Güneyimizdeki Kürtler ne istiyor – Serdar Akinan

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 27 Temmuz 2012
  • 04:48

Yüksek Kürt Konseyi'nden iki önemli isimle görüştüm. Anlattıkları güneyimizdeki Kürtlerin ne istediğine dair tarihsel ve stratejik bir perspektifle çok şey anlatıyordu...

Kamışlı sokaklarında akşam ezanı okunduğunda çarşı içinden arabayla geçiyorduk. Açık olan küçük tuhafiyeciler, el yapımı dondurma satan bir mahalle bakkalı, floresan ışıkların aydınlattığı vitrinde envai çeşit ilaç kutusu parlayan bir eczanenin tam köşesinde uzun namlulu silahları ve kamuflaj giysileri içinde Suriye askerleri nöbet bekliyordu.

İftar telaşında yaşlı başlı insanlar, ellerinde cep telefonlarıyla göz süzerek yürüyen genç kızlar ve sağa sola çığlık çığlığa koşuşturan çocuklar...
Askerlere kaçamak bakışlar fırlatarak kafamı meydandaki Hafız Esad'ın kırmızı, yeşil spotlarla aydınlatılmış eski heykeline çevirdim. Kendi kendime şunu sordum:
Doğu'nun herhangi bir kasabasında sıcak bir yaz akşamı bundan farklı yaşanıyor mudur? Tam da bu saatte birkaç yüz metre ileride Nusaybin'de, birkaç kilometre ileride Mardin'de, birkaç yüz kilometre ileride Tebriz'de, Musul'da bu cıvıltılar işitilmiyor mudur?

Kuzey Suriye veya Batı Kürdistan adı neyse güney sınırımızda yüzlerce kilometrelik kuşak günlerdir bize savaş naraları attıracak fotoğraflar veriyor.
İki gündür Kamışlı'dayım. Gördüklerim ve dinlediklerim o kadar şaşırtıcı ki. Burada girdiğim evlerde bazen Türk kanallarına denk geliyorum. Yapılan yayınlar, uzmanların analizleri, görüntülerin sunuluş biçimi ve altyazılar gerçekten dehşet verici.

Cehalet desek çok üzücü ama diyemiyorum. Kasıt bunun adı ve gerçekten bu topraklarda biraz daha kan aksın demekten başka hiçbir şeye hizmet etmiyor.
Dün gece Yüksek Kürt Konseyi'nden iki önemli isimle görüştüm. Anlattıkları güneyimizdeki Kürtlerin ne istediğine dair tarihsel ve stratejik bir perspektifle çok şey anlatıyordu.

Dr. Salih Derviş, ilerici Kürtler Suriye Partisi üyesi ve Kürt Ulusal Meclisi temsilcisi:
'Kürtler de Irak'taki diğer halklar gibi haklarını istiyor. Haksız ve mahrum yaşamak istemiyoruz. Kürtler içinde otonomi, federalizm isteyenler de var. Tartışıyoruz. Ama bunu isterken buradaki tüm halklar için istiyoruz. Acaba Kürtlerin içinde de bir ayrılık, çatışma olur mu kaygısı vardı. Ancak Kürt Konseyi'nin kurulmasıyla birlikte endişeler giderildi. Özgür Suriye Ordusu'nun buraya geçmesini istemiyoruz. Bu bölge hassastır. Naziktir. Bu bölgede yaşayan birçok halk var. Korunması gerekiyor bu halkların. Kürtler olarak burayı kendi bölgemiz olarak görmüyoruz. Her yere kendi bayraklarımızı asma taraftarı değiliz. Bu bölgenin Suriye Özgür Ordusu'na ihtiyacı yoktur. ÖSO halkı savunmak için kurulduğunu söylüyorsa bizim tarzımız da öldürmek. O zaman ne diye buraya gelsinler? İhtiyaç duyduğumuz bir güç değildir. Kürtler olarak kendi bölgemizi koruyabiliriz. Kürtler, Araplar ve Süryaniler olarak kendi bölgemizi koruruz. Peşmergelerin de buraya girmesine ihtiyacımız yoktur. Neden gelecekler? Dışarıdakiler devleti yıkmak istiyor. Bu günahtır... Biz Kürtler olarak dışarıdan dayatılan halklar arasında ayrımcılık yapan bu çatışmaya karşıyız. Herhangi bir kesimin, bir etnik grubun sisteme hükmetmesini ve diğerlerine baskı yapmasına karşıyız. Bu ülkenin geleceğini Kürtler, Aleviler, Sünniler hem sahiplik etsinler hem yaşasınlar.

