Gazetecinin örgütlenmesi sendikaların da sorunu – Atilla Özsever

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 19 Şubat 2013
  • 10:47

DİSK’e bağlı Basın-İş Sendikası, 15 Şubat’ta gazetecilerin örgütlenmesiyle ilgili bir çağrı yaptı. Daha doğrusu bir grup gazeteci, DİSK Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda meslektaşlarını Basın-İş’te örgütlenmeye çağırdı. Toplantıya DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Örgütlenme Daire Başkanı İsmail Yurtseven, Devrimci Sağlık-İş Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Basın-İş Başkanı Mustafa Yamak da katıldı.

Medya çalışanlarının çok ciddi sorunları bulunuyor. İşsizlikten işten çıkarılmaya, sigortasız çalıştırılmaktan ücretlerin zamanında ödenmemesine, farklı ücret uygulamasından fazla mesailerin verilmemesine, yıllık izin haklarının kullandırılmamasından hamile gazetecilerin çalışma sorunlarına ve muhalif gazetecilerin tutuklanmasına kadar bir dizi sorun var.

Son günlerde de Sabah, Milliyet, Vatan, Radikal ve Cumhuriyet gazeteleriyle NTV ve CNBC-e televizyonlarında çalışan onlarca basın emekçisi işten çıkarıldı. Show Tv, SkyTürk 360 televizyonlarıyla Akşam gazetesinde çalışanların aylardır düzenli maaş almadığı, irili ufaklı bir çok yayın kuruluşunda çalışan gazetecilerin de aynı sıkıntıları yaşadığı ifade edildi.

Bir grup gazeteci, bir süre önce bu olumsuz çalışma koşulları ve işten çıkarılma endişesi karsısında DİSK Basın-İş’te örgütlenmek için harekete geçti. Bu arada yeni çıkan 6356 sayılı Sendikalar Kanunu’nda gazetecilik işkolu ile matbaa işkolunun birleştirilmesi ve kitap, dergi, müzik yayıncılığı ile TV, radyo programcılığı ve yerel basının da aynı işkolunda yer alması sonucu örgütlenme potansiyeli genişlemiş oldu.

Gazeteciler, ATV ve Sabah’taki olumsuz örgütlenme deneyimini de göz önünde bulundurup somut sorunları çerçevesinde birlikte davranma düşüncelerini ortaya koydular. Kuşkusuz burada işverenlerin sendikalaşmaya yönelik tepkisini de dikkate alarak özlük hakları ve sorunları üzerinden bir ilişkinin kurulması görüşü dile getirildi.

Örgütlenme her sektörde zor, ancak akıllı davranıp mümkün olduğunca az bedel ödeyerek, örgütlenmeden başka da çare yok. Yoksa tüm basın emekçileri “işten çıkarılma sırası bana ne zaman gelecek, bu ayda ücret ödenmedi” söylemleri ile baş başa kalacaklar…

Basın işkolunda halen 4 sendika bulunuyor. Çalışan sayısı 104 bin 141. Yetkili sendika olabilmek, yani yüzde 1’lik işkolu barajını geçebilmek için en az 1.041 kişiyi örgütlemek gerekiyor. Mevcut sendikalardan sadece Türk-İş’e bağlı Basın-İş, 1.791 üyeyle barajı geçebiliyor. TGS’nin üye sayısı 817, DİSK’e bağlı Basın-İş’in 546, Hak-İş’e bağlı Medya-İş’in de 560 üyesi var. TGS’nin 224, DİSK Basın-İş’in de 495 yeni üyeye ihtiyacı var. İşkolunun potansiyeli düşünüldüğünde bu sayılara ulaşmak mümkün.

Gazetecilerin örgütlenmesi sadece kendilerinin sorunu değil. Basın işkolu, haber alma hakkı ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından sendikalarla birlikte tüm toplumu ilgilendiriyor. Basında sendikalaşma, medya çalışanlarının diğer işkollarındaki sendikal olaylara da daha duyarlı olmasını sağlayacaktır.

Nitekim TEKEL direnişi sırasında bu olgu daha net bir biçimde ortaya çıkmış ve bu işyerinde örgütlü Tek Gıda-İş Sendikası’nın Genel Başkanı Mustafa Türkel, medya sektöründe örgütlenmenin ne denli önemli olduğuna dikkat çekmiştir. Basın-İş toplantısındaki DİSK yöneticileri de aynı noktaya değindiler.

O nedenle diğer tüm sendikaların da gazetecilerin örgütlenmesine aktif destek vermesi, dayanışma içinde olması, medya çalışanlarına sahip çıkması önemli bir görev olarak gözükmektedir…

Yurt / 19.02.13