İsrail'in kamu hizmeti yasa tasarısı 64 yıllık Filistin tarihini çarpıtıyor - Abir Kopty

  • Arşiv
  • |
  • Ortadoğu
  • |
  • Filistin
  • |
  • İsrail
  • |
  • 16 Temmuz 2012
  • 12:19

İsrail parlamentosu Knesset'te yeni bir yasa tasarısı tartışılıyor: Şimdiye kadar muaf tutulan iki grup, Filistinliler ve aşırı-Ortodoks Yahudiler dahil tüm vatandaşlar için zorunlu kamu hizmeti. Eğer yasa geçerse, askeri hizmetten muaf tutulan 18 yaşındaki her vatandaş başka bir kamu kuruluşunda bir ila iki yıl arasında hizmet etmek zorunda kalacak.

Yakın zamanda hükümetin meseleyi tartışması için atadığı komite, "herkes için kamu hizmeti" önerisi yaptı. Zorunlu olup olmayacağına bu hafta içinde karar verilecek.

2008 yılında, yaklaşık 250 bin İsrail vatandaşı Filistinli, zorunlu kamu hizmetini reddeden, tarihin bu türdeki en büyük dilekçesi olan bir dilekçeye imzacı oldu. Gençlik gruplarının ve sivil toplum örgütlerinin geniş bir koalisyonu, “Zalimimize hizmet etmeyeceğiz!” sloganı altında kamu hizmetine karşı kampanya yürüttü.

Filistinliler ve vatandaşlar olarak bu devlete başkaldırmak için her türlü nedene sahibiz. Uluslararası arenadaki araçlarımız kısıtlı. Oslo Anlaşmalarından beri FKÖ, İsrail vatandaşı Filistinlilerin haklarını savunmayı bıraktı ve uluslararası toplum, İsrail'in “iç işlerine” itiraz etmekten aciz.

On yıllardır halkımızın hakları için mücadelemizi kendimiz yürütmekteyiz: eşitlik, özgürlük ve geri dönüş. Gösteriler yapıyoruz, lobi yapıyoruz, kampanyalar düzenliyoruz, dilekçeler imzalıyoruz, İsrail mahkemelerine başvuruyoruz ve raporlar hazırlıyoruz. Geçmişte, bize eşit muamele edeceğine asla inanmadığımız bir sistem içinde belirli politikalara meydan okuduk. Bu kamu hizmeti yasa taslağı, tüm sisteme meydan okumak için bir fırsat olabilir.

İsrail mesele hakkında  anlamsız isteklerle bombardımana tutuyor: “Devletin yükünden eşit pay almak” veya “Vatandaşlar gönüllü olmalıdır”. Fakat bizim muhalefetimiz, 1948'de Nakbamızla kurulduğundan beri bu devletle ilişkimizi kapsıyor.

İsrail'in bizi 64 yıldır haritadan silmeye, kimliğimizi tahrip ve tahrif etmeye, bu toprağın tarihini silmeye çalışmasına karşın, ayakta kalmayı, kimliğimizi korumayı ve anlatımızı, kültürümüzü ve birliğimizi canlandırmayı başardık. Şaşırtıcı değil, bu çaba her zaman İsrail hükümeti tarafından bir tehdit olarak görülmüştür.

Filistinliler için zorunlu kamu hizmeti, uzun süreli mücadelemizin bir devamıdır. Bu, genç insanları kimliklerinden sıyırmak ve onları sisteme ve uzun vadede askeri doktrine yakınlaştırmak için bir diğer girişimdir. Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Eşkenazi 2010 yılında yaptığı bir açıklamada, 18 yaşındaki tüm vatandaşları bir salonda görmek istediğini, orduya kimin uygun olup olmadığını seçme fırsatı verilmesini istedi. Elemeleri geçemeyenler kamu hizmetinin diğer türlerini yapmakla yükümlü olacak.

İsrail, tartışmaları tüm vatandaşlarının eşitliğini sağlama yükümlüğünden başka yöne çekmek için bu projeyi kullanmak niyetindedir. Irkçı sistemini, 64 yıllık ayrımcılığın mesuliyetini, devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için Filistinlilere yükleyerek meşrulaştırmak amacındadır.

Ancak bu iddiaya karşı çıkan en az iki kalıcı soru var: Hükümet, İsrail'deki Dürzi topluluğu zorunlu askeri hizmetini yerine getirmesine karşın Yahudi askeri “yoldaşları” ile tam eşitlikten faydalanmadığını nasıl açıklayacak? Ve niçin aşırı Ortodoks Yahudiler askerlik ve kamu hizmetinden muaf iken hükümet fonlarından faydalanmaktalar?

Liberal demokratik vatandaşlık kavramında vatandaşların hakları mutlaktır. Aynı kavrama göre yükümlülükler, esas olarak vergileri ödemek ve kanuna uymak olarak tanımlanır. Filistinliler bu yükümlülükleri yerine getiriyor. Ancak İsrail, hakları sadece bir hizmete iliştirmeye çalışıyor: Kamu hizmeti.

Kamu hizmeti hakkında yapılan bu tartışma sürecinde ne Filistin toplumuna danışıldı ne de uluslararası hukukun gerektirdiği üzere temel haklarına etkileyen böyle bir meselede karar alma sürecine dahil edildi.

Aynı zamanda kamu hizmeti kampanyası, Filistinlileri gönüllü ve toplumumuza hizmet etmek istemeyen pasif vatandaşlar olarak tasvir etmeye çalışmaktadır.

Ancak çok sayıda Filistinli genç, hiçbir sadakat testiyle değil, bir dizi temel evrensel değerlerle kabul edildikleri çok sayıda sivil toplum örgütünde gönüllü çalışıyor. Genç insanlar arasında gönüllülüğü teşvik ederken karşılaştığımız zorluklar, toplumların çoğunda karşılaştıklarımızla benzerdir, hele de vahşi tüketim ve sivil toplumun “STK-laşması” çağında.

İsrail'in, Filistinli azınlığın çıkarı için en iyisinin ne olduğunu bilen ve onu gözettiğini iddia eden kendini beğenmiş tutumu, hayatın tüm alanlarında var olan sürekli ayrımcılık ışığında gülünçtür. İsrail devasa kamu hizmetleri idaresi bütçesini, bizim eğitim sistemimize, Arap okullarındaki eksik 8 bin dersliği inşa etmeye, yanı sıra Arap şehirlerinde sanayi bölgelerine yatırım yapmaya ve Nakab'taki (Necef çölü) 45 tanınmayan köyü (İsrail'in resmi olarak tanımadığı ve temel hizmetlerden mahrum bıraktığı köyler – kizilbayrak.net) kalkındırmaya yatırmalıdır. Bu liste uzayıp gidiyor.

Filistinlilerin çoğu için zorunlu kamu hizmetinin hiçbir olumlu yönü yoktur. Bu devletle uzun ve acı dolu tecrübemize dayanarak bu kendini beğenmiş tutumu reddetmek için her türlü nedenimiz var. Eğer yasa tasarısı geçerse, tüm sisteme karşı çıkan toplu sivil itaatsizlik için tarihi bir fırsat olacaktır. Kamu hizmeti buna neden olmayacaktır, o sadece bardağı taşıran son damla olacaktır.

* Abir Kopty, Nasıra belediyesi meclisinin eski bir üyesi ve İsrail'deki Filistinli vatandaşların haklarını savunan Mossawa'nın (Eşitlik) eski sözcüdür.

(Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi The National'daki İngilizcesinden kizilbayrak.net tarafından çevrilmiştir.)