(15.09.12) - Cumartesi Anneleri, 390. haftasındaki eylemlerine 12 Eylül faşist darbesinde kaybedilen evlatlarının akıbeti sorarak devam ettiler.

12 Eylül faşist darbesinin 32. yıldönümünde, darbecilerin yargı önüne çıkarılması talebiyle eyleme başlanırken 12 Eylül kayıpları Cemil Kırbayır, Hüseyin Morsümbül, Hayrettin Eren, Mahmut Kaya, Nurettin Yedigöl, Nurettin Öztürk, Zeki Altunbaş, Veysel Güney ve Maksut Tepeli'nin akıbetleri soruldu.

Eylemde ilk olarak 21 Kasım 1980'de gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren söz aldı. Eren hangi kapıya gitse, kime başvursa geri çevrildiğini söyledi. 12 Nisan 1981'de gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl ise abisinin yoksulluğunu, sömürünün olmadığı bir dünyada yaşamanın tek isteği olduğunu aktararak kayıplarının nereye gömüldüğünü sordu

8 Eylül 1980'de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır'ın kardeşi Fatma Kırbayır da abisinin tek suçunun devrimci olmasından kaynaklandığını belirterek bir yıl önce kendilerine söz veren başbakana hitaben şunları söyledi: “Sen bizi yavaş yavaş öldürdün. Ne olursunuz ağabeyimin mezarını verin, elinizi vicdanınıza koyun. Ben kardeşimin kemikleri için seve seve canımı vermeye de hazırım.”

Cumartesi Anneleri adına bu hafta açıklamayı Nur Sürer okudu. Dün (14 Eylül) yapılan 12 Eylül yargılamasına dikkat çekilen açıklamada insanlığa karşı suç işleyen darbecilerin, yaş ve sağlık durumları bahane edilerek mahkemeye getirilmemeleri vurgulandı.

Açıklamada ayrıca şunlar ifade edildi: “Arjantin'de aynı gerekçeleri ileri süren 87 yaşındaki darbeci General Videla yargılanıp ömür boyu hapse mahkum edildi. Çünkü bu tür davalarda yaş ve sağlık durumu itirazı uluslararası hukuki standartlar karşısında değer taşımamaktadır. Yaşlı diye darbeci generallere gösterilen bu özeni, 32 yıldır o generallerin kaybettiği oğullarını arayan annelerden, kardeşlerden, eşlerden, çocuklardan esirgeyenler, 12 Eylül'le hesaplaşamazlar. Ne biz ne de tarih onları affetmeyecek, yapılanları unutmayacak.”

Kaynak: bianet.org