(16.03.12) - Hrant Dink cinayetine ilişkin hazırlanan Devlet Denetleme Kurulu raporu ve savcılık tarafından devam eden soruşturmayla ilgili basın toplantısı düzenleyen Dink Ailesi ve avukatları değerlendirmelerde bulundu.

Basın toplantısında, DDK’nın raporunda “Hrant Dink’e yönelik bir tehlikenin varlığının Emniyet ve Jandarma personelince öğrenilmiş olduğu, Hrant Dink’in korunmasına yönelik istihbarat birimlerinin gerekli çalışmaları yapmadığı ve işbirliğine gitmediği, idari makamların Hrant Dink’e yönelik oluşan riskleri bilebilecek durumda olmalarına rağmen, her kademedeki sorumluların zincirleme eylemleri sonucunda tehlikeyi önlemek için gereken tedbirlerin alınmadığına” işaret edildi.

Dink davası, sermaye devletinin yargı sistemindeki işleyişinin bir örneği. Hrant Dink'i katledenler arasında bağlantı kuramayan mahkemeler gibi DDK raporu da bilineni tekrarlayıp, sorumluları aklıyor. İstanbul Valiliği ve İstihbarat Daire Başkanlığı sorumluların arasından çıkarılıyor. Sorumlu tutulan devlet görevlileri ise yasalara göre ceza olarak sınırlı bir kapsamda sorumlu tutuluyor.

Çünkü bu, ceza sürelerini önemli oranda etkiliyor. Avukat Cem Halavurt, ayrıca raporda sanıkların örgüt bağlantısına ilişkin tespitlerin eksik olduğunu belirtti.

Devlet katillerini korumak için dolaysız hareket etmiş, davada delillerin karartılması ile başlayan süreç DDK raporlarıyla sürüyor. Katillerin telefon kayıtları, ATM ve Güvenlik kameralarının CD ve DVD'leri dava boyunca “kayboldu” ya da “silindi”. Hrant Dink'e saldırı planı bilinmesine rağmen koruma verilmedi.

Dink Ailesi ve avukatları yaptıkları açıklama ile davanın üzerine gitmeye devam edeceklerini ifade ettiler.