KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, 21 ve24 Mart tarihlerinde hayatını kaybeden 20 gerillanın “faşist saldırıya karşı gösterdiği kahramanca direnişi” selamlarken, sömürgeci rejimin en çok korktuğu şeyin özgür kadının duruşu olduğunu kaydetti.

KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada yaşamını yitiren kadın gerillalar ve Diyarbakır’da bir gösteri sırasında hayatını kaybeden M. Şerif Demir’i ile 40. yıldönümünde Mahir Çayan şahsında tüm “Kızıldere şehitlerini” andı. KCK ayrıca, Strasbourg’da 4 Nisan’da yapılacak büyük oturma eylemine de katılım çağrısında bulundu.

KOLLUK KUVVETLERİ DİRENİŞ KARŞISINDA HÜSRANA UĞRADI

KCK’nin açıklaması şöyle: “AKP’nin topyekûn savaş konsepti çerçevesinde Newroz’da halkımıza karşı faşist şiddeti tırmandırması ardından 21 Mart’tan bu yana Kürdistan’ın genelinde başlattığı askeri operasyonları giderek yaygınlık kazanmakta ve Kürdistan tam bir savaş sahasına dönüştürülmüş bulunmaktadır. 21 Mart’ta Cudî’de 5 yoldaşın ve 24 Mart’ta Garzan’ın Şêx Cuma alanında 15 YJA STAR militanının bu faşist saldırıya karşı göstermiş oldukları kahramanca direnişi selamlıyoruz. Özellikle Garzan alanında salt kadın gücünün üslenmiş olduğu Şêx Cuma civarındaki kampta Arjîn Garzan komutasındaki özgür kadın militanlarının sergiledikleri direniş ve kahramanlık tüm Kürdistan kadını ve Kürdistan halkı için büyük bir onur abidesidir. İhanet etmiş, koruculaşmış Kürtleri de kullanarak alçakça bir biçimde gizliden kampa sızma usulüyle saldırıyı gerçekleştiren AKP’nin kolluk kuvvetleri karşılaştıkları direniş karşısında hüsrana uğramış ve darbe yemişlerdir.

SÖMÜRGECİ REJİM ÖZGÜR KADINDAN KORKUYOR

Kürt toplumunda tahribat yaratmayı, toplumun dokularında aşınma geliştirerek toplumu teslim almayı önüne koyan AKP’nin özel savaş politikası temelinde gelişen ve özellikle Özgür Kadın Hareketi’nin kampına karşı ihanetçi Kürtleri kullanmış olması en alçakça yöntemlere başvurduğunun en açık göstergesidir. Çünkü sömürgeci rejimin en çok korktuğu şey özgür Kürt kadınının duruşudur. Özgür Kürt kadınının her türlüğü egemenlikçiliğe karşı başkaldırısı önemli bir toplumsal başkaldırıdır. Bu temelde büyük bir fedakârlığı sergileyen ve kahramanlığı geliştiren genç Kürdistan kadını karşısında çaresizliğe düşen ve ürküntüye kapılan egemenler, psikolojik savaş yöntemleriyle çeşitli saldırılar geliştirdikleri bilinmektedir. Kürdistan halkının öz evlatları olan, kadın toplumunun en duyarlı-fedakar kesimi olarak halkının özgürlüğü ve haysiyetli, onurlu, şerefli bir yaşam uğruna dağlara çıkan ve egemenlere karşı özgür kadın kimliğiyle direnişi yükselten Arjînlerin, Berfînlerin kahramanlık destanı tüm Kürdistan halkına ve Kürdistan gençliğine bir çağrıdır; Önder Apo’yla özgürce ve kimlikli yaşam çağrısıdır.

ŞERİF DEMİR İÇİN BAŞSAĞLIĞI DİLEĞİ

Halkımızın bu değerli kahraman evlatlarına tüm riskleri göze alarak büyük bir fedakarlıkla sahip çıkması ve bu uğurda M. Şerif Demir’i şehit vermesi, bu çağrının doğru algılandığını göstermektedir. Değerli şehidimiz M. Şerif Demir’in ailesine ve tüm Kürdistan halkına başsağlığı diliyor, tüm halkımızı şehitlerine daha güçlü bir şekilde, serhildan ruhuyla sahip çıkmaya çağırıyoruz. Kürdistan gençliği, kadını ve erkeğiyle, Arjînlerin, Berfînlerin yolunda sömürgeci-faşist zulme karşı direnerek özgürlüğünü kazanacaktır. Biz Arjîn yoldaş şahsında bu değerli şehitlerimizi saygıyla anıyor, anılarını, büyük amaçları olan özgürlük mücadelesini yükselterek yaşatacağımız sözünü veriyoruz.

30 MART TÜRKİYE DEVRİM HAREKETİNİN ÖNEMLİ BİR GÜNÜ

30 Mart tarihi Türkiye Devrim Hareketi’nin önemli bir günüdür. Mahir Çayanların egemenlere ve faşizme karşı başkaldırı direnişinin yükselişe geçtiği ve şahadete ulaştıkları gündür. Biz 30 Mart’ın 40. yıldönümünde Türkiye Devrim Önderi Mahir Çayan şahsında tüm Kızıldere şehitlerini anıyor, onların anısına bağlılığın gereği olarak Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’ni halkların kardeşliği temelinde yükselterek bizlere bıraktıkları bayrağın özgürlük mücadelesinde hep dalgalanacağını belirtiyoruz.

STRASBOURG’DAKİ EYLEME KATILIM ÇAĞRISI

Halkımızın bütün çağrılarına ve taleplerine rağmen AKP hükümeti ısrarlı bir biçimde Önder Öcalan üzerindeki hukuksuz ve ahlaksız bir biçimde sürdürdüğü ağırlaştırılmış tecridi sürdürmektedir. Buna karşı “Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi” tarafından Strasburg’da başlatılan açlık grevi ise 30. gününü geride bırakmış durumdadır. Değerli açlık grevi eylemcileri, fiziki anlamda gelişen her türlü zorlanmalara rağmen ısrarlı bir biçimde eylemlerini sürdürmekte ve ne kadar kararlı olduklarını ortaya koymuş bulunmaktadırlar. Bu temelde Önderliğimizin de doğum günü olan 4 Nisan gününde açlık grevi eylemiyle dayanışma amacıyla uluslararası kurumların önünde bir oturma eyleminin yapılması öngörülmektedir. Bizler, Avrupa’da yaşayan tüm halkımızı yapılacak olan bu büyük oturma eylemine katılmaya ve değerli açlık grevi eylemcileriyle dayanışmaya çağırıyoruz.”

ANF – 30.03.12