“İşçilerin kürsüsünü kuracağız”

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Röportaj
  • |
  • 09 Nisan 2012
  • 13:46

(09.04.12) – Bir süredir hazırlıkları sürdürülen Taşeron İşçileri Kurultayı 15 Nisan'da Kartal'da gerçekleştirilecek.

İşçi havzalarında ve çeşitli işkollarında çalışmaları süren kurultay öncesinde, Kurultay Hazırlık Komitesi bileşenlerinden OSB-İMES İşçileri Derneği'nin Başkanı Güneş Atalay ile kurultay hazırlıkları ve hedefleri üzerine konuştuk.

- Taşeron İşçileri Kurultayı düzenleme fikri nasıl ortaya çıktı, siz böyle bir çalışmaya neden dahil oldunuz?

Taşeron sistemi kendini belediyeler, tersaneler, tekstil, metal, sağlık vb. Bir dizi alanda kendini gösteriyor. Sistemin bir bütün olarak iş güvencesini ortadan kaldırmak gibi bir niyeti var. Bunu aslında daha ucuz iş gücü, daha fazla kar sağlamak için yapıyorlar. Taşeronlaştırmaya karşı, bu yıl Maltepe Belediyesi taşeron işçileri direniş bayrağı yükselttiler. Sadece atılan işçilerin geri alınması değil, taşeron sisteminin kökten değişmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için belli bir çalışma ortaya koydular. Belirli talepler listesi ile birlikte mücadele yürüttüler. Bu çalışmalarda ortaya birçok olanak ve belirli bir mücadele alanı ortaya çıkarıldı. Bu imkan ve olanakları örgütlü hale getirmek için kurultay yapma düşüncesi ortaya çıktı. Taşeron sistemini enine boyuna tartışarak sorunu ortaya koymak, nasıl bir mücadele ve örgütlenme yaratmak gerektiğini belirlemek için bir kurultay yapma kararı alındı. Maltepe işçileri, özelinde belediye sektöründeki sıkıntıları, sorunları tartışıyor. Ama bakıldığında tersanelerde, metal sektöründe bu çalışma biçimi kendini farklı şekillerde yansıtıyor. Bu yüzden OSİM-DER olarak, bu mücadelelerin birleştirilmesi gerektiği üzerinde hemfikir olduk. Ortak sorunlara karşı birlikte mücadeleyi örgütlemek için çalışmalara başladık.

- Taşeronlaştırma bölgenizdeki fabrika ve atölyelerin çalışma koşullarına nasıl yansıyor? İşçiler taşeronlaşmanın ne gibi sonuçları ile karşı karşıya kalıyorlar?

Ümraniye başta olmak üzere, Sultanbeyli'ye kadar olan bölgede dernek çalışması yürütüyoruz. Özelinde Dudullu Organize Sanayi Bölgesi, İMES Sanayi Sitesi bölgesinde bir çalışmamız var. Organize sanayi bölgesinde ağırlıklı olarak metal işkolunda faaliyet gösteren işletmeler bulunuyor. Tekstil sektörü ve petrokimya da bölgemizde bulunuyor. Tekstil sektöründe sirkülasyon çok yaşanıyor. Genelde taşeron işçileri çalıştırılıyor. Tekstil sektörüne bakıldığında ağır çalışma koşulları, uzun çalışma saatleri, düşük ücretler, kuralsız çalışma karşımıza çıkıyor.

Kriz sürecinden sonra atölyeler işçilerden habersiz bir şekilde kapatıldı ve birçok işçi parasını almadan ortada kaldılar. Tekstil işçileri örgütsüz ve mücadeleden uzak oldukları için bu duruma engel olunamıyor. Fabrikalarda taşeron sistemi işçilerin hak arama ve örgütlenme girişiminde ciddi bir soruna ve engele dönüşüyor. Yani resmi olarak, fabrika bir bütün olarak görülmüyor, parça parça şirketlere bölünüyor. Son süreçte sendikalaşma deneyimi yaşayan Sinter Metal adlı fabrikada 500'e yakın işçi çalışmasına rağmen 30 işçi Sinter Metal A.Ş'de görünüyordu. Diğer işçiler 12 farklı taşeron firmada görünüyordu. Her firmada 50'den az işçi kayıtlı idi. Bununla işçilerin olası sendikalaşması önüne engel çıkartmış oluyorlar. İşyerindeki çeşitli iş güvenliği zorunluluklarından kurtulmak, ekonomik olarak da vergiden kaçmak için yapılıyor. Bu şekilde de işçileri işten atmaları daha da kolaylaşıyor.