TÜRKİYE ÜSTTEN BAKIYOR

Türkiye karıştırdı, savaşı başlattı, sonra yerine geçti oturdu. Hama'lar olmasın dedi ama öyle çıkmadı. Türkiye, Suriye Ulusal Konseyi'ni koruyor. Müslüman Kardeşler'in içinde etkili olduğu bir gruptur. Kürt Ulusal Meclisi ve Batı Kürdistan Halk Meclisi ile asla oturmak istemediğini belirtmiş ve Suriye Ulusal Konseyi'nin bizimle ilişkilendirilmesini kabul etmeyeceğini belirtmiş. Biz Türkiye'ye karşı ayaklanmadık ki! İnancımız, af dileyerek söyleyeyim güvencimiz kalmadı. Devlet yıkılırsa hepimiz altında kalırız. Türkiye'nin bütün amacı; Müslüman Kardeşler'i Amerika'ya kabullendirerek Suriye devletinin başını ağrıtmak istiyor. Onun için Suriye Kürtlerinin hak ve hukuku önemli değil.'

Batı Kürdistan Halk Meclisi İsa Hüsso ise Divan Başkanı:

'Amacımız halkımızın yaşadığı örgütsüzlüğü örgütlemek. En başta Kürtler arasında birliği sağlamak. Batı Kürdistan'da yaşayan Ermeni, Asuri ve Araplarla birliği oluşturmak. Suriye çatısı altında ulusal taleplerimizle Suriye'nin her yerinde yaşamak istiyoruz. Ekonomik, sosyal, siyasal alanda ortak adım atmak istiyoruz.'
Kamışlı başta tüm Kürt bölgesinde denetimi ellerinde tuttuklarını söyleyen Hüsso, 'Meclis olarak komisyonlar oluşturduk. Karaborsa oluşmasın diye ekmek dağıtımından şekere hatta benzine kadar denetim yapıyoruz. Dört milyon Kürt var. Geniş bir coğrafyaya yayılmış. Dışarıdan askeri müdahale istemiyoruz. Türkiye'den isteğimiz halkların demokratik mücadelesine destek vermesidir. Suriye rejiminin değişmesi halkların mücadelesine bağlıdır. Bu sistem yıkılmak üzere. Öyle görünüyor. Bu süreçte ve her zaman ne peşmerge ne de Türk askeri kabul ediyoruz.'
DOST GÖZÜYLE YAKLAŞILSIN

Kuzey Suriye'nin etkili ismi PYD Eşbaşkanı Salih Müslim ise Erdoğan'ın 'Müdahale' açıklamasına şöyle yanıt verdi: 'Burada yaptıklarımız halkımızı bu kanlı süreçten yapabildiğimiz kadar korumaktır. Hiçbir zaman kimseye yönelik değildir. Türk halkıyla herhangi bir sorunumuz yoktur. Binlece yıldır iç içe yaşıyoruz. Sosyal ilişkilerimiz var ve bunun bozulmasını istemiyoruz. Yalnız yöneticilerinizin bu Kürt fobisinden kurtulması gerek. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğü içinde demokratik haklarımızı arıyoruz. Anayasal kimlikler başta uluslararası çerçevede anayasal haklarımızı istiyoruz. Bu en doğal hakkımızdır. Bize düşman değil, dost gözüyle bakılmasını istiyoruz.'

Akşam / 27.07.12