'Bir grup kalabalık' – Nihal Kemaloğlu

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 21 Temmuz 2012
  • 03:17

Medyamız sermayenin 'has' dilidir, dolayısıyla eğer 'bir grup kalabalık' emniyet güçlerine saldırdı haberi duyarsanız bu sahih bağlantıyı iliklerinize dek hissedersiniz... 

Her ne kadar devletimizin asla değiştirilemez 'Türk-Sünni' kırmızı çizgilerini habire derinleştiren propoganda aygıtı gibi çalışsa da mesaisinin son kertede sermaye bekaası bekçiliği olduğunu bilmek lazımdır..

Bu defa 'bir grup kalabalık' tabiri Afyon'a bağlı Beyyazı Beldesi halkı için lazım olmuştu. Elbette Beyyazılılar'ın itaatkar ve kanaatkar insanlar olarak belde tarihi boyunca hiçbir asayiş vakasına karışmışlığı yoktu...

Ta ki beldelerine 4 km uzakta iki yıl önce 'yapılan' taş ocağının onların kadim dirlik ve düzenini 'yıkana' kadar..

Yani sermaye yatırımı başını usulca Beyyazılılar'ın küçücük yaşam ve üretim alanlarına sokup kirini, pasını, zehirini üstlerine püskürtene kadar.. 

İşte sulu tarım ve hayvancılıkla yaşamlarını sürdüren Beyyazı sakinlerinin medyamızın ifadesiyle 'güruhlaşmasıyla' şimdiye kadar Avrupa'ya yeşil mahsul ihraç eden beldenin taş ocağının işletilmesiyle bozulan ürünlerinin Avrupa'dan yüzde 70'inin geri gönderilmesinin alakası buradaydı..

Tohumları harap olan,sebze ve meyve bahçeleri zarar gören, hayvanları telef olan Beyyazılılar taş ocağının 246 kilo patlayıcı kullanma iznini ihlal ederek 5 tona çıktığını ve mahsullerini kaybettikten sonra bir de evlerinin çatladığını söylüyorlardı..

Üstüne üstlük Beyyazılılar'ın şikayetlerini kaale almayan resmi yetkililer bir de kamu parasıyla Taşocağına 'özel' yol yapmaya kalkışınca halk da iş makinelerine engel olmaya kalkmış ve arbede kopmuştu..

Afyon'un düz ovasında 'bir grup öfkeli kalabalık' böylece jandarma ve polis kolluk kuvvetleriyle karşı karşıya gelmiş ovayı gaz bombaları sarmış ve ambulans seslerine karışmıştı..

Eee tabii ki taş ocağının yatırımcıları da kendi medya kuruluşlarını olay yerine çağırıp 'bakın görün emniyet güçlerine nasıl saldırıyorlar' haberlerini yaparlarken Belediye Başkanı dahil 30 kişi gözaltına alınmıştı..

İşin fena yanı Beyyazılılar pek elverişli 'Kürt-Alevi-Solcu-öğrenci teröristtir' kabul parantezine de uymuyorlar ve onların yaşam alan mücadelesi özel sektörün ekonomik faaliyetine yasadışı taş koyan 'bir grup kalabalık' tanımına sokuluyordu..
Ajite linç kitlelerinin türlü kundakçılık ve insan yakma pratiğini 'tahrik olmuş vatandaş' diye açıklayan medya Beyyazlılar'ın tarlasını kirlilikten, evlerini yıkılmaktan kurtarma direnişini eş devlet hükmüyle 'suçlaştırıyordu'..

Yüzlerce km ötede farklı bir bölgede Trabzon Çaykara'da 30 km'lik Solaklı Deresi'ne 34 HES yapımına izin vererek 'tamamını özelleştiren' devlet geçen hafta Solaklı Vadisi'nde Köknar ve Karaçam köylerinde HES karşıtı 105 köylünün etrafını jandarmalarla çevirmişti..

Ve HES sermayesinin anayasada yazılı 'çalışma  hürriyetini ihlal' suçlamasıyla köylüler mahkemeye sevk edilirken bazılarına 'yurt dışına çıkış yasağı' konuluyordu.. 

Loça, Hopa, Gerze, Tortum, Solaklı, Beyyazlı'da yüzlerce yıldır yaşayan sakinler büyük dedelerinin mezarlarının olduğu topraklarda 'bir grup kalabalık' diye 'lanse edilip' gazlanıp, gözaltına alınıp, fişlenip sonra mahkemeye çıkıyordu..
Ama bu arada Anadolu toprağını kolluk gücüyle Kapitalist şarki rönesansımıza katma sürecimizin ürettiği 'ötekilerinin nüfusu da' bayağı artmıştı.. 

Akşam / 21.07.12