- Kurultayı, taşeronlaştırmaya karşı yürüttüğünüz mücadeleye nasıl katkı sağlayacak?

“Sigortasız, sendikasız, güvencesiz çalışmaya karşı kurultaya yürüyoruz” şiarı ile kurultayı örgütlüyoruz. Kurultay; geleceksizliğe, güvencesizliğe karşı bir bayrak aslında. Kapitalist sistem elimizde var olan haklarımızı alıyor. İş güvencesini bu şekilde bitirerek, işçi ve emekçilere güvencesiz ve geleceksiz bir yaşam sunuyor. Kurultaydaki amacımız bu sorunlara karşı, örgütlenmenin önündeki engelleri tartışabilmek ve mücadele taleplerini ortaya koymak. Belli tebliğlerimiz ve önergelerimiz olacak. Öncelikle taşeronluğu enine boyuna anlatacak bir ana tebliğ olacak. Farklı sektörlerde taşeronluk sisteminin nasıl yaşandığını ve sonuçlarının ne olduğunu anlatacak tebliğler olacak. Onun dışında deneyimler kısmında şu an mücadele eden direnişçi işçilere söz verilecek. İstanbul'daki direnişçi işçilerin katılımını bekliyoruz.

Maltepe işçilerinin dışında Çapa taşeron işçileri, Hey Tekstil işçileri, Mepa işçileri de çağrıldı ve kurultay işçilerin kürsüsü haline dönüşecek. Dev Sağlık-İş ve Enerji Sen bu alanda birçok deneyim yaşadılar ve deneyimlerini kurultay günü bizimle paylaşmalarını bekliyoruz. İSİG Meclisi ve Çağdaş Hukukçular Derneği'nden temsilciler de katılacaklar. Serbest kürsü ağırlıklı geçecek olan kurultay işçilerin emeğiyle hazırlanıyor.

Son yapılan sendika genel kurullarında ve birçok alanda kürsüler işçilere kapatıldı. En son yapılan DİSK Genel Kurulu'nda işçilerin dışında herkese söz verildi. Fakat konuşmak için istekte bulunan işçilere söz verilmedi. Altını çize çize belirtiyoruz, kurultay işçilerin kürsüsü olacak. İşçilerin çıkıp taşeronlaştırmaya karşı düşüncelerini anlatacakları yer olacak. Ve o gün işçilerden de belirli birtakım öneriler alarak, bir hat ortaya çıkartacağız.

Kurultay asıl olarak, işçilerin iradesini ortaya çıkarmayı hedefliyor. Burada yaşanan örgütsüzlüğe müdahale ediyoruz. Bir örgütlülük ortaya koymayı hedefliyoruz. Bir mücadele programını, mücadele araçları ile ortaya koymak istiyoruz. Sendikalar el atmıyor. Taşeronda örgütlenmek zor ve bundan kaçınmaya çalışıyorlar. Bunun en yakın örneği Maltepe oldu. Sendikaların sahip çıkmadığı bir tablo var. Bu yüzden, taşeron işçilerinin kendi birliğini açığa çıkarması gerekiyor. Metal sektörü üzerinden sunacağımız tebliğde bunun altını çizeceğiz.

-Sendikalar böyle bir birlikteliğe cevap olmuyor mu. Yeni birlik oluşturma gereksinimi nereden ortaya çıkıyor?

