Erdoğan orucunu çığırtkanlıkla açtı!

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 24 Temmuz 2012
  • 09:12

(24.07.12) - Dinci-gerici AKP hükümetinin şefi Erdoğan dün akşam katıldığı iftar yemeğinde yaptığı konuşmayla bir kez daha Suriye'ye tehditler yağdırarak emperyalist müdahale için savaş çığırtkanlığına soyundu.

AKP Dış İlişkiler Başkanlığı tarafından 2008 yılından bu yana düzenlenen “Geleneksel Yabancı Misyon Şefleri ve Büyükelçiler İftar Yemeği”ne katılan Erdoğan, emperyalist şeflerin ve bölgedeki işbirlikçilerinin Ankara'daki büyükelçileri ve temsilcileri ile biraraya geldi.

Suriye halkına karşı emperyalistler tarafından oynanan kirli oyunda en ön safta yer tutan dinci-gerici AKP hükümetinin şefi Erdoğan, bu tabloya rağmen yaptığı açıklamalarla ikiyüzlülük ve pişkinlikte sınır tanımadığını bir kez daha göstermiş oldu.

“Hiçbir ülkenin içişlerine karışmadık” arsızlığı

Üstlendiği uğursuz rolün bir sonucu olarak, bir yandan Suriye halklarını emperyalist namlularının hedefi yapan, öte yandan ise ülke topraklarını gerici savaşların ve boğazlaşmaların merkezi haline getiren dinci partinin şefi Erdoğan, tüm bu gerçeklere rağmen “Hiçbir ülkenin içişlerine karışmıyoruz” deme arsızlığını gösterebildi.

İki yıl önce Suriye Devlet Başkanı Esad’a “kardeşim” diye hitap ederek çok yönlü ikili anlaşmalara imza atan, gelinen yerde ise Suriye'yi “düşman” ilan eden Erdoğan, tüm bu yaşananları “ikili ilişkilerde her zaman iki ülkenin ve halkların refahını gözettik” yalanıyla perdelemek istedi. Bununla da yetinmeyen Erdoğan, “Suriye'nin uluslararası topluma entegre olabilmesi, küresel refahtan pay alabilmesi için her türlü işbirliğini samimiyetle gerçekleştirdik. Kuzey Afrika'da başlayan halk hareketleriyle birlikte biz Suriye'ye dostça kardeşçe uyarılarımızı yaptık. Ancak bizim uyarılarımızın hiçbiri dikkate alınmadı. Bize ve uluslararası topluma verilen sözlerin hiçbirisi tutulmadı" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, “Türkiye dostlarının kendisinden emin olduğu, emin olması gereken bir ülkedir” şeklinde konuştu.

İkiyüzlülükte sınır yok!

Yalan ve demagoji üzerine kurulu konuşmasında bir kez daha Suriye'ye ikiyüzlüce “demokrasi” dersi vermeye çalışan Erdoğan, “uluslararası toplum” tanımı üzerinden emperyalist hamilerini fiili müdahaleye çağırmayı da ihmal etmedi.

“Suriye şu anda çok farklı bir şiddet sarmalının içerisinde maalesef günlerini haftalarını yaşıyor. Nasıl buna sessiz kalabiliriz. Nerede dünyanın barışı savunan egemen güçleri” diyen Erdoğan, Annan Planı'nın mevcut haliyle Esad rejiminin elinde bir istismar aracı haline geldiğini ifade etti.

"Suriye'de bu kanlı rejim er ya da geç mutlaka gidecektir" diyen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Nitekim son günlerde ortaya konan acımasız katliamlar Suriye'de rejimin yok olmaya giden ayak seslerini de tüm Dünya'ya ilan etmiştir. Biz, Suriye halkının zafere her zamankinden daha yakın olduğunu inanıyoruz”

“Misliyle karşılık veririz” tehditi

Türk devletine ait F4 savaş uçağının Suriye ordusu tarafından düşürülmesine de değinen Erdoğan, üst perdeden savaş çığırtkanlığı yaparak Suriye'ye tehditler yağdırmayı sürdürdü.

Uçağa hiçbir uyarının yapılmadığını ve uluslararası tahammüllere tamamen aykırı olarak düşmanca bir tavırla hedef alındığını söyleyen Erdoğan Suriye'yi şöyle tehdit etti:

“Suriye rejimi bu gelişmelerden ders almayıp düşmanca tavrını sürdürürse, misliyle karşılık vermekten çekinmeyiz”