Küçükçekmece BDSP'den açıklama...

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • Eylem ve etkinlikler
  • |
  • 21 Temmuz 2012
  • 16:19

(21.07.12) – İstanbul Atatürk Havalimanı'nda direnişlerini sürdüren Hava-İş üyesi THY işçilerine 21 Temmuz Pazar günü dayanışma ziyareti düzenleyen BDSP'li sınıf devrimcileri, Hava-İş yöneticilerinin de müdahalesiyle direniş alanından uzaklaştırıldılar.

Kızıl Bayrak gazetesinin 13 Temmuz 2012 tarihli sayısında çıkan “Grev yasağına ve işten atmalara karşı mücadelenin tıkandığı nokta… THY direnişi ya da bekleyişi” başlıklı yazı üzerinden işçilerle başlayan tartışma sendika yöneticilerinin de devreye girmesiyle fiziki taciz boyutuna ulaştı.

Küçükçekmece BDSP, direniş alanında yaşanan olaya ilişkin açıklamasında, Hava-İş yönetiminin tahammülsüz ve saldırgan tutumunu kınarken, direnişçi THY işçilerine de sendika bürokrasisini aşıp, hem sendikalarına hem de direnişlerine sahip çıkma çağrısını yineledi.

Küçükçekmece BDSP'nin açıklaması şöyle:

Hava-İş Sendikası'nın eleştiriye tahammülsüzlüğü ve saldırganlığı üzerine

Küçükçekmece BDSP olarak bugün (21 Temmuz) sınıf devrimcilerine yönelik gerçekleşen tahammülsüzlüğü ve saldırgan tutumunu teşhir ediyor ve tüm ilerici, devrimci güçleri Hava-İş yönetiminin bu tutumu karşısında tavır almaya çağırıyoruz.

Küçükçekmece BDSP olarak THY direnişinin başından beri gerçekleştirdiğimiz destek ziyaretlerinden birisini de bugün (21 Temmuz) gerçekleştirdik. Aynı zamanda sendikanın iş yeri temsilcisi olan direnişçi işçilerden birisinin talebi ile 13 Temmuz tarihli Kızıl Bayrak’ta çıkan “Grev yasağına ve işten atmalara karşı mücadelenin tıkandığı nokta… THY direnişi ya da bekleyişi” başlıklı Küçükçekmece BDSP imzalı yazıyı bir kısım direnişçi işçi ile okumaya başladık. Ancak kısa bir süre sonra niyetin “tartışma” olmadığını anlamış olduk.

Direnişçi işçiler tarafından “Değerlendirmeyi şahıs olarak kimin yazdığını öğrenme isteği” gibi politik bir tartışma zemininden yoksun ve saldırgan bir biçimde yürütülen tartışmada sınıf devrimcileri olarak direnişçi işçilere karşı sağduyumuzu koruyarak tartışmayı yürütmeye çalıştık. Ancak kısa sürede sendika bürokratlarının devreye girmesiyle asıl niyet açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Direnişçi işçilerle yürütmeye çalıştığımız tartışma sırasında bir BDSP çalışanına bir sendikacı tarafından hem sözlü hem de fiziksel tacizde bulunulmuş ve sendikacının bu tutumu üzerine tepki göstermemizin ardından aralarında Hava-İş Başkanı Atilay Ayçin’in de bulunduğu sendikacılar da olaya müdahil olmuş ve sınıf devrimcilerine tahammülsüzlüklerini tehdit ve direniş alanından kovmayla göstermişlerdir. Bunun karşısında sendikanın tutumu sınıf devrimcileri tarafından teşhir edilmiş ancak ufukları sendikaya hapsolmuş direnişçi işçiler tarafından sendikanın tutumunu sahiplenen bir irade gösterilmiştir.

Kuşkusuz ki biz sınıf devrimcileri için Hava-İş yönetiminin bu tutumu şaşırtıcı değildir. “Grev yasağına ve işten atmalara karşı mücadelenin tıkandığı nokta… THY direnişi ya da bekleyişi” başlıklı yazımızda açık bir şekilde sendikanın direnişi kazanıma götürmekten uzak bürokratik yapısı teşhir edilmiştir. Bunun karşısında verecek politik bir yanıtı olmayan Hava-İş Sendikası'nın tahammülsüz ve saldırgan bir tutum sergilemesi son derece anlaşılırdır. Burada anlaşılmaz ve bizim açımızdan kabul edilemez olan ise direnişçi işçilerin aldığı tutumdur. Sendikanın tahammülsüz ve saldırgan tutumu direnişçi işçiler tarafından sınıf devrimcilerinin kendilerini ifade etmelerine dahi fırsat vermeden sahiplenilmiş ve tepkileri tamamen sendikaya yedeklenen gerici bir hal almıştır.

Küçükçekmece BDSP olarak Hava-İş yönetiminin tahammülsüz ve saldırgan tutumunu bir kez daha kınarken, direnişçi THY işçilerine de sendika bürokrasisini aşıp, hem sendikalarına hem de direnişlerine sahip çıkma çağrımızı yineliyoruz.

Küçükçekmece BDSP
21.07.12