(20.12.12) - 12 yıl önce 19 Aralık 2000 tarihinde siyasi tutsaklara yönelik 20 cezaevine eş zamanlı olarak gerçekleştirilen katliam, İstanbul’da Bayrampaşa ve Taksim'de yapılan yürüyüşlerle protesto edildi.
TKMP: Hesabını soracağız!
Tecrite Karşı Mücadele Platformu (TKMP) katliamın yıldönümünde Bayrampaşa Hapishanesi’ne yürüyüş gerçekleştirdi. Bayrampaşa metro çıkışında toplanan grup, “19-22 Aralık şehitleri ölümsüzdür! Hesabını soracağız!” pankartı açarak sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti.
Hapishanenin bulunduğu alana gelindiğinde TKMP adına basın açıklaması okundu. Basın metninde saldırının öncelikli hedefinin tutsaklar olduğu ve katliamla onların karşılaştığı ama asıl olarak saldırının “o dönem daha çok potansiyel bir tehdit oluşturan devrimci radikal muhalif güçlerin tamamına” yapıldığı belirtildi. Ecevit’in “Cezaevlerine hakim olamazsak IMF reçetelerini yaşama geçiremeyiz” sözü hatırlatılarak katliamın gerçek amacı vurgulandı.
19 Aralık’ın yalnızca katliam değil aynı zamanda direniş olduğu da belirtilerek tutsakların direnişi “saygıyı da övgüyü de hak eden yiğitçe bir tutum ve duruştur” biçiminde tanımlandı.
Eylemde saygı duruşunun ardından katliamın tanıklarından Mehmet Güvel ve Nihat Göktaş ile ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay da birer konuşma yaptı. Eylem Grup Yorum’un marşlarıyla son buldu. HDK de eyleme destek verdi.
Mücadele Birliği: Ölümüne direndiler
Galatasaray Lisesi önünde biraraya gelen Mücadele Birliği Platformu üyeleri, “Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük” yazılı pankart açarak Taksim meydanına kadar yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüş sırasında “Katil devlet hesap verecek!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”, “19 Aralık katliamını unutmadık unutmayacağız!”, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!”, “Devrim savaşçıları ölümsüzdür!” sloganları atıldı. Yürüyüş sırasında ajitasyonla katliamın nedenleri anlatıldı, yer yerde katledilen tutsakların isimleri tek tek okunarak “Ölümsüzdür!” diye haykırıldı.
Tramvay Durağı'nda bitirilen yürüyüşün ardından basın açıklaması okundu. Açıklamada, katliamın vahşice yapıldığı anlatılarak, hedeflenin devrimci tutsakları teslim alarak, F tipi hücre politikasını hayata geçirmek olduğu belirtildi. Hapishanelerde hücre tipi saldırısı ve katliamla toplumunda teslim alınmaya çalışıldığı ifade edilen açıklamada, dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen katliamda devrimcilerin, tarihe geçen bir direnişe imza attıkları, devrim ve komünizm davasına ölümüne bağlı olduklarını bir kere daha gösterdikleri vurgulandı.
Eylem açıklama sonrası 19 Aralık Katliamı’nı anlatan şiirler okunarak devam etti. Şair Selah Özakın şiir okudu, Grup Emeğe Ezgi katliama ilişkin marş seslendirdi. Eylem sloganlarla sona erdi.
İHD: Tecrit öldürür hücreleri kapatın!
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevleri Komisyonu'nun çağrısı ile yapılan eylem, Taksim Tünel'de başladı.
“19 Aralık katliamını unutmadık unutturmayacağız!”, “19 Aralık katliamının sorumluları yargılansın!” pankartlarının açıldığı eylemde, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Faili belli suçlu devler!”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!”, “Tecrit öldürür hücreleri kapatın!”, “Katil devlet hesap verecek!” sloganları atıldı.
Tramvay Durağı'na gelindiğinde öncelikle bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Ardından Sevim Kalman tarafından yapılan açıklamada devletin güvenliğinden ve yaşamından sorumlu olduğu insanlara karşı sınırsız ve ölçüsüz güç kullandığı belirtildi.
Katliamın nedenine dair şunlar söylendi; “19 Aralık operasyonu devletin muhalif güçlere, asıl olarak da devrimci, demokrat, muhalif sol güçlere karşı ezme, yok etme, sindirme amaçlı bir hegemonya sağlama girişimiydi. Toplumsal hafızaya kazınan bu vahşetle birlikte aynı zamanda bütün toplum terörize edilerek suskunluk, tepkisizlik yaratılmaya çalışıldı.”
Dönemin Ceza Ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'un operasyondan sonra “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” ile ödüllendirildiği, tutsakların ise suçlu ilan edilerek dava açıldığı ifade edildi.
Açıklamanın ardından şehit devrimcilerin resimleri yerlere bırakılarak üzerlerine kırmızı karanfiller atıldı. Eyleme HDK, Halkevleri, Emek ve Özgürlük Cephesi'nin de aralarında bulunduğu kurumlar katılarak destek verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul
