(16.11.07) - TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu tarafından kentsel dönüşüm ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada; “Dönüşüm kelimesi aslında; bir yerin "mevcut fonksiyonun değişimini, bir başka fonksiyona geçişini" ifade etmektedir. Kentin Seka alanının; fabrika alanından yeşil alana, kamusal aktivite alanına değişimi, dönüşüm için örneklenebilir.
Bu bağlamda kentimizde yapılan konut üretimleri kentsel dönüşüm değildir. Tam anlamıyla yapılı çevrenin ıslahına yönelik bir çalışma da değildir. Sadece konut üretimidir.
Dünyada eskimiş, köhnemiş yapı alanlarının ıslahı, sağlıklaştırılması amacıyla yapılan ve kentsel iyileştirme denilen bu uygulamalarda "konut üretimi", iyileştirmenin esas amacına destek olarak yapılmaktadır. Konut üretmek, ıslahı mümkün olmayan yapılara, yani yıkım gereken yapılara çözüm olmaktadır.
Basından gördüğümüz kazanılmış dava örneği de bu durumu açıkça ortaya koymuştur. Kentsel Dönüşüm yetkisi kullanılarak imara uygun sağlıklı yapılar yıkılamaz.
İmar yasa ve yönetmeliklerine uyum sağlamayan insan yaşamı için tehlike arz eden yapılar varken uygun olanların korunmaması hem amaca aykırıdır hem de ekonomik kayıptır.
Yerel yönetimler kent halkının parasıyla kamu yararına kentsel icraatlar yapar. Aynı zamanda bu icraatlarını yaparken bilgilendirme ve halkın sosyo kültürel yaşamına dair etkileşimler ile halkın beklentilerini de dikkate almak durumundadır” denildi.
Kocaeli’nin deprem bölgesinde olduğunun hatırlatıldığı açıklamada; “8 yıl geçmesine rağmen ulaşım ve altyapı sorunlarımız bitmemişken hızla üretilen konutlar göçle gelenler için midir, yatırım amaçlı ikincil konutlar mıdır?
Mevcut konut stoğunun hatta tüm yapı stoğunun sağlıklı olup olmadığına ilişkin araştırma yapılmış mıdır ki fazla üretim yapılmaktadır? Yani deprem riski için mi yapılmaktadır?
Sağlıklaştırılması gereken yapılarımız vardır, ancak mevcut yapı stoğumuzun gözden geçirilmediği için sadece ve sadece dönüşüm alanlarındaki gereklilikten söz edilmektedir. Oysa kent merkezinde de hala kullanılan hasarlı yapılar bulunmaktadır” denilerek sorunlar sıralandı.
