(22.12.07) - Afiş çalışması ve bildirilerimizle ön çalışmasını yaptığımız Erdal Eren’i anma etkinliğimizi bugün İşçi Kültür Evi’nde gerçekleştirdik. Devrim ve sosyalizm şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunun ardından etkinliğe geçildi.

Gençliğin gelecek sorunu ve geçmişin devrimci değerlerini bir arada işlediğimiz etkinliğimizde ilk olarak Erdal Eren ve devrimci hareketi anlatan bir belgesel gösterildi. Belgeselin temel vurgusu, anlatılanın "bizim hikayemiz" olduğu idi.

İlgiyle izlenen belgeselden sonra iki liseli yoldaşımız Erdal'ın savunmasını dramatizasyon tekniğiyle okudu ve canlandırdılar.

Daha sonra İzmir Liseli Gençlik Platformu’nu temsilen bir yoldaşımız söz aldı. İLGP adına yapılan konuşmada liselerdeki sorunlar sıralandı ve Erdal Eren’in uğruna ölümü göze aldığı davasını büyütebilmenin yolunun okullardaki sorunlarımıza karşı örgütlü mücadeleyi büyütmekten geçtiği vurgulandı. Liselerdeki saldırılara karşı "umut"larımızdan başka kaybedeceğimiz bir şey olmadığı, kazanacağımız savaşsız ve sömürüsüz bir dünya olduğu söylendi.

Ekim Gençliği adına üniversiteden bir yoldaşımız da söz alarak, Erdal Eren'in ne ilk ne de son olacağını dile getirdi. Aynı haftaya denk gelen 19 Aralık cezaevleri katliamını örnek vererek sermaye devletinin katliamcı geleneğini teşhir etti.

Yürek İşçileri’nin şiirleriyle renklendirdiği etkinliğimizde son olarak devrimci türkü ve marşları ile Grup Kavel sahnedeydi. Son parça olan "Çav bella" hep bir ağızdan coşkuyla söylendi. 20 liselinin katıldığı anmamızı coşkulu bir atmosferde geçti.

Hafta boyunca kolluk güçlerinin faaliyetimizi engelleme çabası İşçi Kültür Evi’nin kapısına kadar gelerek içeri girme istemine kadar vardı. İçeri girmelerine izin vermedik ve etkinliğimizi başarıyla sonlandırdık.

İzmir Liseli Gençlik Platformu Girişimi