Cumartesi Anneleri "savaşa hayır" dedi

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 06 Ekim 2012
  • 10:25

(06.10.12) - Cumartesi Anneleri'nin 393. eylemi Suriye'ye yönelik savaş çığırtkanlığına tepkiye dönüştü.

Galatasaray Lisesi önünde yapılan eylemde "Failler belli, kayıplar nerede?" pankartı açıldı. Oturma eyleminde ilk olarak Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun söz aldı. 12 Eylül'de ve '90'larda yaşanan kaybetmelerin, faili meçhullerin bugün yine sürdüğünü, özellikle Kürdistan'da yeniden savaşa hazırlanıldığını belirtti. Tosun konuşmasını bu saldırganlığa karşı “Artık yeter. Bu savaşa hayır deyin” diyerek sürdürdü. Sadece kendi acıları ve hakları için sokaklarda olmadıklarını Türk, Kürt, Ermeni herkes için mücadele ettiklerini belirtti. Tosun konuşmasını “Kayıpların bulunması faillerin yargılanması” çağrısıyla bitirdi.

Tosun'un ardından Kenan Bilgin'in abisi İrfan Bilgin söz aldı. Bilgin, devlet ve AKP'nin elit bir kesim olarak %10'u temsil ettiğini ifade ederek kendisinin %90'a sesleneceğini söyledi. “Türkiye halkı topyekün ses çıkarmalı” diyen Bilgin, yönetimi belli bir kesimin elinde tutanlara karşı örgütlenme ve mücadele etmeye vurgu yaptı. Bilgin "bundan sonra işçilere, emekçilere, halka, gençliğe sesleneceğim" diyerek bu devletten bekleyecek bir şey olmadığını ifade etti.

Kayıp yakınlarından son konuşmayı Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl yaptı. Yedigöl meclisten geçirilen savaş tezkeresine dikkat çekerek emperyalist savaşa hayır denmesi gerektiğini ifade etti. 30 yıldır zaten bu topraklarda savaşın sürdüğünü aktaran Yedigöl, acılara yenilerinin ekleneceğini söyledi. “Bu savaşlarda biz bedel ödüyoruz” diyen Yedigöl emekçilere “bu savaş bizim savaşımız değil diyelim” diyerek sözlerini bitirdi.

Kayıp yakınlarının konuşmasının ardından 6 Ekim 1992 günü kaybedilen Ayhan Efeoğlu'nun süreci anlatılmak üzere basın açıklamasının okunmasına geçildi. Basın açıklamasını Zeynep Tanbay okudu. Açıklamaya Ayhan Efeoğlu'nun Yıldız Teknik Üniversitesi önünden polisler tarafından kaçırılması anlatılarak başlandı. Ayhan Efeoğlu'ndan 15 ay sonra abisi Ali Efeoğlu'nun da gözaltına alınarak kaybedildiği ifade edilirken ailesinin ve avukatların tüm arama girişimlerinin devletten karşılıksız kaldığı aktarıldı. Hukuki süreçte dosyanın savcılar arasında gidip gelirken Ayhan Çarkın ve İçişleri Bakanlığı'nın itiraflarıyla kardeşlerin işkenceyle katledildiği ifade edildi. “Gerçek bu kadar açık olmasına rağmen 20 yıldır Osman ve Feriha Efeoğlu'nun 'oğullarımızı istiyoruz!' diyen sesleri hukuksuzluğun girdabında boğulmak isteniyor” dendi.

28 Şubat'ın mağduru sıfatyla ifadesi alınmak için çağrılan Tansu Çiller'in gözaltında kaybetmeyi devlet politikası olarak uyguladığı ifade edildi. Savcılara sorulan sorularla devam eden açıklama şu ifadelerle bitirildi: “Hukuku ne zaman işleteceksiniz? Bizi yıldıramayacaksınız. Feriha ve Osman Efeoğlu'nun 'Oğullarımızı istiyoruz' talebi talebimizdir. Hukuksuzluğa boyun eğmeyeceğiz; Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşleri aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”

Kızıl Bayrak / İstanbul