Davutpaşa'da faşizme geçit yok!

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Ekim Gençliği
  • |
  • 24 Mart 2012
  • 15:15

(24.03.12) - 22 Mart günü Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Davutpaşa Kampüsü'nde faşistler tarafından dağıtılan bildirilerin ardından bir araya gelen YTÜ Öğrencileri 23 Mart sabah saatlerinden itibaren üniversite içerisinde bekleyişe geçtiler. Öğle saatlerinde ise yemekhane içerisinde dağıtılan “YTÜ Öğrencileri” imzalı bildirilerle bir gün önce faşistler tarafından gerçekleştirilen saldırılar teşhir edildi.

Bu sırada bir kişinin masaya konulan bildiriyi buruşturması, öğrenciler tarafından tepkiyle karşılandı. Bu şahsa, tutumunda ısrarcı olması üzerine müdahale edildi. Bu sırada öğrencilere yönelik, yaşanan faşist saldırılar ve faşistlerin kim olduğuna, üniversitelerde faşistlere geçit verilmeyeceğine dair ajitasyon konuşmaları yapıldı. Öğrenciler tarafından yoğun bir tepki ile karşılaşan saldırılar alkışlarla protesto edildi. Daha sonra yemekhanenin diğer bölümlerinde yapılan ajitasyon konuşmalarının ardından yemekhane önünde bildiri dağıtımı devam etti. Ayrıca yemekhane önünde Ekim Gençliği masası açıldı. “Geleceğine sahip çık!” bildirilerinın yanı sıra Ekim Gençliği dergisinin de satışı yapıldı.

YTÜ Öğrencileri tarafından dağıtılan bildiriyi yayınlıyoruz:

Davutpaşa'da milliyetçiler var! Engel olun!

Davutpaşa'da faşizme, faşistlere geçit yok!

Dün (22 Mart) öğle saatlerinde elektrik-elektronik, yemekhane, hazırlık fakültelerinde dağıtılan bir bildiri vardı. Bildiri , “YTÜ MİLLİYETÇİLERİ” imzalı bir grup faşist tarafından dağıtılmış, ırkçı-gerici zihniyetin ürünü ifadeler yer almış, halklar arası düşmanlık körüklenmeye çalışılmıştır.

Zaman zaman kampüsümüze gelen, geldiği günler kampüs içerisinde gerginlik yaratan bu grup, dün yine aynı saldırgan tutumunu tekrarladı. Fen- Edebiyat, İnşaat fakültelerinde bulunan panolardaki öğrenci afişlerini vahşice saldırıp, yırtmıştır. Daha sonra hazırlık fakültesinin önüne gelen 20 kişilik faşist grup buradaki panolarda bulunan afişleri yırtmış, panoları tekmelemiştir. Öğrencilerin düşüncelerini ifade ettiği, konser,işçi direnişlerini ziyaret afişlerini yırtan saldırgan grup, hemen ardından kampüsün ana kapısından çıkarılmış!. Çıkarılmış diyoruz çünkü daha sonra Özel Güvenliğin faşistlerden haberdar olduğu, ÖGB gözetiminde kampüsten çıkarıldığı bizzat ÖGB tarafından itiraf edilmiştir. Öğrencilerin astığı afişlere, dağıttığı bildirilere, düzenlediği konserlere her daim engeller ortaya çıkaran ÖGB, mevzu bahis milliyetçi grup olunca sesini dahi çıkarmamış, korumaya almıştır.

Daha önce okulumuzda Bağımsız Fikir Kulübü adı altında etkinlikler düzenlemeye çalışan milliyetçi grup, her fırsatta devrimci, demokrat,yurtsever, ilerici öğrencileri saldırılarda bulunmuş, üniversite yönetiminin denetiminde kulüp kurmuş, yine aynı şekilde yönetimin denetiminde ırkçı-faşizan içerikli etkinlikler düzenlemiştir. Öğrencilerin sosyal gelişimin sağlayan kulüplerin bir bir kapatılması, kapatılamadığı takdirde ise etkisizleştirilmesine sebep olan yönetim, faşist kulübün etkinliklerini düzenlemesine olanak sağlamaktadır.

Bildiri, resmi ağızlardan yazılmış gibi yine terör demagojisine sarılarak, ulusal talepleri için mücadele eden Kürt Halkı'nın haklı mücadelesi karalanmak istenmiştir. Aslında bildiriyi dağıtanlar kendilerine açıktan milliyetçi diyebilmeleriyle, zaten baştan halkların kardeşliğini istemediklerini ispatlamıştır. Newroz ateşini bulundukları her alanda yakmak isteyen başta Kürt halkı olmak üzere tüm halklara karşı polis tarafından gaz bombaları, cop, gerçek mermiler kullanılırken, üniversitemizde kutlanan Newroz bayramı da faşist grup tarafından hedef gösterilmiş. Newroz bayramı ırkçıların bayramı değil, halkların direniş, mücadele, kardeşlik günü olarak bugüne kadar geldi, bugünden sonra da böyle kalmaya devam edecek.

Arkadaşlar,

Faşizmle tartışmaya değil, faşizmi yok etmeye ihtiyacımız var. Faşizm; düşünen, tartışan, sorgulayanları bugüne kadar hep sürgünlere yolladı, astı, yaktı. İnsanın, insanlığın, Hitler'den, Mussolini'den, Türkeş'ten çektiği işkenceler, zulümler herkes tarafından biliniyorken, insanlık onurunu baskılar karşısında hiçbir zaman çiğnetmeyen öğrenciler olarak, yeni türemiş bu faşist gruba, kulübe kampüsümüzde de yer vermemeli, sessiz kalmamalı, çünkü bugün sessiz kalanların yarın söyleyecek onurlu bir sözü olmayacak! Üniversitemizin hiçbir alanında milliyetçiler-faşistlere geçit vermeyelim.

YTÜ Öğrencileri