

***

Siz doktorlar paragözsünüz, tek derdiniz muayenehaneleriniz...
Doktor soruyor: Türkiye’de 120 bin doktordan sadece bininin muayenehanesi olduğuna göre siz bu genellemeyi hangi terazide yaptınız?
Hastalara hakkıyla bakmıyorsunuz, tabii sonra hasta yakınlarından dayak yiyorsunuz...
Doktor soruyor: Sağlıkta dönüşüm adlı yeni politikayla hastaya ayırdığımız süre 5 dakikaya inmişken bizi öldürmek yerine hastayı müşteriye dönüştüren bu sistemi sorgulamanız gerekmez mi?
Bu sorulara mantık ve bilgi içeren herhangi bir yanıt bulunamamıştır. 

***

Duruşmalara girmeyerek davayı uzatıyorsunuz, süreci kilitliyorsunuz...
Avukat soruyor: Biz mi uzatıyoruz, yoksa dijital delillerin sahih olmadığını gösteren bilirkişi raporlarını teyit edecek bir kuruma göndermeyen mahkeme mi?
Duruşmalara girmeyerek siyasi bir hareket yapıyorsunuz, yargılamayı etkiliyorsunuz...
Avukat soruyor: Biz mi siyasi hareket yapıyoruz, yoksa aylarca savunmaya CD imajlarını vermeyen, hayati bilgileri adli emanete saklayan, iddianamede kilit isimler olarak sözü edilen eski Genelkurmay Başkanı’nı ve kuvvet komutanını tanık olarak dinlememekte ısrar eden mahkeme mi?
Bu sorulara mantık ve bilgi içeren herhangi bir yanıt bulunamamıştır. 

***

Birtakım kulak mollaları var. Yaprak dolma şekline getirilmiş cümleleri tıkamışlar duyma organlarına, dinlemeden, bilmeden, okumadan konuşuyor, sayfa sayfa yazıyorlar.
Çok bilirmiş gibi ezberletilmiş propaganda metinlerini tekrar üstüne tekrar... Tekrarladıkça ezber de pekişiyor, yaygınlaşıyor.
“Tiyatro repertuvarını tiyatrocuların yönetmesi doğrudur AMA...”
“Doktorlara şiddet uygulamak yanlıştır AMA...”
“Dijital belgeler için bağımsız bir bilirkişi raporu istemek avukatların hakkıdır AMA...”
Kulak mollalarının bu ‘AMA’lı tartışma taktiğidir tiyatrocuları, doktorları, avukatları sığ ve aptalca diyalogların ve dolayısıyla aptalca bir hayatın içine çeken.
Neredeyse ömürlerini verdikleri mesleklerinden soğutan.
Siyasilere özgü bu ‘AMA’lı taktiktir tiyatrocuları, doktorları, avukatları toplumun gözünde yabancı ve düşman statüsüne getiren.
İki seçenek var: Ya bu tip bir tartışmanın içinde kulak mollalarıyla kutu kutu pense oynarsınız ya da bir nefes alıp sorulan soruların yanıtlarını ararsınız.

Radikal / 26.04.12