Hangi kadın ‘edepli’ o biliyor! – Mehveş Evin

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 23 Aralık 2012
  • 06:06

Meclis’teki ‘vajina tartışması’ üzerine CHP’li Nazlıaka, Arınç hakkında suç duyurusunda bulundu... Hem kadına, hem kadınlar arasında ayrımcılığa karşı ses çıkarılması çok önemli

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın CHP milletvekili Aylin Nazlıaka’ya yönelik kabul edilemez cinsiyetçi sözlerini geçen hafta eleştirmiştim. (http://gundem.milliyet.com.tr/cici-hanimlar-    vajina-demez/gundem/    gundemyazardetay/ 15.12.2012/1642006/    default.htm)

Kamuoyuna ‘vajina tartışması’ olarak yansıyan olayın üzerine Nazlıaka, Milliyet’e verdiği röportajda kendi aile değerlerini, örf ve adetlerine bağlılığını dile     getirince bunun gereksiz     olduğunu, çünkü medeni durumu ve inançları ne olursa olsun hiçbir kadının,     bu hakaretamiz tutumu hak etmediğini yazmıştım...

Nazlıaka, Arınç hakkında suç duyurusu yaptığı gün beni arayıp ‘örf ve adet’ler konusuna da yer verdiğini ve oğlunun, kendisiyle ilgili haberlerde ‘+18’ gibi ibareleri görüp sorduğunu anlattı...

CHP milletvekilinin suç duyurusu, Meclis çatısı altında bir kadına yapılan aleni ayrımcılığı ve kadınlar arası ayrımcılığı tarihe not düşüyor.

Evli, çocuklu kadın daha mı iffetli?

İşte bu nedenle Nazlıaka’nın avukatı Hülya Gülbahar’ın, manifesto niteliğindeki 14 sayfalık suç duyurusundan bazı bölümlere yer vermek istiyorum:

* “Arınç, Nazlıaka’nın kadın cinsel organından bilimsel adıyla bahsetmiş olmasını açıkça iffetsizlik olarak nitelendirmiştir. Bunu yaparken de müvekkili, ‘evli’, ‘çocuklu’, ‘bayan’, ‘milletvekili’ olarak bu kelimeyi kullandığı için dört kat kınamaya kalkışmıştır.

* B. Arınç bu söylemiyle müvekkilin özel yaşamını da kamuoyu önünde tartışmaya açmakla kalmamış, müvekkilin kimliği ve kişiliğinin yanı sıra aile yaşamına da açıkça saldırıda bulunmuştur.

* Aynı şekilde ‘evli’ ve ‘çocuklu’ kadınların, bekar ya da çocuksuz kadınlara nazaran ‘daha iffetli’ olmaları gereğini de iddia ederek kadınlara karşı (ve kadınlar arasında da) ayrımcılık yapmıştır.

* Bekar kadınlar, evli kadınlardan daha mı utanmazdır? Çocuk sahibi olmak, kadınlarda utanma katsayısını mı artırmaktadır?

Cinsellik saplantılı kalıplar

* Cinsiyetçi önyargılara ve cinsellik saplantısına dayalı bu kalıpların Meclis’te tekrarlanması, müvekkilin şahsında evli ve çocuklu kadınların, erkeklere ait olduğu düşünülen alan ve konulara dahil olmamaları için öne sürülen cinsiyetçi     argümanlardır.”

Nazlıaka, Bülent Arınç’a kamu davasının açılmasını, Başbakan Yardımcısı’nın TCK’da belirtilen ve Anayasa’yla uluslararası sözleşmelerle gözetilen maddelere göre cezalandırılmasını talep ediyor. Kadın ya da erkek,     bu toplumun her bireyi,     takipçisi olmalı.

ŞiDDET VE AYRIMCILIĞIN RESMiDiR

* “B. Arınç, tüm bu söz ve davranışlarıyla, kadınların hangi davranışlarının ‘edepli’ yani toplum töresine uygun, terbiyeli olacağını belirleme hakkının kendinde olduğunu iddia etmektedir.

* Aynı şekilde kadınlara ‘hadlerini’ yani insan olarak yetki ve değerini bildirme görevini ve yetkisini üstlenmektedir.

* Kendi ideolojik yapısına göre kadınlara ahlaki kriterler belirlemeye çalışmak ve bunları kadınlara hakaret ederek, taciz ederek, psikolojik şiddet uygulayarak zorla kabul ettirmeye çalışmak açık bir kadına karşı şiddet uygulaması ve ayrımcılıktır.

* Başka erkeklere rol model olarak, yol göstererek bunları yapmak, müvekkil şahsında tüm kadınlara bu kadar sorumlu bir mevkiden gözdağı vermeye kalkışmak, halkın bir bölümünü cinsiyeti nedeniyle açıkça aşağılamaktır.”

(Nazlıaka’nın suç duyurusundan)

Milliyet / 23.12.12