“Kayıp kemikleri neden saklanıyor?”

  • Arşiv
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 15 Aralık 2012
  • 15:21

(15.12.12) – Cumartesi Anneleri, 403. kez olan eylemlerinde Urfa'da kaybedilerek katledilen Ahmet Kalpar'ın dosyasını gündeme getirdi. Eylemde, kayıpların akıbetinin açıklanması ve sorumluların cezalandırılması için devlet yetkilileri göreve çağrıldı.

Galatasaray Lisesi önünde biraraya gelen kayıp yakınları, “Failleri belli, kayıplar nerede?” pankartı açarak yere oturdular. Eylemde kayıp resimleri ve karanfiller taşındı.

İlk sözü kayıp Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun aldı. Yıllardır eylemlerini sündürdüklerini dile getiren Tosun, kayıplar mücadelesinin hikayesinin bilindiğini belirtti. İnsan Hakları Haftası’nda olduklarını hatırlatan Tosun, bu hafta yine 100'e yakın insanın tutuklandığını vurgulayarak, bu durumu kınadıklarını dile getirdi. Yıllardır hiçbir çözümün getirilmediğini ifade eden Tosun, insan hakları için mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek herkesi destek olmaya çağırdı.

Kayıp Nihat Aydoğan'ın eşi Halime Aydoğan da bir konuşma yaparak, eşinin korucular tarafından karakol komutanının gözleri önünde öldürüldüğünü belirtti. Aydoğan, eşine ait kemiklerin kendilerinden saklandığını verilmediğini vurgulayarak, kemiklerin neden saklandığını sordu. Aydoğan, ziyaret edebilecekleri bir mezarın olması için, yetkililerden eşine ait kemiklerin verilmesini istedi.

Hasan Ocak'ın kardeşi Ali Ocak da bir konuşma yaparak, yakın zamanda Mehmet Ağar'ın “Kurduğumuz müthiş bir sistem var ve halen sürüyor” sözünü aktararak, kurulan bu sistemin, işkence, yargı terörü, katliamlar olduğunu vurguladı. Kurulan bu sistemin AKP eliyle sürdürüldüğünü, Türkiye'nin güneydoğu sınırlarında beslenen çetelerle, oraya konuşlandırılan Patriot füzeleri, NATO askerleriyle yeni katliamlar, savaşlar yapılacağına dikkat çekti. Kardeş Ocak, cumartesi eylemleri devam ettiği sürece insan haklarının Türkiye'de olmayacağını söyledi.

Bu hafta ki açıklamayı Meral Şahin okudu. Açıklama, kayıp Ahmet Kalpar'ın sürecini anlatan şu sözlerle başladı: “DEP Siverek İlçe Teşkilatı üyesiydi. 07 Aralık 1993 günü Bucak Aşireti’ne mensup Osman Kaçak, yanında silahlı, yüzü maskeli 2 kişi ile birlikte fırına gelip 'Sedat Ağa seni çağırıyor' dedi. Onu beyaz Renault marka araca bindirip götürdü. Sonrasında kendisinden haber alınamadı.”

Başvurulan bütün makamlardan olumsuz yanıt alındığını, yıllarca bu bölgede kaybedilme olayların Bucak Aşireti, jandarma, valilik, polis ve savcılık işbirliğinde yapıldığını, bunun da Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan 13.08.1997 tarihli Susurluk Raporunda belgelendiği işaret edildi.

Dönemin tüm devlet yetkililerinin sorumlu olduğu ve hepsinin yargılanması gerektiği belirtilen açıklamada, kontra örgütlenmelerin açığa çıkartılması talep edildi. Eylem haftaya yapılacak açıklamanın çağrısı yapılarak bitirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul