İşçiler onar onar ölüyor…

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 01 Nisan 2012
  • 12:01

(01.04.12) – İstanbul Esenyurt'ta 11 işçinin diri diri yakılarak ölüme yollandığı Mart ayına ilişkin işçi sağlığı ve meslek hastalıkları değerlendirmesini açıklayan İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, inşaat sektöründeki işçi ölümlerine dikkat çekti.

Taksim Tramvay Durağı'nda gerçekleştirilen basın açıklamasında, Mart ayında en az 59 işçinin hayatını kaybettiği belirtildi. İnşaat işçileri ile İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe'nin de katıldığı açıklamaya HDK bileşenleri de destek verdi.

“Esenyurt'ta inşaat işçileri diri diri yakıldı!”

“Esenyurt'ta inşaat işçileri diri diri yakıldı! Adalet is-ti-yo-ruz!” yazılı pankartta işçi katliamının yaşandığı şantiyenin fotoğrafı ve iş cinayetinde ölen işçilerin isimleri de yer aldı.

Basın açıklamasından önce söz alan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, hükümetin konuşmak yerine harekete geçmesi gerektiğini söyledi. İnşaat işçilerinin örgütlenmesi konusunda İMO olarak gereken katkıyı sağlayacaklarını söyleyen Gökçe'nin ardından 29 yıllık mermer ustası Mustafa Akyol söz aldı.

İnşaat işçisinden eleştiri

Eyleme katılanlara seslenen Akyol, herkesin, Esenyurt'ta 11 işçinin ölmesinin ardından inşaat sektöründeki ölümleri gündemine almasını eleştirdi. Sektörün ve sektörde çalışan işçilerin yaşadığı sorunların doğru tespit edilmesinin önemine vurgu yapan Akyol, 11 işçinin yaşamını yangının ardından çadır yerine konteyner talebinde bulunulmasının da doğru olmadığını ifade etti. Konteynerde barınmanın, işçilerin barınma sorununa çözüm olmadığını hatırlattı. Akyol, inşaat işçilerine de seslenerek örgütlenme çağrısı yaptı.

TTB Merkez Konseyi üyesi Hüseyin Demirdizen ise, inşaat işçisi Mustafa Akyol'un sözlerine destek verdi.

En çok ölüm inşaat, enerji ve madende

Meclis adına basın açıklamasını inşaat işçisi Yılmaz Dağcı okudu. Mart ayındaki işçi ölümlerinin en çok inşaat, enerji ve maden sektöründe yaşandığını belirten Dağcı, düşme sonucu ölümlerin belirleyici olduğu inşaat sektöründe bu sefer çadırlarda çıkan yangın sonucu 11, ülke çapında ise 26 işçinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Meclis'in aylık değerlendirmesine göre, geçtiğimiz ay baraj kapaklarının patlaması sonucu ölümlerin yaşandığı enerji sektöründe ise yine barajlarda 5 ölüm yaşandı. Maden sektöründe ise göçükler ve zehirlenmeler eksik olmadı, 5 maden işçisi yaşamını yitirdi. Mart ayında bir ataması yapılmayan öğretmen daha intihar etti. Manisa Alaşehir’de İngilizce öğretmeni olan 30 yaşındaki Esen Çelik 15 Mart günü, bir apartmanın 5’inci katından atladı. Ataması yapılmadığı için intihar ederek hayatını kaybeden öğretmen sayısı 22’ye yükseldi.

Mart ayında tespit edebilebilen 54 iş cinayetinde 16 ölüm İstanbul’da, 4 ölüm Kocaeli’nde, 3’er ölüm ise Denizli, Gaziantep ve Muğla’da yaşandı. Yaşanan ölümlerin büyük bir çoğunluğunu göçmen inşaat işçileri oluşturdu.

