"Gezi Parkı yok edilemez"

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 21 Mart 2012
  • 10:24

(21.03.12) - Taksim'i yayalaştırma projesi adı altında hazırlanan rant hazırlığı hakkında proje mimarının açıklamalarına Taksim Platformu bileşenlerinden yanıt geldi.

“Kentsel Tasarım Projesi” adı altında hazırlanan projenin mimarı Halil Onur'un, “Gezi Parkı'na Topçu Kışlası yeniden inşa edilecek. Cami, rezidans, otel yok. Müze olacak. Yayalaştırmada da sadece Tarlabaşı ve Cumhuriyet Caddesi'nde battı çıktılar düşünülüyor” açıklaması üzerine Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası ve Taksim Platformu adına açıklamalarla basın üzerinden yanıt verildi.
Gezi Parkı'nın, Taksim Meydanı'nın ayrılmaz bir parçası olması nedeniyle kesinlikle korunması gerektiğini ve battı çıktıların yayalaştırma adı altında otoparklar için ihtiyaç duyulan girişi yaratmak amaçlı olduğunu söylediler.


"Niye Halil Onur karar veriyor?"

Taksim Platformu'ndan Mimar Korhan Gümüş: Proje için niye bir yarışma düzenlenmedi. Bunlara niye Halil Onur karar veriyor? Başka mimarlar yok muydu? Gezi Parkı'ndan, tiyatrosuyla, operasıyla Nişantaşı'na kadar uzayan kültür vadisi olarak bir kentsel tasarım söz konusu. Bu planlamanın başka örneği yok. O yüzden, bu kentsel tasarım kışladan daha değerli. Ancak, bu 30'ların modeliyle yönetilemiyor. Yönetimi elden geçirmek lazım. Sorun fiziksel değil yönetimsel. Yayalaştırma projesindeki battı çıklar, dalış tüneli demek. Meydanın bağlantı noktalarını uçurum haline getirmek demek. Gümüşsuyu Caddesi, İstanbul'un en güzel caddesi, Sıraselviler tarihi bir cadde. Bu mekanların yok edilmemesi çok önemli. Bundan vazgeçilmiş olunması hayırlı olur. Artık dünyada yapılması bir kenara, önceden yapılmış tüneller dolduruluyor.


"Battı çıktıların olmaması gerekir."

Tayfun Kahraman (Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı): Taksim sadece başlıbaşına bir simge. Simgesel alanda bir proje yapacaksınız, kamuoyu baskıları nedeniyle revizyonist bir tavır olsa da, proje için toplumsal mutabakat ve yarışma projesiyle yapılması gerekir. Kimsenin de çıkıp da 'proje yaptım' deme lüksü yok. Böyle bir projede karşı çıkılan ana nokta, kışla binası. Kışlanın yapılması Gezi Parkı'nın yok edilmesi anlamındadır.

"Meselenin Taksim'i yayalaştırılması olmadığı yavaş yavaş ortaya çıkıyor."

Mİmarlar Odası'ndan Mücella Yapıcı: Neye dayanarak Topçu Kışlası'nı fonksiyona kabul ediyor. Kışla, latife olsun diye birinci derece tarihi eser olarak ihya ediliyor. Aynı malzemeyle, özgün planla, şemasıyla aynı fonksiyonla ihya edilmesi gerekiyor. Bu görsel, materyalle olmaz. Eğer kışla yerinde olsaydı korunmasında biz de mücadele ederdik. Halil Onur da iyi bilir ki, bir yapının ihya edilmesi için o alanın boş olması gerek. Ama orası boş bir alan değil. Gezi, Cumhuriyet dönemi şehircilik mirasıdır. İlk açık alan uygulaması, toplumsal belleği, kentsel mirasıdır. Özellikle ekolojik açıdan depremsellik düşünüldüğünde vazgeçilmez açık alan. O yüzden Gezi, Taksim Meydanı'nın ayrılmaz bir bütünü.
Battı çıktılar konusuna gelince de, proje bir pazarlık projesi haline dönüştü. 'Dervişin fikri neyse zikri de odur.' Akıllardaki soru şimdi çıkmaya başladı. Biz başından beri, battı çıktılara karşı olduğumuzu söylüyoruz. Tarlabaşı'nda yıkımlarla oluşacak mahalle ile Talimhane otel bölgesindeki otoparkların bir girişe ihtiyacı vardır. Bu alt geçişlerin süreci. Meselenin Taksim'i yayalaştırılması olmadığı yavaş yavaş ortaya çıkıyor.