Dikkat, bir katile daha tahrik indirimi yolda – Pınar Öğünç

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 23 Mart 2012
  • 05:39

Mustafa kızı Nazik’ten olma, 13.02.1975 doğumlu Gülay Armağan, 3.12.2011’de kocası Metin Armağan tarafından kafasına baltayla vurularak öldürüldü. Koca ifadesinde kaç kez vurduğunu hatırlamadığını söylüyordu.

1999’da evlenmişlerdi; akraba evliliği. İki çocukları oldu. Bu vahşi cinayetin ardındaki tecavüz hikâyesi de oğullarının sünnetinde başlamıştı zaten. Metin Armağan’ın ağabeyi Daimi Armağan, Gülay’a o gün tecavüz etmişti. Sonra da iki yıl boyunca aralıklarla kendisini cinsel ilişkiye zorlamıştı.

Olayın açığa çıkması kasımın son günlerinde, Metin Armağan’ın eve geldiğinde ağabeyiyle karısını birlikte görmesiyle oldu. Armağan karısına dedi ki: “Doğrusunu anlat. Söz sana bir şey yapmam.” Gülay anlattı. Söz almıştı ama 3 Aralık’ta Gülay’a bir şey yapılacaktı.

İddianamede Daimi Armağan’ın suç hanesinde sadece ‘konut ya da işyeri dokunulmazlığını rizayen ihlal etme’ ve ‘konut dokunulmazlığını ihlal etme’ yazıyor. Ve tabii ki serbest.

‘Sizi tanımıyorum’

Kocasının çalışmasına izin vermediği Gülay, arada evde parça başı işler yapıyor. Tekstil atölyeleri için ilik açıyor, ev yemekleri satan bir dükkâna mantı dolduruyor. Metin Armağan iki yıldır işsiz; kaynak ustası. ‘Cebren’ süren bu ilişki ortaya çıktığında iki kez karakola gittiklerini ve ağabeyinden şikâyetçi olmak istediğini biliyoruz. İkisinde de polis burada bir suç olmadığını söyleyerek ve Gülay’ı bir sığınma evine yerleştirme teklifini reddederek yolluyor. Bu arada boşanmak için de başvuruyorlar.

İfadelerde geçmeyen bir buluşma daha var. Gülay’ın kardeşi Serkan Kaya, hemen İstanbul’a gidemeyeceği için iki arkadaşından gidip Gülay’ı almalarını rica ediyor.

O iki kişiden biri olan Yasemin Deliduman, hiç konuşmayan, ürkek bir kadın olarak tarif ediyor Gülay’ı. “Böyle bir olay üzerine geceyi birlikte geçirmeyin, Gülay’ı alalım biz” diyorlar. Metin Armağan, “Sizi tanımıyorum, sorumluluğu alamam” diyerek izin vermiyor. Muhtemelen korkusundan ve çocukların velayetini kocasına bırakarak anlaşmalı boşanmalarında sorun çıkmayacağını umarak Gülay da itiraz etmiyor.

O kadar trajik ki bundan tam iki gün sonra ölen Gülay’ı morgda teşhis etme işi, onu hayatlarında bir kez gören bu iki kişiye kalıyor. Kendi ailesi İstanbul’da değil ve diğer taraftan kimse yok. Deliduman davaya müdahil olmak istiyor şimdi.

Hep bir anlık öfke

Tecavüz iki yıl önce. Tam iki yıldır da psikolojik sorunları yüzünden Gülay ilaç tedavisi görüyor. Üstelik ölümünün ardından daha önce kızını boşanmaya ikna etmeye çalışan annesi, saç kazıtmalı, işkenceli şiddet sahneleri anlatıyor. Çocukları yüzünden kalmayı tercih etmiş hep Gülay.

Bunları telefonda anlatan, kardeşi Serkan Kaya’nın eşi Pınar Hanım, mutfak ve tuvaletin paylaşıldığı, birkaç kardeş ve annelerinin birlikte kaldığı o dört odalı gecekonduda gizli bir şey yaşamanın imkânsızlığını anlatıyor.

Bunun aile kararıyla planlanmış bir cinayet olduğuna inanmalarının bir sebebi de garip biçimde o gün Gülay ve Metin Armağan’ın yalnız, kapının da kilitli olması. Üstelik beş dakika önce de alt sokakta oturan ve karısının ‘gizli ilişki’ yaşadığına inandığı ağabeyi Daimi Armağan’ın yanında. Üç erkek kardeş, anne, bütün aile o evde. Geliyor ve ‘bir anlık öfkeyle’ karısını öldürüyor. Gülay’ın ağzından en son şu çıkıyor: “Erkeksen git abinden hesap sor.” İşte bu cümle yüzünden katil Metin Armağan, haksız tahrik indiriminden faydalanabilir.

İfadesinde olayı anlatırken “Abim, ‘Ben yapacağımı yaptım, polise haber verin’ dedi” gibi bir cümle kuran Abidin Armağan, benimle konuşmayı reddetti. Yanlış haber yazanlara dava açacaklarını söyledi. Duruşmaya gidip gitmeyeceğini sordum; “Daha karar vermedik” dedi.

Ama kadın örgütleri orada olacak. Bir katil kocanın daha haksız tahrik indiriminden faydalanmaması için, 29 Mart’ta, saat 10.00’da, Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünde seslerini yükseltmeye kararlılar.

Radikal / 23.03.12