Her eve sınırsız 3G şiddet bağlantısı - Pınar Öğünç

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 16 Nisan 2012
  • 06:11

Karısını nasıl dövdüğünü 'cepten' sevgilisine izleten erkek... Neden acayip değil, neden yazık? Yazık çünkü kayıt yok!

Bir fotoğraf stüdyosuna gitmişler, önce fotoğrafçının fon perdelerinden tekini seçmişler. Bir dere kıyısı, taşların arasından tabiat fışkırıyor. Stüdyonun marleyleri üzerinde bir koyun postu, onun üzerinde de bir çift oturuyor. Kadının tuvaleti nar çiçeği; dantelli fırfırları kadrajdan ha taştı ha taşacak. Bir eli yanındaki erkeğin omzunda. Mutlular mı emin değiliz; mutsuzlar mı, ondan da...

İnsanlığın şiddet dibi çok derin. Her yeni gün şaşırabiliriz, her yeni gün birbirimizi şaşırtabiliriz. Kötülükte böyle sürprizliyiz.

Mesela geçen hafta şöyle bir sahnenin hayatta hakikaten yaşanmış olduğunun bilgisine eriştik; zihnimizdeki, bir erkeğin kadına karşı uygulayabileceği şiddetin hududunu biraz daha genişlettik.

Bir elinde cep telefonu, diğer eliyle 26 yıllık karısına vuruyor. Aynı zamanda canlı yayında; 18 yaşındaki sevgilisi 3G marifetiyle anbean izliyor. Hatta dayak yiyen kadının daha sonra söyleyeceği gibi hattın diğer ucundan bizzat ‘teşviklerde’ bulunuyor. Daha sert vurmasını mı istiyor, tam görememekten mi yakınıyor? Kadının ağzından boşalan kanı avuçlayıp kameraya gösteriyorlar mesela. Çünkü dayağın 3G’li müdahili kanıt görmek istiyor.

Daha da yetinmeyecek. H.A., nasıl geldiğini hatırlamadığı hastane yatağında yüzüne patlayan flaşla ayılacak. Hattın diğer tarafındaki, 3G’den sonrasını merak etmiş, bir de fotoğraf talep etmiş. Erkek çekiyor.

İki adet telefon

Yıllardır kocasından şiddet gören H.A., bu son yaşadığı ağır dayaktan sonra bile boşanma talebiyle kendisi gidememiş, şikâyetçi olamamış aslında. Şu an 20’li yaşlarını sürmekte olan iki çocuğu el koymuş duruma. Babalarının, dayağı cep telefonundan izleyen ve daha fazlasına azmettiren o kadınla ilişkisi başladığından beri annelerinin daha fazla şiddet gördüğüne şahitlermiş çünkü. Evdeki televizyonun ve bilgisayarın satılarak iki adet 3G’li telefon satın alındığını biliyorlarmış.

Kasiyerlik yapan H.A.’nın ve çocukların kazancıyla dönüyor ev. Güvenlik görevlisiymiş; şimdi emekli A.A. Silah yetkisi de var mıydı acaba? Bir yerin güvenliğinden mesulken, o kaynağı müphem özgüvenle kendisini polis, başmuhafız, Rambo yahut evrenin bekçisi sananlardan mıydı? Böyle iktidar yanılsamaları yaşayanlar yok mu? Var.

Bu boşanma dosyası Antalya’dan bütün Türkiye televizyonlarına, gazetelerine ışıkhızıyla yayıldı. İsimler açıktaydı, seneler evvel stüdyo tabiatında post üzerinde çektirdikleri fotoğraf karesini de birçok yayın organı açık seçik vermeyi tercih etmişti. Kimi yüzleri kristallemiş, kiminde kristaller dostlar alışverişte görsün modeli. Yaptım mı yaptım.

Boşanma davası önümüzdeki günlerde görülecek ama H.A.’nın avukatı Özlem Akgüç böyle deşifre oldukça A.A.’nın daha da hırçınlaşma ihtimalinden söz ediyor. Eve gelen telefonlar, çocukların işyerlerine yapılan uyarılar...

Haber o kadar yayıldı ki bir de tabii televizyon programlarından davetler var. Müge Anlı üzgündür, müvekkiliyle karar almışlar, kabul etmediklerini söylüyor Akgüç. Bu tarz şiddet davalarına sıklıkla bakan Akgüç’ün telefon numarasını ararken, kendisinin aynı zamanda ön camında ‘Kadına şiddete hayır’ yazan otomobille piste çıkan bir rallici olduğunu öğrendim bu arada.

Güvenlik kayıtları

İtinayla kötüniyet okunur: Aslında biliyor musunuz, 3G bağlantısıyla yapılan bu görüşmenin kaydı olsaydı diye kaç haber editörü, kaç televizyon, kaç internet sitesi yöneticisi yandı... O dayak görüntüleri kim bilir kaç kez baştan döndürülür, sitelerde alınacak ‘tıkların’ hesabı yapılırdı.

Ana haber bültenlerinde dakikalarca güvenlik kamerasından hırsızlık görüntüleri verilen bir ülkeyiz. Bir kafede adam yanındaki kadını mı dövdü, ver gitsin bir buçuk dakika. Kameradan sokak kavgaları kayıtları, ‘bir haftada beş kilo’ diyetlerinden hemen sonra ana haber bülteninde mesela.

Mevzubahis şiddet olunca zaten toplum olarak 3G bağlantıdayız.

Radikal – 16.04.12