DİSK Taksim'de yürüdü

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • Sendika
  • |
  • 22 Mart 2012
  • 11:15

(22.03.12) – Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), meclis gündemindeki Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı'nın geri çekilmesi talebiyle Taksim'de yürüyüş gerçekleştirdi.

Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydanı’na kadar yürüyen DİSK'e bağlı sendikaların üyeleri Taksim Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. DİSK kitlesinin ağırlıklı katılımını Nakliyat-İş üyeleri sağladı.

Açıklamayı okuyan DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, 12 Eylül öncesi sendikalı-örgütlü işçi oranının yüzde 20’lerde iken şu an bu oranın yüzde 6-7’ler seviyesinde olduğunu ifade etti. 12 Eylül öncesi dönemde TİSK Başkanı Halit Narin’in “Yirmi yıl biz ağladık onlar güldü, şimdi gülme sırası bizde” sözü ile 12 Eylül’ün sermaye sınıfı açısından ne anlama geldiğini de anlattığına dikkat çeken Küçükosmanoğlu, “Süreç ortada. Şu an sendikalı örgütlü işçi sayısı oranı yüzde 6-7’dir. İşçilerin ulusal gelirden aldıkları pay da yüzde 34’lerden yüzde 11-12’lere düşmüş durumdadır. Görüldüğü gibi gülen sermaye sınıfı olmuştur” diye konuştu.

Meclis gündeminde olan “Toplu İş İlişkileri Yasası” tasarısının topluma AKP hükümeti tarafından sunulmaya çalışıldığı gibi sendikal anlamda hak ve özgürlükleri geliştiren bir yasa olmadığını söyleyen Küçükosmanoğlu, “12 Eylül yasalarının da gerisinde düzenlemeler söz konusudur” dedi.

Örgütlenmede işkolu, işletme-işyeri barajlarının devam ettiğine dikkat çeken Küçükosmanoğlu, “Grev hakkının sınırlandırılması ve yasaklar genişletilerek korunmaktadır. Toplu İş Sözleşmesi prosedürü bürokratik, devlet müdahalesi biçiminde devam etmektedir” şeklinde konuştu.

“Sendikal mücadele tarihi mücadele ile inşa edildi”

Tasarıda yapılan değişiklikler sonucu DİSK’e bağlı 3, Türk-İş’e bağlı 7, Hak-İş’e bağlı 2 ve toplamda 12 sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma hakkını kaybedeceğini söyleyen Küçükosmanoğlu, “DİSK’i etkisiz hale getirmeyi hayal edenler işçi sınıfının örgütlenme tarihinden habersizdirler. Bunu onlara hatırlatmak da bizim görevimizdir. Sendikal mücadele tarihi yasalarla değil yasaklara karşı mücadele ile inşa edilmiştir. Sendikalar gerçek yetkisini örgütlü gücünden alır! Örgütlü gücümüzü ve mücadele azmimizi barajlara sığdırmak isteyenler, o barajların altında kalacaklardır” dedi.