Mevcut sendikalar elini ayağını çekmiş durumda. Taşeron işçilerinin örgütlenmesine yanaşmıyorlar. Taşeron işçilerini örgütleyen kimi sendikalar da var. Onlar da sendika konfederasyonlarının başında bulunan sendika bürokratlarının koltuk kaygılarının hışmına uğramaktalar. DİSK'in son genel kurulunda taşeron işçilerinin konuşturulmaması, Dev Sağlık-İş Başkanı Arzu Çerkezoğlu'na açıktan tutum alınarak, yönetime almamaları.

Dev Sağlık-İş'in binlerce üyesi olmasına rağmen delegasyon sisteminin antidemokratikliği, Enerji Sen'in DİSK'e bağlanmak istenmemesi gibi birçok örnek sayabiliriz. Fiili-meşru bir hat izleyerek örgütlenen, fakat yasal nedenlerden kaynaklı üyelerinden aidat alamayan Dev Sağlık-İş Sendikası'nın, DİSK Genel kurulunda karşılaştığı tutum, DİSK'in kimin ve nasıl bir zihniyetin ellerinde olduğunu gösteriyor. Tabandan gelen bir rahatsızlık var. Onu açığa çıkararak, örgütlü bir hareket yaratmak için hazırlanıyoruz. DİSK ve Türk-İş taşeron örgütlenmesi hem zor bir alan olduğu için, hem de yasal mevzuat açısından çeşitli güçlükler taşıdığı için bu alandan uzak duruyorlar. Yine Maltepe taşeron işçilerini ortada bırakan ve daha sonra belediye yönetiminin karalama kampanyasına ortak olup ikinci kez satarak ihanet eden yine aynı zihniyet.

- Kurultay sonrasında çalışmaları nasıl sürüdürmeyi düşünüyorsunuz?

Süregiden bir Maltepe direnişi vardı. Ücret veya işe geri dönüş taleplerini aşan bir aşamaya geldi. Diğer taşeron işçileri ile bağlar oluştu. Direniş artık taşeronlaştırma sistemine karşı yükseltilen bir mevzi durumuna geldi. Tablo böyle olunca bu oluşan tabloyu birleştirecek, yolunu belirleyecek, hattını çizecek bir araç ihtiyacı doğdu. Bu da, işçilerin biraraya geleceği, tartışacağı bir ortamda ortaya çıkarılacak ve ortaklaştırılacak irade ile aşılabilir. Buna hizmet etmesi amacı ile kurultay çalışmalarına başlandı. Kurultay çalışmalarını yürüten bir hazırlık komitemiz var. Düzenli olarak biraraya gelen, temelde Anadolu Yakası'nda olan işçilerden oluşuyor. Maltepe, Kartal, Ataşehir, Adalar belediyeleri ve yine Tuzla tersanelerinde, Dudullu, Kartal'da bulunan fabrikalarda çalışan işçilere yönelik olarak sürüyor. Şu anda kurultayın propagandası çeşitli araçlar üzerinden yapılıyor. Duyuru çalışmaları yaygınlaştırılıyor. Ön hazırlık sürecinde tüm alanlardaki lokal toplantılarımız sürecek. Kurultay aslında bir başlangıç. Bir güç ortaya çıkartmak, bir örgütlülük oluşturarak taşeron işçileri toparlama niyeti taşıyor. Bu süreci 1 mayıs'la taçlandırmış olacağız. 1 mayıs çalışmalarımızın sınanacağı bir sonuç olacak bizim için. Orda taşeron işçileri olarak pankartımızla yer alacağız. Bu tablodan aldığımız güçle sonraki süreçlere yüklenerek, taşeron işçileri için, mücadele kanallarını açmayı zorlayacağız.

-Son olarak ne söylemek istersiniz?

Kapitalizm taşeronlaştırmayı sistemli bir şekilde hayata geçirerek, tamamen çalışma yaşamına egemen kılıyor. Artık kapitalizm eşittir taşeronlaştırma oldu. Taşeron işçilerinin mücadelesine daha fazla güç katmamız gerekiyor. Herkesi kurultaya güç katmaya, taşeronlaştırmaya karşı mücadeleye çağırıyoruz.

Kızıl Bayrak / İstanbul