Siirt'te şüpheli şekilde uçurumdan düşerek ölen Esin Güneş'in ailesinin iddiaları bilirkişi raporunca da doğrulandı. Rapora göre Esin öğretmen uçurumdan düşmemiş atılmış.
25 yaşındaki Esin öğretmen, boşanma davası açtığı eşi tarafından, 24 Ağustos 2010 tarihinde Aydınlar (Tillo) İlçesindeki "Kale" denilen mesire alanına götürülmüştü. Esin Güneş'in eşi Güven Güneş, Esin öğretmenin uçurumdan düştüğünü iddia etmiş, soruşturma başlatan savcı da bu ifadeye dayanarak takipsizlik kararı vermişti. Ancak Güneş'in ailesinin çabaları sonucu Güven Güneş ile arkadaşı Beşir Üzüm hakkında "kasten adam öldürmek"ten müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı.
Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda olay yerinde keşif yapılarak, bilirkişi raporu hazırlandı.
ODTÜ Fizik Bölümü'nden üç akademisyenin hazırladığı raporda, "50 kg ağırlığında, 1,67 boyunda ve 25 yaşındaki Esin Güneş, ilk düştüğü yerden ikinci bir kez daha düşmüştür. İlk düşme 1. bölgeden 3.'ye, ikinci düşme ise 3. bölgeden 100 metre derindeki uçuruma olmuştur. Mağdurenin ilk düşme sırasında ikinci bölgeyi aşarak üçüncü bölgeye düşmesinin ve ikinci düşme sırasında dördüncü bölgeye tek bir yerden hızla çarpıp uçuruma yuvarlanmasının mümkün olup olmadığı fizik yasalarıyla incelenecektir" denildi.
Ölümün, "yatay ilk hız", "serbest düşme", "çarpmayla kazanılan hız" gibi fizik bilimi kavramlarıyla irdelendiği raporda, matematiksel yöntemlerden yararlanılarak, kadının kendiliğinden düşmüş olamayacağı vurgulandı.
Esin öğretmenin ailesi, daha önce yaptıkları açıklamada, fotoğraflar üzerinden şu sorulara yanıt verilmesi gerektiğini belirtmişti:
-Çantanın bulunduğu yerden ayağı kayıp kimse düşer mi?
-Oradan ayağı kayıp düşen kişi ikinci basamağın dibine düşmesi lazım. Uç kısma düşmesi için birinin itmesi gerekir.
-İkinci basamakta, 40 cm çapında kan izi olan yerde, kafasını yere vuran kişi o kadar kan kaybetmişken ve sağ tarafı kırılmışken nasıl olur da ayağa kalkmaya çalışır?
-Ayağa kalkmaya çalışırken eşi oraya inip kurtaramaz mı?
ANF / 10.02.13