Har(a)çlarda yeni hayal

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Saldırılar
  • |
  • 21 Temmuz 2012
  • 12:05

(21.07.12) - Son günlerde burjuva medya eliyle üniversitelere dair yeni bir hayal yaratılmaya çalışılıyor.

Öğrenci katkı payı” denen üniversite harçlarının kaldırılacağını müjdeleyen haberler servis edilirken konunun AKP MYK toplantısında gündeme geldiği iddiaları bile bilgi kirliliğini açığa çıkarıyor. Herhangi bir ön çalışmaya dayanmayan bu iddialar bilinçli olarak meclisin ve üniversitelerin kapalı olduğu dönemde gündeme getiriliyor. Amaç; işçi ve emekçi çocuklarının tepkilerini ölçmek, yeni saldırı programlarına kılıf yaratarak ticari eğitim uygulamalarını pekiştirmek.

Üniversite harçlarının toplamda yıllık katkısının 1.1 milyar TL olduğu gerçeği ortada dururken sermaye hükümeti AKP'nin bundan bir anda 'öğrencilerin maddi imkanlarının zorlanmaması' kaygısıyla değiştirileceğini düşünmek saflık olur.

Vaat edilen şeyin dahi net olarak dile getirilmediği açıklamalarla yaratılan atmosferin ötesinde yeni eğitim döneminde uygulanacağı iddiası ortaya atılan sistemin neler getireceği şimdilik belirsiz.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya bu konuda çalışmalar yürüttüklerini ifade edip “Çeşitli konularda taleplerimiz oldu. Nihai kararı yürütme organı verecektir” diyerek AKP'nin değirmenine su taşıdı.

“Yükseköğretim Kurulu olarak Maliye Bakanlığı ile bu yıl yaptığımız görüşmelerde harçlar meselesi bizim de sıkça dile getirdiğimiz bir konu oldu. Harçların minimize edilmesi yönünde görüşmeler yürüttük. Vakıf üniversitelerinden devlet üniversitelerine geçen öğrencilere uygulanan harçların indirilmesinden, İngilizce öğretim ile Türkçe öğretim arasındaki farkın giderilmesi ve harçlarının eşit olmasına, şehit çocuklarına harç kolaylığı sağlanmasından engelli öğrencilerimize harç indirimine kadar çeşitli konularda taleplerimiz oldu ve bunlar halen üzerinde çalıştığımız konular idi. Nitekim bu sene, birinci ve ikinci öğretim için yaz okulu harç ücretlerini eşitledik biliyorsunuz. Öğrencilerimize daha büyük imkanları sunabilmek açısından harçların kaldırılması yönündeki bir çalışma şüphesiz bizleri memnun eder. Öğrencilerimizin her fırsatta dile getirdiği bir meselenin sonuca kavuşmasını son derece önemsiyorum. Ancak nihai kararı yürütme organı verecektir.”

Her fırsatta öğrencilerin taleplerini soruşturmalarla karşılayanların bu açıklamaları ikiyüzlülük dışında bir anlam taşımıyor. Üniversitelerin ticarileşmesi ve baskı altında tutulması için kurulan YÖK adına konuşan kişinin pratiği bile tüm çelişkileri açığa çıkarıyor. “Parasız eğitim” talebiyle pankart açanlara verilen hapis cezaları dahi, sistemin gerçek yüzünü gösteriyor.

Konu hakkında konuşan rektörlerden bazılarıysa üniversitelere ticari bir kurum olarak baktıklarını saklamadılar. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın “Üniversitelerin finansmanı konusunda yeni yaklaşım üzerinde çalışmamız gerekiyor. Bizim döner sermayeyi şirkete dönüştürmek istiyoruz. Oysa biz kendi öz gelirlerimizle yaşamımızı sürdürüyoruz. Ama ciddi boyutta mevzuata, harcamalarda sıkıntımız oluyor.” sözleriyle düzenin asıl isteğini ifade etmiş oldu.