“İşçilerin birliği, halkların kardeşliği”
(23.04.12) – Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), 1 Mayıs'a sayılı günler kala yaptığı etkinliklerle işçi ve emekçileri 1 Mayıs'ta alanlara çağırdı. 22 Nisan Pazar günü yapılan etkinliklerde “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarı öne çıktı.
Ankara'da coşkulu etkinlik
22 Nisan Pazar günü Vedat Dalokay Düğün Salonu’nda saat 13.00’te, emperyalist savaş ve saldırganlığa, faşist baskı ve teröre, sosyal yıkım saldırılarına karşı mücadeleyi güçlendirme ve 1 Mayıs’ta alanlarda olma vurgusunun öne çıktığı, coşkulu bir etkinlik yapıldı.
“İşçilerin birliği halkların kardeşliği” şiarıyla 1 Mayıs’a!
Nazım Hikmet’in işçi sınıfına selam şiiriyle başlayan etkinlik, katılımcıların selamlanmasının ardından açılış konuşmasıyla devam etti. Açılış konuşmasında emperyalizmin savaş hazırlıklarının, sermaye devletinin emperyalistler hizmetinde soyunduğu taşeronluk misyonunun, Türkiye’de her geçen gün artan baskı koşulları ve paralel olarak gerçekleştirilen sosyal yıkım saldırılarının altı çizildi. Ayrıca, GSS ile sağlık hakkının gaspedildiği vurgulanarak, Ulusal İstihdam Stratejisi adı altında gerçekleştirilmeye çalışılan kapsamlı saldırılar belirtildi. “İçerde ve dışarda saldırıların arttığı bir dönemde “İşçilerin birliği halkların kardeşliği” şiarını yükseltmek ve mücadeleyi güçlendirmek temel bir yerde duruyor” denilerek 1 Mayıs’ta mücadele alanlarında omuz omuza olma çağrısıyla açılış konuşması noktalandı.
22 Nisan 2001’de Ölüm Orucu direnişinde ölümsüzlüğe uğurlanan Hatice Yürekli yoldaş şahsında tüm devrim şehitleri adına gerçekleşen bir dakikalık saygı duruşunun ardından etkinlik programına geçildi.
1 Mayıs’ın tarihi işçi sınıfının sermayeye karşı mücadele tarihidir!
Açılış konuşması ve saygı duruşunun ardından 1 Mayıs’ın ortaya çıkış sürecinden, dünyadaki 1 Mayıs eylemlerine, Türkiye’de Osmanlı döneminde başlayan 1 Mayıs gösterilerinden '77 1 Mayıs katliamına, '96 1 Mayıs’ından Taksim’in yeniden kazanılmasına kadar geniş bir yelpazede 1 Mayıs’ın tarihinin anlatıldığı ve BDSP saflarında 1 Mayıs çağrısının yapıldığı sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
İlgiyle izlenen sinevizyonun ardından etkinlik konuşmasını yapmak üzere BDSP temsilcisi kürsüye davet edildi. BDSP temsilcisi konuşmasına, Komünist Manifestonun ilk cümlesi “Bugüne kadar ki tüm toplum tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir” sözleriyle başladı ve burjuvazi ile işçi sınıfının savaşımında 1 Mayıs’ın tarihsel anlam ve önemiyle konuşmasını sürdürdü.
1 Mayıs’ın bir mücadele çağrısı olduğunu söyleyen temsilci, 150 yılı aşkındır bu mücadelenin devam ettiğini söyledi. 1 Mayıs’ın aynı zamanda katliamlarla yoğrulmuş bir sınıf mücadeleleri tarihinde, yaşamını yitirenlerin anılarına sahip çıkma çağrısı olduğunu söyleyen temsilci, August Spies'in idama yürürken söylediği “Mezarlarımızdaki sessizliğimizin bugün boğduğunuz sesimizden çok daha güçlü yankılanacağı gün gelecektir” sözlerini aktardı. Bu sesin büyüdüğünü söyleyerek ve 11 yıl önce şehit düşen Hatice yoldaşı da anarak, bu mücadelenin taşıyıcısı olduğunu vurguladı.
Son olarak işçi ve emekçilere, Kürt halkına, kadınlara, Aleviler'e ve gençlere yönelik saldırıları özetleyen temsilci, konuşmasını Komünist Manifesto’nun bitiş cümlesi olan “Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim ürküntüsüyle tir tir titresinler. Proleterlerin, zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yok. Kazanacakları bir dünya var. Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!” sözleriyle noktaladı.
BDSP konuşmasının ardından sahnede yerlerini alan İşçi Kültür Evi Şiir Topluluğu Mayakovski’nin Lenin Destanı’nı sundu. Ardından İKE Tiyatro Topluluğu hazırladığı iki kişilik oyunla sahnedeki yerini aldı. Beğeniyle izlenen tiyatro gösteriminin ardından etkinliğe kısa bir ara verildi.
Kürsü işçi ve emekçilerin…
İkinci bölüm serbest kürsüyle başladı. Ankara’da farklı alan ve sektörlerde çalışan işçi ve emekçiler yaşadıkları sorunlardan, deneyimlere, işçi ve emekçilere yönelik saldırılardan, 1 Mayıs’a kadar bir çok konu hakkında düşüncelerini paylaştılar ve mücadele çağrısı yaptılar.
Yenimahalle Belediyesi Genel İş Sendikası işyeri temsilcisi Rıdvan Kalmaz 1600 kişinin çalıştığı işyerinde 840 kişinin sendikalı olduğunu söylerken, birçok haklarının gaspedildiğini, mesailerin ödenmediğini, hafta sonu zorunlu çalışmanın olduğunu belirtti. Kalmaz, üzerlerindeki ölü toprağını atmaya kararlı olduklarını söylerken, Kent AŞ ve Maltepe Belediyesi taşeron işçilerinin direnişlerini örnek olarak gösterdi.
Sendikaların da yapısını eleştiren Kalmaz, haklarını kazanmak için kararlı, bedel ödemeye hazır bir mücadele verilmesi gerektiğini söyledi. Konuşmasını “Habip ve Hatice yoldaşların, İbrahim Kaypakkaya’nın direngenliğiyle hepinizi selamlıyorum” diyerek bitiren Kalmaz, alkışlarla kürsüden indi.
Çankaya Belediyesi Kadın Sığınmaevi Sorumlusu Salime Tüfekçi, Sığınmaevi'nde bulunan çocukların selamını getirdiğini söyleyerek konuşmasına başladı. Kadınların ve çocukların yaşamlarına ilişkin tanıklıklarını anlattı. Kadınların yoksulluk, taciz ve tecavüz ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek kadınların yine de yetişkin olmalarından kaynaklı avantajlı olduklarını söyledi. Son bir yıl içerisinde Sığınmaevi'ne gelen çocukların yaşadıkları sorunları aktardı. “Peki ya o çocuklar ne olacak?” diye soran Tüfekçi, daha güzel bir dünya için mücadeleyi yükseltmek gerektiğini söyledi.
Ölüm Orucu direnişçisi Fadime Akalın konuşmasına Hatice Yürekli şahsında 122 Ölüm Orucu şehidini selamlayarak başladı. Konuşmasının devamında, “ileri demokrasi” adı altında sergilenen devlet terörünü teşhir etti. Akalın, her şeye rağmen bu ülkenin aydınlık yüzü olan devrimcileri selamladı. İki hafta önce Sincan F Tipi’nde devrimcilere yönelik gerçekleştirilen saldırıları anlatan Akalın, hiçbir gücün devrimci iradeyi teslim alamayacağını belirtti. Akalın, konuşmasını “sorulmadık bir tek hesap kalmayacak” diyerek konuşmasını noktaladı.
Metal İşçileri Birliği temsilcisi ise Türk Metal sendikasının ihanetçi, işbirlikçi ve çete yönünü teşhir etti. Bosch işçilerinin Türk Metal çetesinin saltanatını yıkıp Birleşik Metal'e geçtiklerini hatırlatarak metal işçilerinin açılan bu yoldan yürümesi gerektiğinin altını çizdi. Kapitalist ekonominin temel bir yerinde duran metal işçilerinin hakları ve gelecekleri için örgütlenmesi gerektiğinin belirtildiği konuşmada, 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yapıldı. 
Sağlık Bakanlığı çalışanı Türk Sağlık Sen üyesi bir kamu emekçisi ise sendikal alanda parçalı yapının nedenlerine değindi. Burjuvazinin yarattığı örgütlenmenin önündeki engellere vurgu yapan sağlık emekçisi, 95’lerden bu yana sendikalardaki değişim sürecini anlattı. “Bir sınıf olduğumuzu bilmediğimiz, sınıf olarak tabanda birlik olmadığımız sürece sosyalizme varmamız mümkün olmayacaktır” sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Mamak İşçi Birliği adına yapılan konuşmada ise sermayenin saldırılarına değinilerek 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yapıldı.
TCDD işçisi ise, demiryollarında çalışan işçilerin yaşadığı sorunları anlattı ve mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.
Sosyal İş üyesi Çankaya Belediyesi Belde AŞ işçisi ise bugüne kadar taşeronların sorunlarından bahsederken, bugün kadroluların da benzer sorunları yaşadığını, birleşik mücadelenin gerekli olduğunu söyledi ve 1 Mayıs’a çağrı yaptı.
OSTİM’den genç bir işçi ise, “gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan bir dünya” için 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısında bulundu.
Eğitim Sen 5 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Umut Kara ise, etkinliği selamlayarak böylesi bir etkinlikte bulunduğu için mutluluk duyduğunu söyledi. Sermayenin saldırılarına karşı 1 Mayıs’ta olmanın önemine değinen Kara, Ankara 1 Mayıs mitingi programını aktardı.
Mamak’tan bir market işçisi ise hizmet sektöründe yaşanan sorunları anlattı. Bugüne kadar yaşadığı canlı örnekleri etkinliğe katılanlarla paylaştı.
Ekim Gençliği temsilcisi ise eğitim alanında yaşanan ticarileştirme saldırısına değinerek, üniversitelerin çözüm yeri olarak görülmemesi gerektiğini, YGS sonrası ortaya çıkan şifre skandalının bunun açık bir göstergesi olduğunu söyledi ve gençliğe yönelik soruşturma, ceza, tutuklama ve faşist saldırılara değindi. Son olarak 1 Mayıs’ta tüm gençleri Ekim Gençliği pankartı arkasında alana davet ederken, Ekim Gençliği’nin merkezi olarak 6 Mayıs’ta gerçekleştireceği etkinliğe de çağrı yaptı.
Son olarak söz alan BDSP temsilcisi de kapanış konuşmasında, işyeri örgütlülüğünün önemine değinirken, 1 Mayıs’ta alana çağrı yaptı. 1 Mayıs’ı 2 Mayıslar’a taşıyabilmek için örgütlü mücadeleyi yükseltme çağrısını yineledi.
Etkinlik, Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu’nun söylediği 1 Mayıs marşıyla son buldu.
Etkinlik salonuna “Parti, sınıf, devrim / BDSP”, “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği! Yaşasın Sosyalizm! / BDSP”, “Hatice Yoldaş yaşıyor, komünistler savaşıyor! Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmezdir! / BDSP”, “Bu çürümüş düzenin tek alternatifi sosyalizmdir! Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm! / Ekim Gençliği-DLB” pankartları asıldı.
Salonda Habip, Ümit, Hatice, Alaattin ve Hüseyin yoldaşların resimlerinin olduğu parti şehitleri köşesi açıldı ve mumlarla aydınlatıldı.
Etkinlikte Kızıl Bayrak ve Eksen Yayıncılık standı da açıldı.
Ümraniye'de birlik ve dayanışma pikniği
Çeşitli sektörlerden işçi ve emekçilerin katıldığı piknik saat 10.00'da ortak kahvaltı sofrasının oluşturulmasıyla başladı.
Kahvaltı sonrasında bir açılış konuşması yapılarak 1 Mayıs'ın tarihsel anlamı vurgulandı. Ayrıca bu yıl işçi sınıfına ve Kürt halkına dönük uygulanan saldırılara karşı 1 Mayıs'ta kitlesel bir şekilde alanlarda olmak gerektiği ifade edildi. İşçiler, faşist baskı ve teröre, devletin katliamlarına, sendikal hak ve örgütlenmeye dönük uygulanan saldırılara, kapitalist sömürüye karşı sosyalizm bayrağını yükseltmeye çağrıldı.
Açılış konuşmasının ardından başta 1 Mayıs'ta şehit düşen işçi önderleri olmak üzere devrim ve sosyalizm davasında yitirilen tüm devrim şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Sonrasında ise Ölüm Orucu direnişinin 182.gününde, 22 Nisan 2001 tarihinde ölümsüzleşen Hatice Yürekli için bir anma programı gerçekleştirildi. Anma sırasında, Penta işçileri tarafından Hatice Yürekli'nin fabrikalarda, cezaevlerinde verdiği mücadeleyi anlatan bir sunum gerçekleştirildi. Sunum, Grup Yorum'un Bir Görüş Kabinin'de şarkısıyla sonlandırıldı. Ardından, "Sen Yürürsün Rüzgar Yürür", "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" şiirleri iki işçi tarafından Hatice Yürekli için okundu ve anma sona erdi.
Daha sonra ise, serbest kürsü oluşturuldu ve bu bölümde söz alan işçiler 1 Mayıs çağrısında bulundu.
Program 1 Mayıs Kültür-Sanat Komisyonu tarafından hazırlanan şiir ve müzik dinletileriyle devam etti.
Serbest bölümde oynanan oyunlar ve çekilen halaylarla devam eden piknik, son olarak 1 Mayıs marşıyla ve 1 Mayıs'ta BDSP ile Taksim'de olma çağrısıyla sona erdi. İşçiler hep birlikte "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni" sloganlarını attıktan sonra alandan ayrıldı.
Metal, tekstil, inşaat, kağıt, gibi sektörlerden işçilerin katıldığı piknikte alana "İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır" yazılı pankart asıldı.
Piknik alanında Ölüm Orucu şehidi Hatice Yürekli'nin fotoğrafından ve kızıl karanfillerden oluşan bir köşe oluşturuldu.
Kartal'da 1 Mayıs etkinliği
“İşçilerin birliği halkların kardeşliği” şiarıyla yapılan etkinlik daha önce piknik biçiminde kurgulanmış olmasına rağmen hava muhalefeti nedeniyle Kartal İşçi Kültür Evi'nde salon etkinliği olarak yapıldı.
Etkinlik salonunda, “Devrimciler ölmez devrim davası yenilmezdir!” şiarının ve parti şehitlerinin yer aldığı ozalit, “Çelik aldığı suyu unutmuyor, zaman devrime akıyor! / Kızıl Bayrak” pankartı ve “Kapitalist sömürüye, eşitsizliğe, gericiliğe ve şiddete karşı mücadele alanlarında buluşalım! / BDSP” ozaliti asıldı. Ayrıca, geçmiş 1 Mayıs eylemlerinden karelerin yer aldığı resimler sergilendi. Salonda Habip, Ümit, Hatice ve Alaattin yoldaşların resimleri ve kızıl bayrakların yer aldığı parti şehitleri köşesi hazırlandı.
Etkinlik, başta Hatice Yürekli yoldaş şahsında devrim ve sosyalizm davasında şehit düşenler anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. Ardından BDSP tarafından hazırlanan 1 Mayıs sinevizyonu gösterildi. Sinevizyon etkinliğe katılanlar tarafından ilgiyle izlendi.
BDSP: 1 Mayıs’ta Taksim’e!
Sinevizyonun ardından, BDSP adına bir konuşma yapıldı. Konuşmada, 2012 1 Mayısı'nda kapitalist sömürüye, emperyalist saldırganlığa, faşist baskı ve teröre karşı alanlara çıkılacağı belirtildi. Son dönemde artan saldırılara değinilen açıklamada Newroz sonrasında devreye sokulan tutuklama terörüne dikkat çekildi.
1 Mayıs’ın tarihi ve Türkiye’de 1 Mayıs süreci ile ilgili bilgi verilen konuşmada 1 Mayıs’ın sınıfsal, devrimci ve enternasyonal özüne vurgu yapıldı.
2012 1 Mayıs’ında Türk-İş ve Hak-İş’in Taksim’den kaçtığı söylenerek, sermaye düzenin Taksim’i 1 Mayıs’a kapatma planına destek verdikleri ifade edildi. Taksim'in sert mücadelelerle kazanıldığı vurgulanan konuşma, Taksim 1 Mayısı’na BDSP pankartı arkasında katılma çağrısı ile sona erdi.
Hatice Yürekli anıldı
BDSP konuşmasının ardından TKİP Kurucu Üyesi Ölüm Orucu şehidi Hatice Yürekli için bir anma yapıldı. Hatice Yürekli'nin hayatını anlatan bir metnin okunmasının ardından bir şiir dinletisi sunuldu.
Düşlere Umut adlı müzik grubunun söylediği şarkılardan sonra da direnişçi işçiler adına konuşmalar yapıldı.
“Direnişimiz tersane patronlarını rahatsız etti!”
İlk olarak Elta direnişçisi Zeynel Kızılaslan bir konuşma yaptı. Kızılaslan, Elta işçilerinin kölece çalışma koşullarına değindi ve iş cinayetlerinin, kuralsız ve kölece çalışmanın hüküm sürdüğü tersanelerde, komiteleşerek mücadele kararı aldıklarını söyledi. 21 gün süren Elta direnişinin tersane patronlarını huzursuz ettiğini vurgulayan Kızılaslan, kararlı ve militan bir direniş sergiledikleri için direnişlerinin kazanımla sonuçlandığını ifade etti.
Kızılaslan, iş cinayetlerine, kölece çalışma koşullarına karşı bundan sonrada mücadele edeceklerini belirterek 1 Mayıs’ta tersane işçileri olarak alandaki yerlerini alacaklarını söyledi.
“Hatice’nin yoldaşlarının verdiği güçle kazandık!”
Ardınan Maltepe Belediyesi direnişçi işçilerinden İlhan Yıldırım bir konuşma yaptı. Maltepe Belediyesi patronunun işçilere dayattığı kuralsız çalışma koşullarına karşı sendikalaşma çalışması yürüttüklerini anlatan Yıldırım, süreç içersinde 9 işçinin işten atıldığını ve belediye önünde direnişe geçtiklerini söyledi.
Direniş boyunca süren zabıta ve polis saldırılarına değinen Yıldırım, direniş alanıyla kendilerini sınırlamadıklarını belirterek, taşeron işçileri kurultayını örgütlediklerini ifade etti. 1 Mayıs’ta taşeron işçileri pankartı arkasında yürüyeceklerini belirten Yıldırım, Hatice’nin yoldaşlarının direnişin yanında olduklarını ve onların verdikleri güçle kazandıklarını söyledi.
MİB: 1 Mayıs’ta Taksim’e!
Ardından, Metal İşçileri Birliği adına bir konuşma yapıldı. Bosch sürecine değinilen ve metal işçilerinin örgütlenme arayışı içersinde olduğunun belirtildiği konuşmada, 1 Mayıs’ta Metal İşçileri Birliği saflarında Taksim’e çağrı yapıldı.
Metal İşçileri Birliği adına yapılan konuşmanın ardından, Düşlere Umut müzik grubu tekrar sahneye çıktı. 1 Mayıs marşı hep bir ağızdan söylendi.
Etkinlik, devrimci işçi Alaattin Karadağ’ın 19 Kasım 2009 Esenyurt’ta katledilmesine ilişkin davanın 27 Nisan’da görülecek duruşmasına ve 1 Mayıs’ta Taksim’de olmaya çağrı yapılarak sonlandırıldı.
