Çiğli Organize’de 1 Mayıs çağrısı

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • Sendika
  • |
  • 06 Nisan 2012
  • 05:55

(06.04.12) – İzmir’de Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan Billur Tuz fabrikasında sendikalarına sahip çıktıkları için işten atılan işçiler direnişlerinin 95. gününde fabrika önünden Çiğli Organize Sanayi Müdürlüğü önüne yürüyüş gerçekleştirdiler.

5 Nisan Perşembe günü saat 12.00'de destekçi güçlerin fabrika önüne gelmesiyle başlayan eyleme BDSP de destek verdi. TÜMTİS, Petrol-İş, Deri-İş, Hava-İş, Tez-Koop-İş, DİP ve EMEP'in de katıldığı eylemde Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkan Danışmanı Gürsel Köse kitleyi selamladı.

Sendikal Güçbirliği Platformu ve İzmir Sendikalar Birliği adına konuşan TÜMTİS İzmir Şube Başkanı Şükrü Günseli, Billur Tuz ve Savranoğlu Deri işçilerinin direnişini selamlayarak bu iki direnişi sürdüren işçilerin sadece kendileri için değil tüm işçiler için direndiklerini, onların kazanımının Türkiye işçi sınıfının kazanımı olacağını söyledi. Ardından sözü Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı İsmail Doğan aldı. Doğan konuşmasında patronların yanısıra hükümete seslendi ve hükümetin samimiyetsiz ve ikiyüzlü olduğunu ifade etti. Hükümetin Suriye'yi kurtarmaya çalıştığı ama kendi ülkesindeki insanların açlığıyla  ilgilenmediğini ifade etti. “Bizi açlıktan öldürmeye çalışıyorlar ama kazanana kadar da ölmeyeceğiz!” diyen İsmail Doğan'ın konuşmasının ardından sözü Deri-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz söz aldı. Alagöz konuşmasında şunları söyledi: “Direnişimizin 257. günündeyiz. Direniş alanında sürekli bizimle olan 12 yaşındaki bir çocuk arkadaşımız yaşamını yitirdi. Yaşasaydı bugün bizimle  bu eylemde olacaktı. 44 işçi arkadaşımız Savranoğlu Deri fabrikasında işten atıldı. 257 gün boyunca belki 50 kez soruşturmaya maruz kaldık. En son soruşturma ise çok komikti. Sendika hakkımız engellenemez sloganına soruşturma açıldı. İsterlerse cezaevine atsınlar, kazanana kadar vazgeçmeyeceğiz. İşverenin rüşvetlerini kabul etmeyeceğiz. Şu an itibariyle 3 işçi arkadaşımızın işe iade davaları sonuçlandı. Yerel mahkeme 18+4  yani 22 maaş tazminat ödenmesine karar verdi. Kıdem tazminatları hariç. Karar, anayasayı ihlal suçundan verildiği için şimdi anayasanın ilgili maddesine göre 1 ila 3 yıl arasında hapisle cezalandırılması gerekiyor. Şimdi bu yönde çabalarımız olacak. Yalnız değiliz. Dostlarımız sürekli yanımızda.” Alagöz konuşmasının devamında taleplerini sıralayarak, direniş 300-400 gün sürse de vazgeçmeyeceklerini söyledi. Gürsel Köse’nin basın metnini okumasının ardından Organize Genel Müdürlüğü’ne yüründü.

Fabrikalara sesleniş

“Billur Tuz İşvereni Anayasayı Tanımıyor Sendikal Hakkımız Engellenemez- Tek Gıda-İş Sendikası” pankartın açıldığı yürüyüşte, çevredeki fabrikalarda çalışan işçilere mücadele çağrısı yapıldı. Patronların dayattığı ortaçağ köleliğine boyun eğmemeleri söylendi. İşçilere tüm baskılara karşı 1 Mayıs'ta 1 Mayıs alanında olma çağrısı yapıldı. Yürüyüş boyunca ses aracından 1 Mayıs marşı çalındı. Yürüyüş sırasında fabrikaların önlerinde durularak ajitasyon çekilirken Belgü Tekstil, Polisac, Standart Cıvata fabrikalarının isimleri söylenerek işçiler sendikalarda örgütlenmeye ve 1 Mayıs'a çağrıldı. Yürüyüş güzergahında Polisac, Amway Kozmetik, FB Tekstil, Opet, Roteks, Klasmet, Telma, Eltaş Transformatör, Elektral, Teknoform, İmas AŞ, Muammer Kağıtçıoğlu, İzmir Senkromeç, Obel Cıvata, Standart Cıvata, Spot Tekstil, Ege Yıldız Plastik, AG Tekstil, Dem Tekstil, Güven Plastik fabrikalarının önlerinde durularak her fabrikaya seslenildi. Geçtiğimiz aylarda sendikayla görüştükleri için işten atılmaların olduğu İzmir Senkromeç fabrikasının önünden geçerken patron, genel müdür dahil bütün idari kadro kapıda eylemi seyrediyordu. Amway Kozmetik işçileri ise eylemi alkışlayarak selamladılar. Ayrıca Teksif İzmir Şubesi’nde örgütlenen ve toplu sözleşme süreçleri devam eden Roteks işçileri de kitlesel olarak dışarı çıktılar ve alkışlarla eyleme destek verdiler. AG Tekstil işçileri de eyleme alkışlarla destek veren fabrikalardandı.

Kitle, Organize Müdürlüğü önüne geldiğinde polisle yer tartışması yaşandı. Polis basın açıklamasının cadde kenarında yapılmasında ısrar etti. Sendikalar ve işçiler ise basın açıklamasını müdürlüğün ana giriş kapısında yapacaklarını söylediler. Bu sırada “Yılgınlık yok direniş var!” ve “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganları atıldı. Açıklama ana giriş kapısı önünde yapıldı. Basın açıklamasına geçmeden önce Şükrü Günseli ve İsmail Doğan kısa birer konuşma daha yaptılar.
Basın açıklamasını Tek Gıda-İş 7 No'lu Şube Başkanı Kemal Köse okudu. Basın açıklamasında  şunlar ifade edildi: “Çiğli Organize patronları kriz döneminde bile %20 büyüdüklerini söylediler. Ama işçilere kölece koşullarda kölece çalışmayı dayattılar. Ne taşeronlaştırmaya ne kölece çalışmaya boyun eğmeyeceğiz. Korkunun ecele faydası yok. Bu ülkede sendikalaşma hakkı tanınmıyorsa işçilere, bu hakkı kullanmak isteyenlerin ekmeği alınıyorsa ellerinden o ülkede demokrasi ve insan haklarından kimse bahsedemez. Ve biz taleplerimiz karşılanana kadar direnişimize devam edceğiz.” Basın açıklamasının bitiminde “Atılan işçiler geri alınsın!” sloganı atıldı. Basın açıklamasının ardından hep birlikte halaylar çekildi. Halayların ardından eylem bitirildi.

Yaklaşık 150 işçinin katıldığı yürüyüş saat 14.15'te sona erdi. Yürüyüş boyunca öğle yemeğinde olan yüzlerce işçi caddeye çıkarak eylemi izledi. Birçok işçi de eylemi yemekhanelerinden takip etti. Birçok idari kadro işçisi eylemi odalarının camlarına çıkarak seyretti. Organize Müdürlüğü önüne gelindiğinde binadaki sivil çalışanlar tarafından eylem fotoğrafları çekildi. Basın açıklamasının bitimine doğru sendikacılar tarafından Organize Müdürlüğü’nün randevu talep ettiği bilgisi duyuruldu.

Kızıl Bayrak / Çiğli