İHD Newroz raporunu açıkladı

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 20 Mart 2012
  • 13:31

(20.03.12) - İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul şubesi, Newroz kutlamaları sırasında yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporunu açıkladı. Açıklamada devletin olağanüstü hal dönemlerini aratmayan dizginsiz bir şiddet uyguladığı vurgulanarak, güvenlik değil özgürlüğün, şiddetin değil insan haklarının esas alınması için hükümete çağrı yapıldı.

İHD heyeti adına konuşan İstanbul şube başkanı Abdülbaki Boğa, devletin Newroz'un kutlanmasını engellemek için son anda genelge yayınlayarak çatışma ortamı yarattığını gördüklerini belirtti. Kendilerinin bu durum karşısında yaşanacak hak ihlallerini belirlemek için, heyet oluşturduklarını ve topladıkları bilgiler üzerinden bir rapor oluşturduklarını dile getirdi. Boğa, raporun sadece kendilerine ulaşan ve heyetin tespit ettikleri durumlardan oluştuğunu, gerçek tablonun daha da büyük olduğunu belirtti.

İHD heyetinin raporu, gözlem, yaşam ihlali, yaralılar listesi. gözaltı listesi, sonuç, tespitler ve değerlendirmeler bölümlerinden oluşuyor. Raporda İstanbul'un değişik yerlerinde yaşanan polis ve sivil faşist saldırıları, yaralama, gözaltı, baskı ve şiddet uygulamaları örnekleri ile sıralanıyor.

Seyahat hakkının engellenmesi

Boğa, 18 Mart günü Newroz alanı Kazlıçeşme başta olmak üzere İstanbul'un tümünde kimlik kotrolleri, biraraya gelen kitlelerin gaz ve copla dağıtılması, insanları kutlamaya götürecek araçların engellenmesi, tramvay, otobüs, tren hatlarının kaldırılması, Topkapı-Cevizlibağ civarındaki üst geçitler, otobüs duraklarının polislerce tutulması vb. birçok uygulama ile ulaşım hakkının engellendiğini belirtti.

Polis ablukası ve şiddeti

Boğa, polisin kutlamaya giden ve toplu olarak duran insanlara gaz, plastik cop ve açılarak uzayabilen çelik coplarla, hakaretler ederek fiziki şiddet uyguladığını, kimi yerlerde sivil faşistlerle birlikte insanlara satır, bıçak ve silahlarla saldırarak ciddi yaralanma olayları olduğunu ifade etti.

Boğa, heyet olarak Zeytinburnu Belediyesi yakınında kaldırımda yürürken, etraflarında kimsenin olmadığı bir anda gri wolksvagen marka bir aracın yanlarına yaklaşarak içindeki kişilerin biber gazı sıkıp kaçtıklarını ifade etti. Bu aracın heyetimiz üyelerini tanıyan ve gözlem için orada olduklarını bilen sivil polisler tarafından yapıldığını dile getirdi.

Gözaltılar, yaralama, yaşam ihlalleri

Boğa, polis saldırıları sonucu içerisinde 52 kişi olan KESK üyesi memurların gözaltına alındığını, gözaltına alınan insanların karakol bahçesinde yönetmelik dışı muameleler yapıldığını, şu an Terörle Mücadele Şubesinde 120 kişinin gözaltında olduğunu bildiklerini dillendirdi.

Boğa, yaşanan saldırılar sonucu kafasına fişek isabet eden BDP Arnavutköy ilçe yöneticisi Hacı Zengin'in yaşamını yitirdiğini, 12 yaşındaki Ömer Aykış ve abisi Fırat Aykış sadece basına yansıyan örnekler olduğunu söyledi.  3'ü ağır olmak üzere şu an kayıtlı taburcu edilmeyen 107 kişinin olduğunu hatırlattı.

Boğa, Hacı Zengin'in aile avukatlarına ise Adli tıp raporunun verilmediğini, nedeninin ise polisin öldürmesi olduğunu ifade etti.

Boğa, incelemeler ve tespitlerin sonucu olarak düşüncelerini şöyle ifade etti; “Toplantı ve gösteri niteliğindeki Newroz mitinginin, yasal gerekçe olmaksızın engellenmesi ve Kürt halkı ve Halkların Demokratik Kongresi bileşenlerine, silahlı, biber gazlı, sopa ve bıçaklı saldırılar ile siyasal gerekçeler ile engellenmesi heyetimizce, hukuk tanımayan, evrensel insan hakları hukukuna aykırı ve aldırmaz totaliter, anti demokratik devlet uygulaması olarak nitelendirmektedir.”

Boğa, medyanın da tutumunu şu sözlerle tepki gösterdi; “Ulusal ana akım yazın ve görsel basının kutlama öncesi provakatif haberciliği ve sonrası yaşanan ölüm, onlarca yaralı ve yüzlerce gözaltını görmemesi, haber değeri vermemesi, basının tarafsız olmadığı, siyasal hükümetin talepleri dışına çıkmadığını göstermektedir. Basın hür değildir, baskı ve sansür devam etmektedir.”

Newroz'da çıkan tablonun devletin Kürt sorununa yaklaşımının bir yansıması olduğunu belirten Boğa, hükümete bu yollarla barışın yapılamayacağını ve şiddetten vazgeçmesi çağrısında bulundu.

Kızıl Bayrak / İstanbul