Cici hanımlar vajina demez – Mehveş Evin

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 15 Aralık 2012
  • 06:41

Bülent Arınç-Aylin Nazlıaka arasındaki “vajina” polemiğinin bir benzeri, ABD’de altı ay önce yaşandı... Üstelik konu aynıydı: Kürtaj yasası tartışılırken bir kadın siyasetçi “vajina” dedi ve erkek meslektaşlarının tepkisini çekti.

Fakat tartışma, bizdekinden farklı gelişti...

Michigan eyaleti, kürtajla ilgili yeni kurallar öngören taslağa muhalefet eden Demokrat Parti’den Lisa Brown şöyle konuştu:

“Sayın sözcü, vajinamla bu kadar ilgili olmanız beni ziyadesiyle gururlandırdı. Ancak hayır, hayır demektir...”

Vajina kelimesine ceza

Cumhuriyetçi Parti’den Meclis Sözcüsü Jase Bolger için “bu kadarı” fazlaydı. Doktor kökenli bir başka Cumhuriyetçi de “kadınların önünde böyle ayıp bir şey söylenmez” diye eleştirdi.

Brown ise müsterihti: “Vajina kelimesini kullanamayacaksak, neden vajinalar hakkında yasa çıkarıyoruz? Hangi kelimeyi kullanacaktım? Vajina, tıbben doğru tanımdır... Hepimiz yetişkin değil miyiz?”

Brown ile birlikte bir başka kadın siyasetçi de “vasektomi”yi gündeme getirdiği için ayıplandı. İki kadın siyasetçiye Meclis’te bir gün “konuşmama yasağı” verildi.

Bunun üzerine Facebook’ta “Vajinalar Meclis’i ele geçirin” başlığıyla “event page” açıldı. Lisa Brown, tepki olarak “Vajina Monologları” oyununun bir bölümünü Meclis’in önünde, destek için toplaşan 3 bin kişiye yüksek sesle okudu!

Meclis’te küfürler uçuşuyor

“Vajina” tartışmalarının merkezinde elbette cinsiyetçilik var.

Arınç ya da Bolger, fark etmiyor... Muhafazakarlar için bir kadının kendi cinsel organının adını söylemesi “bir hanımefendiye yakışmayacak” bir davranış...

Michigan ya da Ankara, o da çok fark etmiyor... Michigan Meclisi muhabiri Susan J. Demas, Meclis’te pek çok kez küfürlerin edildiğini, erkek anatomisinin “bazı yerlerine” sık sık referans verildiğini, hatta fiziksel kavgaların yaşandığına şahit olduğunu yazıyor.

Ama nedense kimse bunları yadırgamıyor! “Vajina” deyince hala küfredildiğini sanıyorlar...

Meclis ortamında “vajina” veya “penis” gibi cinsel organları ifade etmeyi uygunsuz bulmak başka. Kadının cinsel organı üzerinden imalarda bulunup, “kadınlık” ayarı vermeye kalkışmak başka...

Madem bu kadar hassassınız, kürtaj, normal doğum ve sezaryeni de Meclis’te gündeme getirmeyin.

ÖRF VE ÂDETLERLE NE ALAKASI VAR?

* Tepkilere gelince, Ankara ve Michigan arasında fark çok... Bizdeki üslup, çok daha rencide edici ve doğrudan ayrımcı bir dil.

* Lisa Brown’a hiçbir Cumhuriyetçi uluorta “Üç çocuk annesisin, evlisin, kendi organını nasıl açıkça söylersin” diyemez... Buna inansa bile demez, çünkü ayrımcılığın dik alasıyla suçlanacağını bilir.

* Yine hiçbir erkek siyasetçi, “Ben mahcup bir insanım... Zarif bir hanımefendinin bana dönüp bakmasından sıkılabilirim” şeklinde bir cümle sarf edemez. Sarf etse, en muhafazakar siyasetçi bile güler!

* En fazla bir cinsel organın (veya vasektominin!) ifade edilmesi “ayıp”lanır. Karşılığında da toplumdan tepki alır, medyada alay konusu olur.

* Ama Türkiye’de böyle olmuyor... Serpil Çevikcan’ın röportajında CHP’li Aylin Nazlıaka “Benim örf ve âdetlerime bağlı olmadığımı kanıtlasın. Bizim aile bağlarımız çok kuvvetlidir. Bayramlarımızı, özel günlerimizi hep anne babalarımızla kutlarız...” diyor.

* Kimsenin ne Nazlıaka’nın, ne de başka bir kadının anneliği ve medeni durumunu hedef almaya hakkı var. Bunun karşısında Nazlıaka’nın veya herhangi bir kadının “örf ve adetlere bağlılığını” kanıtlama mecburiyeti ise hiç yok!

* Merak ediyorum... Arınç’ın zihniyetine göre “bekar” veya “çocuksuz” kadınların “vajina” demesi daha mı anlaşılır? Neye göre?

Milliyet / 15.12.12