(02.04.12) – İzmir'de temel siyasal sorunlara dair yapılan seminerler dizisi devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda yapılan "Demokrasi ve devrim", "Bağımsızlık ve devrim", "Kadın sorunu ve devrim" seminerlerinin ardından bugün de "Ulusal sorun ve devrim" başlıklı bir seminer gerçekleştirildi.
Seminer saat 14.30'da Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi Derneği'nde gerçekleştirildi. Sunum ilk olarak konunun kapsamının ortaya konması ve geçmiş seminerlerde ele alınan demokrasi ve bağımsızlık kavramları ile ilişkilerinin üzerinde durularak başladı. Ulusal sorunun hayli önemli bir sorun olduğunun, özellikle coğrafyamızda Kürt sorunu biçiminde kendini gösteren halinin ciddiyetinin vurgulanmasının ardından konuya dair teorik çerçeveye geçildi.
Bu bölümde marksist-leninist literatürde ulusal soruna dair ortaya konan perspeftif aktarıldı. Ulus kavramı ve ortaya çıkışı, ulusal sorunun tarihsel aşamaları, ulusların kaderini tayin hakkı ve gönüllü birlik üzerinde durularak komünistlerin bu ilkeleri hangi gerekçelerle savunduğu ifade edildi. Bu anlatımın ardından ise somut olarak Kürt ulusal hareketinin incelenmesine geçildi.
Öncelikle Kürdistan coğrafyasının tarihçesi ve özgürlük hareketlerinin gelişim süreçleri anlatıldı. 16. yy ile başlayan ve ardından 4 parçaya bölünerek sömürgeleştirilen Kürdistan'ın özellikle Cumhuriyet sonrası büyük isyanlara tanık oluşundan bahsedilerek bu isyanlara önderlik eden feodal unsurların süreç içerisinde düzene eklenmesi ifade edildi.
Kürt aydınlarının gerek Menderes döneminde gerekse 27 Mayıs cuntası ile birlikte maruz kaldıkları saldırılar da aktarıldıktan sonra modern Kürt hareketinin temellerinin 70'lerin toplumsal muhalefeti içersinde şekillenişinin altı çizildi. PKK'nin devrimci bir program ile yaptığı çıkış ele alınarak programının yapısı incelendi.
12 Eylül yenilgisine karşı ulusal bir çıkış ile direnen PKK'nin 92'ye kadar yaşadığı evrim anlatıldıktan sonra '92 yol ayrımı sürecine değinildi. Bu dönemde yaşanan tıkanmanın aşılamaması ve hareketin yönünü Kürt orta sınıflarını yanına alarak sürdürmeye çevirdiği, sınıfsal yöneliminin tahribata uğradığı ve bu sürecin Öcalan teslimiyeti ile perçinlendiği ifade edildi.
Burada İmralı süreci üzerinde Öcalan'ın çeşitli argümanlarından da yararlanılarak duruldu. Ardından ise hareketin 2005-2006'da yeniden bir toparlanma yaşadığı ve ilerici, demokrat bir biçim alarak Kürt burjuva sınıflarının çizgisinde bir karakter aldığı ifade edildi.
Sunumda sosyalist hareketin tarihsel olarak Kürt sorunu konusundaki tutumu ve hataları, düzenin bu konudaki çözümsüzlüğü ve ulusal mücadele veren çeşitli ülkelerden örnekler verilerek silahlı reformizm kavramları da ele alındı.
Son olarak komünistlerin bu konudaki tutumları ve önerdikleri çözüm, devrimci çözüm tartışıldı. Soru cevap bölümünde ise Kürt hareketine ne sınırlarda destek olunması, ulus yerine halk kavramının tercih edilmesi, sol hareketin HDK ekseninde düştüğü durum ve Kürt ulusal kimliğinin sınıfsal kimliğin önüne geçmesi gibi pek çok soru sorularak uzun tartışmalar yapıldı.
Yaklaşık üç buçuk saat süren seminer sınıf devrimcilerinin nasıl bir mücadele hattı izleyeceğinin aktarılması ile son buldu.
Kızıl Bayrak / İzmir
