‘Haydarpaşa yağması’nı gündemde tutmak… - Atilla Özsever

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 18 Aralık 2012
  • 11:36

Haydarpaşa Garı ve çevresindeki bir milyon metre karelik kamusal ve kentsel tarihi sit alanının AKP tarafından bir ticaret ve iş merkezine dönüştürülmek istenmesi, tepkiyi de beraberinde getirdi. Haydarpaşa Dayanışması adlı grup, 45 haftadır her pazar günü saat 13.00 ile 14.00 arasında gar merdivenlerinde nöbete geliyor, bu konuyu gündemde tutmaya çalışıyor.

Önceki gün de (16 Aralık Pazar) sınırlı sayıda da olsa bir grup insan, yine nöbet tutmaya, oradan geçen halkı bilgilendirmeye gelmişti. Slogan attılar, şarkı söylediler, iki genç de gitarlarıyla bu gruba eşlik etti. İlginçtir, bu kış gününde yeni evlenecek çiftler de gelinlikleri ve damatlık kıyafetleriyle orada resim çektiriyorlardı. Kendileriyle sohbet ederken bu mutlu günlerinde İstanbulu simgeleyen bu tarihi bina önünde birer hatıra fotoğrafı çektirmek istediklerini söylediler. Ancak Haydarpaşa Garı ve civarının otele, alışveriş merkezine dönüştürüleceğinden haberleri yoktu. Daha sonra eylemin de fotoğrafını çektiler.

Bilindiği gibi bundan iki yıl önce Haydarpaşa Garı’nın çatısında bir yangın çıktı. Neden çıktığı tam bilinmez. Ardından TCDD, yani Demiryolları Genel Müdürlüğü, Hızlı Tren projesi çalışmalarını gerekçe göstererek 1 Şubat 2012 tarihinden itibaren  Haydarpaşa Garı’na gelen ve giden tüm ana hat trenlerinin seferlerini sonlandırdı. İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi de, Haydarpaşa Gar binasında kültür ve konaklama (otel) hizmetinin verilebileceği yönünde bir karar aldı. Buna gerekçe olarak da, “Marmaray projesi ile Haydarpaşa Garı zaten işlevsiz kalacak” şeklinde bir görüş belirtildi.

TCDD Yönetim Kurulu da, bu bölgenin değerlendirilmesi için 18 Eylül 2012’de Özelleştirme İdaresi’ne başvurdu. Demiryolu hizmetlerindeki kamu çalışanlarının örgütlendiği KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Genel Başkanı Yavuz Demirkol ise, bu gelişmeleri  şöyle değerlendirdi:

 “Yaklaşık bir milyon metrekarelik alanla birlikte Haydarpaşa Garı,  ‘ticaret ve turizm merkezi’ adı altında rantsal bir alana dönüştürülerek ulusal ve uluslararası sermayenin emrine verilmek isteniyor. Demiryolu işletmeciliğini esas alması gereken TCDD yönetimi ise, gar ve çevresini rant alanına dönüştürme çabası içindedir. Ayrıca ‘Haydarpaşa Garı’na artık ihtiyaç kalmayacak’ yalanıyla da kamuoyu yanıltılıyor. Oysa İstanbul'un Anadolu'ya açılan kapısı olan Haydarpaşa Garı’nın asıl işlevini bir tarafa bırakarak trenlere ve halka kapatılması asla düşünülmemeli,  Marmaray Projesi kapsamında yapılacak bir düzenleme ile tren hatları varlığını ve tarihsel sürekliliğini koruyabilmelidir”.

Öte yandan demiryollarının özelleştirilmesi ile ilgili yasa tasarısı da, demiryolu alt yapısını inşa etmek ve işletmek amacıyla bu hizmetlerin kullanım hakkının 49 yıllığına yerli ve yabancı şirketlere ücretsiz olarak verilmesini öngörüyor. Yani iki türlü yağma var, hem Haydarpaşa Garı ve çevresi yağmalanacak, hem de demiryolları yerli ve yabancı şirketlere peşkeş çekilecek. Bu yağmaya daha yüksek sesle ve daha güçlü bir katılımla “dur” demek lazım…

Yurt / 18.12.12