(16.04.12) - İşten atılan Hey Tekstil işçileri Taksim'de eylem yaparak işten çıkarmaları ve haklarının verilmemesini protesto etti. İstanbul Sanayi Odası Odakule merkezi önünden Tramvay durağına kadar yürüyen Hey Tekstil işçileri seslerini duymayan hükümete seslenerek, hakları için sonuna kadar direneceklerini dile getirdiler.
“Susma haykır hırsızlara başkaldır!”
Odakule önünde toplanan işçiler “69 gündür nerede hükümet nerede adalet”, “Haklarımız verilsin işten atmalar yasaklansın / Direnişteki Hey Tekstil işçileri” ve üzerinde Hey Tekstil'in iş yaptığı firmaların yazılı olduğu pankartları açtılar. Bir süre Odakule önünde sloganlar atarak bekleyen işçiler, neden direnişte olduklarını anlatan konuşmalar yaptılar.
İstiklal Caddesi üzerinde pankartların arkasına dizilen işçiler, üzerlerine “zengine adalet işçiye sefalet”, “hükümet uyuma hırsızları koruma”, “Töbank hortumcusu Aynur Berktaş” yazılı tişörtleri giyerek yürüdüler.
İşçiler Hey Tekstil'in iş yaptığı firmalardan İstiklal caddesi üzernide bulunan Levis, MANGO, ADİDAS önünde durarak, Hey Tekstil firması kadar, iş yaptığı firmalarında susarak suça ortak olduklarını dile getirdiler.
Yürüyüş boyunca oldukça çoşkulu olan işçiler, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Nerede hükümet nerede adalet!”, “Sadaka değil hakkımızı isteriz!”, “Tazminat haktır gasp edilemez!”, “Susma haykır hırsızlara başkaldır!” sloganlar haykırarak tepkilerini dile getirdiler.
“69 gündür nerede hükümet nerede adalet”
Tramvay durağına gelindiğinde, işçiler adına açıklamayı Melek Sönmez okudu. Sönmez, hiçbir açıklama yapılmadan, 3 aylık ücret ve 15,20 yıl arasında değişen tazminatlarını almadıkları ve hakları için 9 Şubat 2012 tarihinden itibaren direnişte olduklarını dile getirdi.
Sönmez, işçileri sokağa atan Hey Tekstil patronu Aynur ve Süreyya Bektaş'ın istihdam sağladığı için devletten prim, teşvik ve hatta TBMM tarafından 'üstün hizmet ödülü' aldığına işaret etti.
Sönmez, seslerini duyurmak ve sorunlarını çözmek için, TBMM'ye gittiklerini, başbakana mektup yolladıklarını, AKP il Başkanlığı, Valilik gibi kurumlara müracaat etmelerine rağmen 69 gündür hiçbir sonuç alamadıklarını dile getirerek, seçim zamanında işçilere makarna verip garibanın yanında olduğunu dile getiren hükümetin patronlardan yana olduğunun açık bir şekilde ortaya çıktığını ifade etti. Sönmez, Star ve Hürriyet gibi medya kuruluşlarına da gittiklerini onlarında yandaş olduklarını anladıklarını vurgulayarak, hiç kimsenin seslerini duymak istemediklerinin altını çizdi.
İşçiye barikat
Sönmez, başbakanın evine gitmelerini engellendiğini vurgu yaparak şunları söyledi; “ Hiç kimse sesimizi duymadı ,duymak istemedi. Biz Hey Tekstil işçileri de direnişimizin 67. gününde sesimizi duyurabilmek için başbakanın Kısıklı'daki evinin önünde bir açıklama yapıp sesimizi duyurmak istedik. Mecidiköy'den sonra polis engeli ile karşılaştık. Araçlarımızı durduran trafik polisleri araçlarımızın tüm evraklarına el koydu. Bizlere geldiğimiz yere geri dönün diyen polis ekipleri, aksi takdirde hazırda bekleyen onlarca Çevik Kuvvet ekibinin müdahale edeceği tehtidinde bulundular ve bizi 10'un üzerinde resmi ve sivil aracın yanı sıra 2 otobüs Çevik Kuvvet eşliğinde fabrikanın önüne geri getirdiler.”
Sönmez, her türlü baskıya karşı seslerini çıkarmaya devam edeceklerini dile getirerek açıklamayı bitirdi.
Hey Tekstil eylemine destek veren Pınar Aydınlar da bir konuşma yaparak, son dönemde yaşanan işçi ölümlerini hatırlattı. Aydınlar, işçilerin ve emekçilerin, alınteri dökenlerin kazanana kadar mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. Her zaman emekçilerle yan yana olduğunu dile getiren Aydınlar, 1 Mayıs'ta alanlarda olmaya çağırarak, 'Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır' diyerek sözlerini bitirdi.
İstanbul Üniversitesi öğrencileri adına Mustafa Toprak da bir konuşma yaparak işçilerin yanında olduklarını dile getirerek ve temsili olarak maddi yardımda bulundular.
Konuşmaların ardından Hey Tekstil işçileri Odakule önüne kadar tekrar yürüyüş yaparak, eylemlerini sonlandırdılar. Eyleme BDSP ve Mücadele Birliği de destek verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul
