Bielefeld'de ''Birlik, Mücadele, Dayanışma'' gecesi

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • Eylem ve etkinlikler
  • |
  • Devrimciler
  • |
  • 24 Nisan 2012
  • 08:12

(24.04.12) - Bölge çalışmamızın ileriye çıkmasının önemli bir adımı olarak gördüğümüz ve çalışmalarını bu kapsamda yürüttüğümüz ''Birlik, Mücadele, Dayanışma'' gecemizi başarıyla gerçekleştirdik.

Yaklaşık bir buçuk ay önce başladığımız gece çalışmasını sistemli, kolektif, iddialı bir politik çalışma olarak örgütledik. Gecenin şiarını ''Birlik, Mücadele, Dayanışma'' olarak belirledik ve çalışmamızı yoğun ve kesintisiz bir biçimde sürdürdük. Çalışmamıza büyük bir özgüvenle ve heyecanla başladık ve son güne kadar da bu heyecanı taşıyarak hareket ettik. Bu özgüvenin kendisi ise Bielefeld'de son yıllarda kitleye dönük yürüttüğümüz düzenli faaliyetin varlığından kaynaklanmaktadır. Uzun yıllardır bölge çalışmamızın aynı zamanda genç, dinamik ve gelişmeye açık bir kollektif tarafından yürütülüyor olması da önemli bir etkendi. Yurtdışının politik bakımdan zayıf koşullarında bile iddialı ve dinamik bir devrimci ruhla hareket ediyor olmak, yerelimizde hatırı sayılır bir politik etki yaratmamızı sağlıyor. Bunu gerek genel sol kitle, gerekse kendi çevre ilişkilerimiz üzerinden gece çalışması boyunca bir kez daha görmüş olduk.

Yürüttüğümüz her çalışmanın kendisini bir önceki çalışmanın derslerinden sonuçlar çıkarıp, olumluluklarını daha da güçlendirmek üzerinden hareketle ele aldık. Bu gece çalışmasına da bir önceki yılın deneyimleri üzerinden hazırlandık. Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz güçlü bir gecenin ardından, bu sene daha yaygın bir çalışma yürütmeyi plandık. Bir önceki çalışmada eksik bıraktığımız çevre bölgelere de ulaşmak hedefiyle yoğun bir faaliyet örgütledik. Bu kapsamda hem Bielefeld içinde, hem de çevresinde gidebildiğimiz bütün yerlere materyallerimizi ulaştırdık, birebir olarak kitlelere yapacağımız etkinliği ve politik içeriğini anlattık. Propaganda araçlarını çok iyi kullanarak yürüttüğümüz çalışmayı geniş birkesime ulaştırdık. Bielefeld çevresinde 12 bölgeye çalışmamızı götürürken, Bielefeld içinde neredeyse afişimizin asılmadığı, çağrı bildirilerimizin ulaşmadığı yer bırakmadık. Bir yoldaşımızın deyimiyle “Bielefeld çıplaktı, üşüyordu, biz onu giydirdik.” Bu çalışmaları yürütürken bölge bileşenleri olarak yaptığımız düzenli toplantılarla çalışmalarımızı sürekli dinamik tutmaya ve kolektif bir şekilde örgütlemeye özen gösterdik. Haftaları bulan çalışmamız süresince örgütlü hareket etmenin, yoldaşça kenetlenmenin nasıl bir kuvvet yaratabildiğini gün gün yaşayarak gördük.

Bu çalışmanın bir diğer büyük kazanımı ise çevremizdeki insanların da bu çalışmanın birebir örgütleyicisi olmasıydı. Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmaları bölge komitesi olarak yürütüyorduk ama bu çalışmayla birlikte çevremizdeki insanları çalışmanın bir parçası yapma noktasında da anlamlı bir gelişme kaydettik. Bu açıdan düne göre önemli bir eşiği atladığımızı gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

Bu özgüven, heyecan ve çalışmadan aldığımız güçle gecemizi başlattık. Öncelikle etkinliğin yapılacağı salonu süsledik. Sahneye “Birlik, Mücadele, Dayanışma” şiarlı, üç işçinin kol kola olduğu Bir-Kar imzalı pankartımızı astık. Salonu ayrıca birinde “Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği!” şiarının, diğerinde Habip, Ümit ve Hatice yoldaşlara ait resimlerin olduğu iki pankartla süsledik. Kürsüyü ise 22 Nisan 2001'de Ölüm Orucu'nda şehit düşen TKİP Kurucu Üyesi Hatice Yürekli'nin ölüm yıldönümü olması sebebiyle Hatice Yürekli'nin fotoğrafına ayırdık.

