Kibirden mi, korkudan mı? - Umur Talu

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 21 Mart 2012
  • 12:56

Sayın Egemen Bağış;

Bir memlekette “(bir kısım) halk itirazı” olduğunda tek suçlu halk ilan ediliyorsa…

Ne siz onca tedrisat ettiğiniz ABD’den, AB’den bile bir şey öğrenmişsiniz…

Ne de biz Mısır’dan Suriye’ye “halk” üstüne bir sürü laf etmiş sizlerden bir şey anladık!

***

Fakat mesele şu herhalde:

Devlet siz değilseniz; haklı muhalif duygularla devlete itiraz önemli bir şeydir.

Devlet siz olduğunuzda ise, herkes devletleşmelidir.

Ama tarih öyle değil.

O yüzden…

Egemen olabilirsiniz…

Lakin ilelebet değil.

Tarih akar, günler geçer, ömürler biter, güçler tükenir, fikirler yenilenir, hukuk ve toplumlar kendini tazelemeye uğraşır.

Yumurtalar da çürür; zaman ve toprak her bedeni, her nedeni, her neticeyi, her muktediri de çürütür!

***

Böyle şahsi mektup tadında yazı adetim değil.

Zaten İdris Naim Şahin’e yazmadım mesela!

Ne ki ziyadesiyle demokrasiden bahseden, AB MaBe diye en çok koşturanlardansınız.

Fakat protesto için havalanmış bir “yumurta”yı dahi silah yaptınız!

Bir çocuk size bir yumurta attı ve onu terörist yaptınız, canınıza kast etmiş saydınız, kör olma ihtimalinizden bahsettiniz, o kıza istenen 5 yıllık hapsi; başka çocukların üç yumurtasına istenen daha da çok hapsi; bir poşuya istenen onca yılı normal gördünüz.

Nasıl yaptınız bunu?

Kibirden mi, korkudan mı?

Egemen olduğunuz için mi; egemenlik aynı zamanda zincirlerden başka kaybedilecek kocaman bir sürü şey olduğu için mi?

Bir genç bu kadar mı endişelendirdi sizi?

Bir yumurtadaki itiraz cesareti mi; boynu eğiklik telkin etmiş bir cumhuriyet üstüne, şimdi boyunların kendine eğilmesini isteyen neo-muhafazakâr demokrasiyi sallıyor?

***

Bir de buyurdunuz ki…

Karşıt fikirler birbirine yumurta atsa, memleket kadınbudu köfteye döner!

Allah aşkına siz hangi memlekette yaşadınız; yaşıyorsunuz?

Önceki gün nerede, dün neredeydiniz?

Alın size memleket:

Nice kentinde ateş, şiddet, ceberut devlet, gazlar, molotoflar, kendi evinde tutsak insanlar, kendi topraklarında 30 yıldır savaşan ordu, halkını gaza boğan güvenlik, vurulmuş kan içinde polisler, kendi evini yakan ahali, evlatlarının geleceğini kurutan nefret, bu toprağın gençlerinden 50 bin ölü, “karşıt görüş”ten yılların milletvekilinin yüzünde yumurta değil, polis yumruğu!

Alın size memleket:

ABD işgaline ortaklık için Afganistan’a gönderdiğiniz 12 askerin yan yana tabutu.

Alın size memleket:

Devlet yanlışlıkla “yumurta” yağdırdığı için hayat diye ipine asıldıkları katırlarının yanına serilmiş çoluk çocuk 34 köylü.

Alın size memleket:

Burası Türkiye, İsrail değil diyen “dindar nesil”in bile koluna yapışmış kolluk; 4.5 yıl hapis biçmiş suçlama.

Alın size memleket:

Örgütsüz Ogün’le gurur fotosu çektiren polis amcasına terfi!

Alın size kadınbudu:

Birbirlerine yumurta attıkları için, değil mi; onca erkek katletti karılarını, kızlarını.

13 yaşındaki kızın yaşı iki kat tecavüzcüsü memleket kadınbudu köfteye dönmesin diye mazur görülebildi.

Alın size kadınbudu:

Karakolda karşıt fikir tartışmasıydı; karakolda bir kadına evire çevire dayak. Memleket köfteye dönmesin diye, tekme tokat.

Alın size köfte:

Memleket köfteleşmesin diye; cezaevinde aç bırakılan, şiddete, tacize, tecavüze uğrayan çocuklar!

Alın size “karşıt fikirler birbirine yumurta atsa kadınbuduna dönmesin” diye cezaevleri dolmuş, dava kuyrukları yığılmış, her memleket köşesinden “örgüt üyesi” fışkırtan devlet!

***

O yüzden…

Yumurtadan korkmuş olabilirsiniz ama…

Çok daha korkuncu oluyor; kadınbudu köfteye dönmesin diye sık sık cehenneme döndürülen memlekette!

Ne var ki; bir çocuğun hayatına misilleme bunca huzur veriyorsa size; sizi bu kadar rahatlatıyorsa…

Burası (“karşıt” açıdan) egemenler için hakikaten cennet olmalı!

Yumurta asla kör etmese bile…

Civcivin mutlak gözü oyulmalı!

Haber Türk / 21.03.12