Geleceğine sahip çıkmak için 1 Mayıs'ta alanlara!

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Ekim Gençliği
  • |
  • 04 Nisan 2012
  • 15:32

Özgürlük, devrim, sosyalizm!

Arkadaşlar!

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Her yıl dünyanın dört bir yanında milyonlarca işçi, emekçi ve genç “sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünya” özlemiyle 1 Mayıs'ta alanlara çıkıyor.

1 Mayıslar sermaye sınıfı ve işçi sınıfı arasındaki mücadeleyi keşkinleştirerek egemenlere korku salıyor. İşçi sınıfının örgütlü mücadelesinden korkan sermaye düzeni, tam da bu nedenle 1 Mayıs alanlarını faşist baskı ve terörle yasaklamaya çalışıyor. Bunu başaramadığı durumda ise 1 Mayıs'ın içini boşaltmaya kalkışıyor. Ancak bu manevraların hiçbiri sökmüyor. İşçi ve emekçiler 1 Mayıs'ın kızıllığını mücadele alanlarına taşımaya devam ediyor.

Arkadaşlar!

Her yıl olduğu gibi bu yıl da işçi ve emekçiler 1 Mayıs alanlarını dolduracak. Özgürlüğü çalınan ve derin bir geleceksizlik girdabına itilen biz gençler, 1 Mayıs'ta işçi ve emekçilerle omuz omuza 1 Mayıs alanlarına çıkmalıyız.

Kapitalist sömürü düzeni üniversiteleri şirketlerin arka bahçesi haline getirirken, biz gençleri de birer müşteriye dönüştürüyor. Üniversiteler, bilimi toplumun hizmetine sunmak yerine sermayenin hizmetine sunuyor!

Bu düzen, üniversitelerimizde bizlere “söz, yetki ve karar hakkı” tanımıyor. Geleceğine sahip çıkan, hakları için mücadele eden biz öğrencileri soruşturma-ceza terörü ile yıldırmaya çalışıyor, gözaltına alıyor, tutukluyor, zindanlara hapsediyor!

Bu düzen bizleri diplomalı işsizliğe mahkum ediyor. İş bulabilen “şanslı azınlığımıza” ise güvencesiz ve kölece çalışma koşulları dayatıyor!

Bu düzen ırkçı-gerici eğitim müfredatını öğrenim hayatımızın her kademesinde karşımıza çıkarıyor. Anadilde eğitim hakkımızı inkar ediyor!

Kısacası bu düzen bizlere geleceksizlikten başka bir şey sunmuyor!

Arkadaşlar!

Sermaye düzenin biz gençlere dayattığı geleceksizlik, milyonlarca işçi ve emekçiye dayatılan geleceksizliğin de bir parçasıdır.

Sermaye devleti asalak patronların çıkarları doğrultusunda sosyal yıkım politikalarını derinleştiriyor. “Genel Sağlık Sigortası” örneğinde olduğu gibi sağlık tepeden tırnağa paralı hale getiriliyor. Sosyal haklar bir bir tırpanlanıyor. Keyfi işten çıkarmalar yaygınlaşıyor. İşçiler karın tokluğuna çalıştırılıyor. Asalak patronlar kendi sefil çıkarları için tersanelerde, Kozan'da, Esenyurt'ta, Eskişehir'de olduğu gibi işçi kanı dökmeye devam ediyor.

Arkadaşlar!

İşçilere, emekçilere ve biz gençlere dayatılan bu karanlık tabloyu “içerde ve dışarda savaş ve saldırganlık” politikaları tamamlıyor.

İçerde Kürt halkına, ilerici ve devrimci sol güçlere yönelik faşist baskı ve devlet terörü tırmandırılıyor. Newroz'u kutlamak dahi yasaklanıyor. Yüzlerce Kürt siyasetçisi, devrimci, ilerici ve öğrenci düzmece iddialarla gözaltına alınarak tutuklanıyor.

Emperyalizme taşeronluk yapan AKP hükümeti, Suriye başta olmak üzere bölge halklarını emperyalist müdahalenin hedefi yapıyor. Türkiye topraklarını gerici savaşların ve boğazlaşmaların merkezi haline getiriyor. NATO’nun saldırganlık projesi “füze kalkanı”nı Malatya Kürecik'te inşa ediyor.

Arkadaşlar!

Açık ki, bu karanlık tablo karşısında gerçek kurtuluşumuz kapitalist sömürü düzeninin yıkılmasıyla gerçekleşebilir. Geleceğimizi kendi ellerimize almalı, örgütlenmeli ve mücadeleyi büyütmeliyiz.

Bizlere dayatılan geleceksizlik karşısında 1 Mayıs'ta kendi taleplerimizle alanlarda çıkmalıyız. İşçi ve emekçilerle birlikte kavga saflarını sıklaştırmalıyız!

Emperyalist savaş ve saldırganlığa, faşist baskı ve teröre, eğitimin ticarileşmesine karşı 1 Mayıs'ta alanlara!

Özgürlük, devrim, sosyalizm!” için kavganın kızıl günü 1 Mayıs'a, geleceğine sahip çıkmaya!

Yaşasın 1 Mayıs! Bijî yek gulan!

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Ekim Gençliği