Meclise göre, yaşamını yitiren işçiler içerisinde ağırlıklı olarak göçmen inşaat işçilerinin bulunmasının nedeni, Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) en büyük patron olduğu sektörde hızlı ve yüksek oranlı kentleşme, iç ve dış ticaret hacmindeki büyüme, dev enerji nakil hatlarının ve baraj komplekslerinin yapımı, Türk inşaat firmalarının dışa açılması ile vasıfsız ve düşük vasıflı geçici işçi ihtiyacının patlamasına bağlandı.

11 Mart’ta İstanbul Esenyurt'ta 11 işçinin yanarak can vermesinin de hatırlatıldığı açıklama şöyle devam etti:

“Çünkü aylardır alanlarda haykırdığımız üzere “İşçilerin barınma sorunu, çalışma hayatının parçasıdır ve çalışırken ölenler, barınırken de korunamamaktadır.” Esenyurt’ta işçilerin hayatlarını kaybetme nedeni ise işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin maliyet unsuru olarak görülmesidir: İnşaatta çalışan işçilerin kalması için barakalar yerine çadır kullanılmıştır. Çadır malzemeleri ve yerleşimleri uygun değildir. Yine çadırlarda tek çıkış kapısı vardır. Diğer yandan yangın algılama ve söndürme sistemlerinde eksikler vardır. Kaldı ki yangın elektrik tesisatının mevzuata uygun olmamasından çıkmıştır... İnşaat işçilerinin ölümünün sorumluları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere AKP iktidarı, proje sahibi Ece Türkiye-DWS ortaklığı, ana yüklenici Kayı İnşaat ve onun taşeronu Kaldem şirketleridir.”

İnşaat sektörü büyüyor! Ölümler artıyor!

İnşaat sektörü için Türkiye ekonomisinin lokomotifi denmektedir. İnşaat sektörü büyürken, ölümler katlanarak artmaktadır. İnşaat sektörü ölümlü kazalarda ilk sıraya yerleşmiştir ve bu konumunu değiştireceğine dair bir umut görünmemektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, 2000-2010 yılları arasında yılda ortalama 323 işçi inşaat şantiyelerinde yaşamını yitirmiş, 376 işçi ise sakat kalmıştır. Toplam ölümlü kazalarda inşaat sektörünün oranı yine aynı yıllar arasında ortalama yüzde 30,5’tir. Toplam istihdamdaki payının neredeyse beş katı olan bu rakam, inşaat sektörünün ne ölçüde insanı öğüttüğünün de açık bir göstergesidir. İnşaat sektörünün şaha kalktığı söylenen yıllarda, iş cinayetleri de şaha kalkmıştır. 2010 yılı verilerine bakıldığında iş kazaları sonucu meydana gelen 1.434 ölümün 475’inin yani her 3 ölümden birinin inşaat sektöründe olduğu görülecektir. Bu uzun yılların en yüksek sayısı ve oranıdır.

Açıklamanın son bölümünde ise, Esenyurt’ta 11 işçinin çadırda yanarak can vermesinin, her hafta HES inşaatlarından ölüm haberleri gelmesinin kanıksanmayacağı vurgulandı.

“Taşeron sistemine dayalı üretim yapısı, uzun ve yorucu çalışma saatleri, geçici ve esnek istihdamın iş cinayetlerinde belirleyici olduğunu bıkmadan anlatacağız…” denilen açıklama şu sözlerle sona erdi:

“İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin kısıntıya gidilecek ilk maliyet kalemi olarak görüldüğünü,

Devletin işçi sağlığı ve iş güvenliği denetiminden tamamen çekildiğini,

Tüm bunlarla birlikte en basit iş güvenliği önlemlerinin bile alınmamasının, tekil ölümler değil artık toplu ölümler doğurduğunu,

Kısacası inşaat sektöründe alarm zillerinin çoktan çalmakta olduğunu ve duruma el konulması gerektiğini mühendisler, mimarlar, teknik elemanlar ve inşaat işçileri olarak her fırsatta kamuoyuna anlatacağız.”

Açıklamanın sonunda ise, Esenyurt'ta çalıştıkları inşaatta ücretlerini alamadıklarını söyleyen bir inşaat işçisi destek çağrısında bulundu.

Kızıl Bayrak / İstanbul