Köprü - Derya Sazak

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 10 Nisan 2012
  • 05:22

Zonguldak Çaycuma Köprüsü’nün yıkılması sonucu Filyos Çayı’na uçan bir minibüs ve otomobilde bulunan 15 kişinin ölümü bir Türkiye klasiği olan “ihmal”in ötesinde asıl küresel ısınmaya bağlı çevre felaketi boyutuyla da tartışılmalıdır

Bu yıl “Sibirya soğukları” nitelemesi yapılan sert bir kış yaşandı.

Doğuda Van Bahçesaray ve Muş hâlâ kar altında.

Anadolu da yoğun kar aldı.

Havaların ısınmasıyla birlikte yıkıcı fırtına ve seller çevre sorunlarına yol açıyor.

Ekili araziler, bağlar bahçeler su altında kalıyor.

Hatay ovası bu kış sular altında kaldı, havaalanı kapandı.

Çevreciler ısı farklılıklarına dayalı ani doğa olaylarının insanlığı yakın gelecekte gıda başta yeni sorunlarla karşı karşıya getireceğini savunuyorlar. Endonezya’da, Japonya’da yaşanan deprem sonrası tsunami felaketleri kitlesel yıkıma yol açtı. İnsanlar evlerinden, yurtlarından oldular. Açlık tehlikesiyle karşılaştılar. Fukuşima Nükleer Santralı’ndaki sızıntı nedeniyle tehdit küresel boyutlara ulaştı. Toprak ve su kirlendi.

Karbon emisyonları düşürülmedikçe ve dünyamız bu hızla ısınmaya devam ettikçe tehlikenin sınırları da genişleyecek.

Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, Filyos Çayı’ndan saniyede 750 metreküp su aktığını, Bolu, Karabük ve Ilgaz’daki dere ve çayların üçte birinin buradan gittiğini belirterek, “Bir anda ısınma gittiği için su yüksekliği de su akışı da fazla oldu” diye konuşmuş.

Televizyon haberlerinde de görülüyor.

Nehrin yatağı normal zamanların birkaç katı genişlemiş.

İşte sorun tam da bu noktada, “Su akar Türk bakar” özdeyişine uygun gelişiyor.

Nehrin debisi yükselmekle kalmıyor, yerel basın ve vatandaşların gözlemiyle “çöktü çökecek” denilen 61 yıllık Çaycuma Köprüsü de çöküyor. Üzerindeki araçlar nehre uçuyor. 15 ölü.

Köprü çöktükten sonra uzmanlar konuşuyor:

“Eriyen kar sularının ayakları daha da fazla aşındırmış olması çökmeyi tetiklemiştir. 61 yıldır kullanımda olan köprünün düzgün aralıklarla ve standartlara uygun bir şekilde bakımı yapılmadığından kullanım ömrü tamamlanmıştır.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Çaycuma’ya gitti. “5 milyon lira ödenekle bu nehir ıslah edilmez. Umarım bu ders olur. Bu olayda siyasal iktidarı eleştirmek gibi bir duyguya kapılmak istemiyorum. Taşkınlar her yıl oluyor” diye konuşmuş.

Ancak son dönemde ilgili bakanlıkların ve bürokrasinin sorumluluk ve ihmallerinin kuşku götürmeyeceği can kayıpları birbirini kovalıyor. Esenyurt’taki çadır yangını, Tuzla’daki tersane kazaları, Aşkale’de gölette donan TEDAŞ personeli, Adana’da patlayan baraj kapağı nedeniyle Göksu Nehri’nde kaybolanlar.

Ve Çaycuma’da 15 ölüm.

Portekiz’de bir bakanın çöken köprü nedeniyle istifasını anımsıyoruz.

Bizde böyle şeyler olmaz.

Kusurlu; köprünün çökeceğini göremeyen minibüs sürücüsüdür. Bir de yüzme bilmeyen vatandaşlarımız! 

Milliyet / 10.04.12