KCK Newroz’da ne yapacak? - Baki Gül

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • Kürt Sorunu / Azınlıklar
  • |
  • 15 Mart 2012
  • 14:15

Her Newroz öncesinde Türk medyasında klasik bir yaklaşım var. İktidarlar değişse de devletin medya alanındaki Newroz algısı değişmiyor. Her Newroz öncesi “PKK eylem yapacak! Provokasyon olacak” haberleri ile ortamı germeye çalışan Türk medyası; haberlerle polis ve askerin şiddetini meşrulaştırmaya, Newroz’a katılanları ise kriminalize etmeye çalışır. Ama bu çabalar nafile çabalardır. Çünkü Newroz’un mayası tutmuştur. Tarihselliği güncelle doğru halka da buluşmuştur. Özellikle son 30 yılda Newroz, Kürt özgürlük hareketinin karakteriyle şekillenmiştir. Her katılım politik bilinç düzeyini, her söylem Kürtlerin halk iradesini bütünlüklü olarak yansıtmaktadır. Her yıl Newroz’un temel sloganlarına baktığımızda bunu rahatlıkla görebiliriz. 
1990’lı yıllarda kitlesel eylemlerle kutlanmaya başlanan Newrozlarda “diriliş ve kurtuluş” sloganları önplandaydı. O yılların Cizre ve Nusaybin ile Amed Newrozları hala belleklerdedir. 2 binli yıllara gelindiğinde bir halk olarak özgürlük ölçüleri ve siyasal statü ile temsil söylemleri temel mesaj olmuştur. PKK’nin kurucusu ve lideri Abdullah Öcalan ve gerilla bütün Newrozların bileşkesi olarak kendisini dışavurur. Demokratik Özerklik Kürt halkının siyasal statü talebi olarak ortaya çıkarken; siyasal temsilde ise PKK ve Öcalan olgusu temel olarak ifade edilir. Tabii ki bu ifade tarzının milyonlarca insan tarafından dile getirilmesi önemsenmesi gerekir. Yüzlerce merkezde milyonlarca insanın bütün engellere rağmen alanlara çıkması, taleplerini haykırmasını dikkate almak gerekir. Eğer Newroz bu yönü ile ele alınmaz ve böyle okunmazsa yıllarca siyasal iktidarların yaptığı gibi kendini kandırma durumu devam edecektir.
2012 Newrozu arefesinde Türk medyasında yaygın olarak yapılan haberlere baktığımızda, iktidarın yaklaşım ve söylemlerine kulak kabarttığımızda klasik inkarcı ve “askeri akılla” Newroz’a yaklaşım gösterildiğini görmekteyiz.  Hükümetin bu Newroz’dan korkması gayet doğal. Aklı evvel iktidar temsilcileri aylardır KCK operasyonlarını savunuyor ve ‘artık 30 kişi biraraya getiremezler’ diyorlar. 
Türk medyasının bu söylemlerini provokatif ve psikolojik savaş alanında Newroz’a katılımı sınırlayacak tarzda yansıtması ise devletin bilinçli tercihini ortaya koyuyor. KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, “Ben burada açıkça söylüyorum, böyle bir şey asla sözkonusu değildir, tümüyle yalandır” sözleri ile bu haberlere karşı tavrını ortaya koyuyor. 
Bu sözleri hükümet ve Türk medyası iyi okumalı. Çünkü KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’ın her yıl Newroz öncesi yaptığı açıklamlar ve verdiği mesajlar oldukça önemli. Çünkü o mesajlar alanlarda karşılık buluyor. Alanlarda ortaya çıkan tablo ise yılın siyasal gidişatına karekter kazandırıyor. Karayılan bu yılki Newroz öncesi mesajında 2012 yılının Kürtler için ne kadar önemli olduğunu söylerken, KCK Yürütme Konseyi’nin son yaptığı toplantıyı hatırlattı ve şu mesajı verdi: “Bu bir test olacaktır. Amed ve İstanbul Newrozu’na güçlü katılım, Kürt halkının KCK adı altında sürdürülen siyasal soykırıma bir cevabı olacaktır. Bu nedenle ben hiç kimsenin psikolojik savaşın yarattığı yalan haberlere aldanmadan, büyük bir şenlik havasıyla kutlamak üzere herkesi Amed Newrozu’na katılmaya çağırıyorum. Bizden yana asla herhangi bir taşkınlık geliştirilmeyecektir.” 
İşte Karayılan bu Newroz’un daha kapsamlı, daha çok mesaj veren ve Kürtlerin toplumsal eylemlilik sürecinin doruk noktası olmasını zorunlu kılıyor. Dolayısıyla KCK’nin Newroz’a atfettiği mesaj her yönü ile doğru okunmak durumundadır.
Zaten geçen kış aylarına rağmen alanlar hiç boş kalmadı. 8 Mart eylemleri ise AKP’nin bu söylemlerinin ne kadar gereksiz olduğunu ortaya koydu. Yüzbinlerce kadın, Kürt kadın hareketinin öncülüğünde alanlardaydı. Gayet radikal, yaygın ve kitlesel eylemler aslında 2012 Newroz’unun hangi özellikte geçeceğini de gösteriyor. 21 Mart 2011’den bugüne Kürtler büyük badireler atlatarak geldi. Kürtler 2012 Newrozu’nun sloganın “An Azadî An Azadî” olarak belirledi. Türkçesi “Ya Özgürlük Ya Özgürlük”. Kararlılık, dik durma ve kesin sonuca gitmeyi içeriyor bu slogan. Şimdiden onlarca merkezde binlerce kişi bu sloganı haykırıyor. Şimdiden zindandaki meslektaşlarımız başta olmak üzere herkesin Newroz bayramını kutluyorum...

Yeni Özgür Politika / 15.03.12