Hanimiş özgür basın? - Mehveş Evin

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 28 Mart 2012
  • 05:17

Canımız istediğinde aslan kesiliyor, mangalda kül bırakmıyoruz... Basın özgürlüğü, sivil çözüm, demokrasi üzerine ne de güzel cümleler kuruyoruz... Fikrimize yahut çıkarımıza uygun düşen her şeyi dibine kadar savunuyor, bu uğurda bazen her şeyi yıkıp geçmeyi marifet sayıyoruz.

Bir yere kadar! O “yer”in sınırı gayet net: Kürtler. O “yer”e gelince korku, baskı ve nefret her şeye baskın geliyor.
Özgür Gündem gazetesi, cuma gecesi polis baskınından sonra kapatıldı. Gerekçe, bazı haber yorum ve fotoğraflarla “örgüt propagandası” yapılması.
Örgüt propagandasının istenilen her yere çekilebildiğini, bugüne kadar anlamayanlar da anlamıştır diye umuyorduk, öyle değilmiş.
Zira basınımız, yine susmayı tercih etti. Öyle ya, bir gazetenin devlet zoruyla kapatılmasının haber değeri yok!

Ergenekon olsaydı?

CPJ (Commitee to Protect Journalists), “dehşete kapıldık” sözleriyle, Özgür Gündem’in yayın yasağının kaldırılması için hükümete çağrı yaptı. Türkiye’de Medya Derneği’nin cılız açıklamasının dışında, hiçbir basın örgütünden henüz ses çıkmadı.
Oysa istendiğinde pekala “gazetecilere özgürlük” açıklamaları yapıldığını biliyoruz.
Peki söz konusu olan Özgür Gündem değil de başka bir gazete olsaydı? Mesela
PKK’ya değil de “Ergenekon örgütüne propaganda” yaptığı gerekçesiyle basılıp yayını durdurulsaydı, aynı tepkisizlik olur muydu?
Watergate, Murdoch skandalı,
28 Şubat medyası ya da Arap basınının hali üzerine konuşmak, yazmak kolay... Ama kendi ülkenizde yüzlerce gazeteci yargılanmadan hapse atılırken ses çıkarmazsanız, yarın öbür gün gazeteler de böyle kapatılıverir. Sizin ne yaptığınızın, ne sözünüzün bir değeri kalır.

Utanç tarihi

Özgür Gündem’in kapatılması, bir günlük, bir haberlik mesele değil. Aralık ayında gazetenin dokuz çalışanı hapse atılmıştı. Şu anda hapisteki 104 gazetecinin 12’si, bu gazeteden...
İlk kez 1992’de yayınlanan Özgür Gündem, aynı zamanda Türkiye medyasının utanç tarihi. Rakamlar konuşsun, siz susun:
- Gazete 683 günlük yayın hayatında toplam 335 gün kapatıldı.
- Gazete yetkilileri toplam 147 yıl hapis ve 21 milyar lira para cezasına çarptırıldı.
- 28 Nisan 1994’te isim değişikliğiyle Özgür Ülke gazetesi yayına başladı. Bu gazetenin de üç bürosu 3 Aralık 1994’te bombalandı.
- Yayın hayatı boyunca 30’u muhabir olmak üzere 76 çalışanı faili meçhule kurban gitti...
Eğer hâlâ izlemediyseniz “Press” filmini seyredin. Türkiye’de basın özgürlüğünü ve 90’lardan 2000’lere, neyin değişip neyin değişmediğini sonra tartışalım...

VAN’A BİR BİLET, HEMEN ŞİMDİ!

- İlkay Akkaya’dan bir mail geldi: “Şu anda Van’da kalanların büyük çoğunluğu ekonomik olarak en çaresiz durumda olanlar. Sorunlar büyük oranda devam ediyor. Marmara depreminde de yaşadığımız gibi hayatın yeniden örülebilmesi uzun sürüyor.”
- “Biz bir grup müzisyen, bu sorunların yanında yalnızlık da yaşayan Vanlı dostlarımızla birlikte şarkı söyleyeceğimiz bir konser planladık. Bu fikri öneren Van YYÜ İİBF Dekanı Yüksel Akkaya ile birlikte birçok teknik sorunu aşarak, projemizi bugüne taşıdık” diyen Akkaya’yı gönülden kutlamakla kalmayıp, bir bilet de biz alalım.
- 11 Nisan’da düzenlenecek Van konseri, halka moral amacıyla, ücretsiz yapılacak. Ancak konserin biletleri tüm ülkede satılacak. Konser geliri Van Belediyesi ve Yeşiller Partisi gözetiminde gıda yardımı olarak halka ulaştırılacak. 
- Bilgi için “vanabirbilet.com” adresine tıklayın. İstanbul’daki satış yerleri Kadıköy Ada Kültür, Kadıköy ve Beyoğlu Mephisto, Bakırköy Beyaz Adam.

SEVDİĞİM YAZILAR

Ender de olsa çok hoşuma giden, ilham ve bilgi veren yazılar ve haberlere rastlıyorum. Bunlardan iki tanesini not aldım, kaçıranlara tavsiye ederim;
1- Elif Türkölmez’in pazartesi Radikal’de yayımlanan “İkea’da gün” yazısı. Türkölmez, çocukluğundaki “gün”lerin artık İkea’ya taşındığını öyle yaratıcı bir dille anlatıyor ki... Tabii İkea’daki “gün”e bizzat katılarak.
2- Ceren Kenar’ın Taraf’taki “Türk medyasının Ortadoğu sefaleti” başlıklı yazısı. Kenar, basınımızda Arap baharı ve Suriye hakkında çıkan yazıların oryantalizmine dikkat çekiyor. Hürriyet’in Baasçılarla Bahaistleri karıştırdığını biliyor muydunuz?

Milliyet – 28.03.12