Bir işkence sorusu - Mumia Abu Jamal

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 21 Temmuz 2012
  • 12:48

Amerikan hücre hapsi deneyimi hakkındaki çoğu yorum yorumcular için bile birer bilgisizlik ifadesi. Neredeyse tüm yorumcular bilmedikleri ve yaşamadıkları bir şey üzerine konuşuyor. Amerikan vatandaşı on binlerce erkek, kadın ve ergen için bu fenomen içinde yaşamaya içinde cehennem ateşiyle savaşmaya zorlandıkları için çok  gerçek. Bütün bu gerçeklik politik kurumlar korunduğu ve hapishaneler en yüksek politik kurumlarca; yasama organları, hakimler ve valilerce, yaptırımlarla doldurulduğu için varlığını sürdürüyor.

Bütün bunlar yılların göz boyamasıyla sert konuşmalar ve ümit verici demeçler veren politikacılar ve benzerleriyle iyice abartıldı. “Onları kilitle ve anahtarı at” mantığı kötü niyet tohumlarını hücre hapsinin soğuk çelik parmaklıklarına taşıdı. Binlerce insan günlerce, saatlerce ve dakikalarca tüm beyin hücreleriyle bu gerçekliği, bu işkenceyi yaşıyor. Daha çok acı veren konu ise bunun yeni bir bilgi olmayışı.

Philadelphia’nın daha seri bir eyalet olduğu zamanlarda yerel elitler mahkumları hücrelerde çürütmek için ilk cezaevini inşa etmişlerdi.Ve mahkumları yanlarına sadece bir İncil vererek bu hücrelerde ölmeye terk ettiler.
Onlar bu tür bir rejimin insanları çarçabuk delirttiğini kolayca keşfettiler.Bunu üç yüz yıl önce biliyorlardı. Bizler bunu 20. yy’ın ikinci yarısında  nasıl unutabildik? Şu günlerde  sonradan “halkın platformu” olarak anılan medya bizlerin on yıllarca bildiğimiz şeyi açıkladı: Hücre hapsi işkencedir. Öyle mi diyorsunuz? 1800’lerde bu işkenceydi. 1970’lerde işkenceydi. Bugün de işkence ve yarın da öyle olacak. Bu Russell Malone Shultz gibi 30 yılını hücrede geçiren insanlar için bir işkence. Amerika’da ölüm cezasını bekleyen binlerce erkek ve kadın sadece sevdiklerinden değil aynı zamanda diğer mahkumlardan da ayrı tutularak devlet emriyle yalnızlığa mahkum ediliyor. Politika bu korku ve bilgisizlik yatırımlarını inşa ediyor ve sadece bilinçli vatandaşlar bunları alaşağı edebilir. Şimdi zamanıdır.

evrensel.net / 21.07.12