Genelkurmay: “İşkence önlenemez!”

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 11 Nisan 2012
  • 13:51

(11.04.12) -12 Eylül darbesi için başlatılan sözde dava, sermaye devletinin gün yüzüne çıkmamış bilgi ve belgelerine ulaşabilme zemini yaratıyor. İşçi ve emekçilere uygulanan şiddet ve işkence dönemin Genelkurmay raporunda açıkça savunuluyor. İşçi ve emekçilerin karşısında inkar edilerek geçiştirilen işkence, raporlarda “savaş koşullarında önlemenez” denerek açıklanıyor. "Türkiye’deki Anarşi ve Terörün Durumu” adıyla hazırlanan raporda işkence "Anarşi karşıtı savaşta bazı yöneticilerce arzu edilmeyen olaylar yapılması" olarak tarif ediliyor. Raporlarda “Hangi savaşta bu önlenebilmiştir?” sorusuyla işkence kabul ediliyor.

12 Eylül darbe sürecinde Sıkıyönetim Mahkemesi de “bir an için işkence yapıldığı kabul edilse bile; işkence ayrı, işkence sonucu verilen ifadenin doğruluğu ayrıdır” diyerek ifadeleri kabul edip işkenceyi aklıyordu. Askeri Yargıtay da bu kararı onaylayarak işkencenin kullanımını kabul ettiğini açıklamıştı.

Günümüzde 12 Eylül darbesini yargıladıklarını söyleyen dinci gerici parti şefleri de aynı durumdadır. İdris Naim Şahin'in son yaptığı açıklamalarda biber gazı kullanımını savunması işkence raporuyla aynı zihniyeti taşıdıklarını gösterir.

Bugüne kadar biber gazının fazla kullanımı sonucu ölen işçi ve emekçiler olduğu bilinirken bakanın “zararsız” kullanıldığını açıklaması iki yüzlü bir işkence savunmasıdır.