Etkinliğimiz kısa açılış konuşmasının ardından yapılan saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunu genel olarak Mayıs şehitlerini anlatan bir sinevizyon gösterisi izledi. Devamında ise Hatice yoldaşın ölümünün ardından TKİP'nin yaptığı açıklama okundu. “Devrimci yaşamı dışında bir yaşam tanımayan, bu uğurda ailesi ile olan bağları da dahil düzenle tüm bağlarını koparmakta tereddüt etmeyen, tüm örgütlü devrimci yaşamı boyunca onurlu bir parti üyesi olmayı herşeyin üzerinde gören ve bunun gereklerini yerine getiren bu yiğit kadın komünist yoldaşımızın anısı önünde derin bir saygı ile eğiliyoruz. Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!” sözleriyle son bulan açıklama kitle tarafından büyük bir ilgi ve dikkatle dinlendi.

Daha sonra sahneyi genç bir arkadaşımız olan Delil Delois aldı. Şivan Perver tarzında güçlü sesiyle söylediği Kürtçe şarkılarla ve sempatik tavırlarıyla kitleyi kendisine hayran bırakan Delil arkadaşımızın ardından sahneyi gençler aldı. Hazırlamış oldukları Türkçe ve Almanca şiirlerini başarıyla sundular.

Şiirlerin ardından gecenin konuşması için bir yoldaşımız kürsüye geldi. “1 Mayıs’ın devrimci geleneğine bağlılığımızı ifade eden bu anlamlı gecede hepinizi en içten devrimci duygularla selamlıyoruz” sözleriyle başlayan konuşmada, kapitalizmin son yıllarda içinde debelendiği kriz ve bunun Avrupa Birliği de dahil kapitalist metropollerde ve dünyanın genelinde yarattığı sonuçlara değinildi. Yeni bir bunalımlar ve savaşlar döneminde olduğumuzun sayısız veriyle kanıtlanmış olduğuna, sıranın devrimlere geldiğine, sosyalizmin insanlık için yeniden bir kurtuluş umuduna dönüştüğüne işaret edilen konuşmada, devrime hazırlanmak gereğine ve bu çerçevede devrimci parti ihtiyacına dikkat çekildi. Gece konuşmasının bitimiyle yarım saatlik ara verildi.

İkinci bölüm yine gençlerle başladı. Grup Armada 26-7 hazırladıkları programlarını başarıyla gerçekleştirdiler. Yaptıkları Rap müziği politik olarak kullandıklarında mesajlarını kitlelere ulaştırmakta ne kadar başarılı olduklarını bir kez daha gösterdiler. Armada 26-7, izleyen genç yaşlı bütün kitleyi coşturdu. Delil Delois'le birlikte söyledikleri Kinem şarkısı ise büyük bir heyecan ve coşkulu alkışlarla karşılandı.

Armada 26-7'den sonra sahneyi iki yoldaşımızın hazırladığı tiyatro gösterisi aldı. Nazım Hikmet'in 28'lerin Türküsü ve Tanya şiirlerinden oluşan ve bütünüyle kendilerinin hazırladıkları gösteriyi, sinevizyon eşliğinde büyük bir başarıyla sundular. Kitle tarafından büyük bir beğeniyle, soluksuz bir şekilde izlendi. Sahneye son olarak Ahmet Aslan geldi. Söylediği türkülerin ardından yapılan kapanış konuşmasıyla gece sonlandırıldı. Ayrıca IBZ ve Kürdistan Zentrum'un geceye gönderdikleri dayanışma mesajlar da okundu.

Gece programının toplamı Ahmet Aslan dışında politik bir atmosferde geçti. Programın tamamı genç arkadaşlarımızın ve kendi emeğimizin ürünüydü. Geceye katılan herkes de politik bir etkinlik olmasına vurgu yaptılar ve bundan duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Ayrıca sanatçı katkısında daha seçici olmamız gerektiğini kitlenin tepkisi üzerinden de görmüş olduk.

Gecemize katılım yürüttüğümüz çalışmanın ve beklediğimiz kitlenin altında kaldı, 300 civarında bir katılım gerçekleşti. Ancak bunun yürüttüğümüz çalışmanın başarı ya da başarısızlığına dair bir ölçüt olamayacağını düşünüyoruz. Çünkü yürüttüğümüz bu çalışma bizi bölge olarak bir adım daha öne çıkardı. Bu çalışmayla yeni dönemde çıtamızı biraz daha yükselttiğimizi düşünüyoruz. Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmayı daha sistemli ve politik hale getirdik. Motivasyonu yüksek, politik olarak sözünü söyleyen bir çalışma yürüttük ve toplamda yürüttüğümüz çalışmanın sonuçları önümüze yeni hedefler koymamıza da yol açtı. Önümüzde 1 Mayıs var ve 1 Mayıs'a bu ruhla ve çalışmanın yarattığı özgüvenle gireceğiz. Ardından ise 15-16 Haziran işçi direnişine dair yeni bir etkinliğin çalışmasına başlayacağız.

BİR-KAR Bielefeld