Gebze’de 1 Mayıs etkinliği
Gebze BDSP'nin 22 Nisan Pazar günü düzenleyeceği “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” pikniği hava muhalefeti nedeniyle salon etkinliği olarak düzenlendi.
Saat 14.00’te emekçiler tarafından oluşturulan ortak sofranın kurulmasıyla etkinlik başladı. 
Etkinlik programı; 1 Mayıs’ın tarihçesinin anlatılmasının ardından 1 Mayıs'ı yaratan devrimci işçiler Albert Persons, Adolph Fischer, George Engel ve August Spies şahsında sınıf mücadelesinde, devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenler adına saygı duruşu gerçekleştirildi.
Sermayenin saldırılarına karşı örgütlenme çağrısı
BDSP adına yapılan açılış konuşmasında, 2012 1 Mayısı’na giderken işçi ve emekçilerin karşı karşıya kaldığı sorunlar dile getirildi. Sosyal yıkım saldırıları ile kıdem tazminatı gibi elde kalan son hakların da gasp edildiğinden, ard arda gerçekleşen zamlardan, iş güvenliğinden yoksun kölece çalışma koşullarında gerçekleşen iş cinayetlerinden, mahallelerde gerçekleşecek olan ev yıkımlarından, “zamanaşımı” adı altında Sivas’ın katillerinin aklanmaya çalışıldığından, Kürt halkına dönük baskı ve devlet terörünün arttığından, dünyada artan emperyalist saldırganlıktan bahsedilen konuşmada sermayenin çok yönlü saldırılarına karşı işçi ve emekçilerin birlik olmasının ve kardeşleşmesinin önemi vurgulandı. 1 Mayıs’ta Taksim’de olmanın ve fabrikalarda, işyerlerinde örgütlenmenin önemine değinildi. Konuşma, Newroz sonrası gerçekleşen gözaltı terörünün ardından tutuklanan Gebze BDSP çalışanı Burcu Deniz’in işçi ve emekçilere ilettiği selam ve mücadele çağrısı ile sonlandırıldı.
Şiir ve tiyatronun diliyle sorunlar anlatıldı
Açılış konuşmasının ardından şiir dinletisi gerçekleştirildi. Bertolt Brecht’in 'Okumuş bir işçi soruyor' ve Nazım Hikmet’in 'Ellerinize ve yalana dair' şiirleri okundu.
Şiir dinletisinin ardından gençlerin hazırladığı tiyatro gösterimi sunuldu. Tiyatroda yoğun çalışma koşullarıyla makineleşmiş insanlar ve sonunda gerçekleşen iş cinayeti anlatıldı.
Hatice Yürekli anıldı
Etkinlik programı, 22 Nisan 2001’de Ölüm Orucu sürecinde şehit düşen TKİP Kurucu üyesi Hatice Yürekli'nin anılması ile devam etti.
Hatice Yürekli’nin yaşamının tüm kesitleri anlatıldı. Mücadelesi boyunca bir sıra neferi gibi parti ve devrim davasını omuzlayan Hatice Yürekli’ye yükselttiği bayrağa leke sürdürülmeyeceğine dair verilen sözle anlatım sona erdi. Anmanın sonunda “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganı atıldı.
1 Mayıs’ta Taksim’de olma çağrısı
Anmanın ardından kapanış konuşması gerçekleştirildi. Kapanış konuşmasında, sınıf mücadelesi açısından Türkiye’de yaşanan gelişmelerden bahsedildi. Taşeronlaşmaya karşı mücadele eden Maltepe Belediyesi işçilerinden, tersanelerde düşük ücretlere karşı direnen ve kazanan ELTA işçilerinden, direnen HEY Tekstil işçilerinden ve devam eden direnişlerden bahsedildi. 1 Mayıs’ın ve sınıf mücadelesinin enternasyonal karakterine değinildi.
Taksim’in kazanılmasının ve 1 Mayıs’ın resmi tatil olmasının mücadele edilerek, sokaklarda ses yükselterek başarıldığının anlatıldığı konuşma 1 Mayıs günü Taksim’de, alanlarda hak aramanın, taleplerimizi yükseltmenin önemi vurgulandı ve 2012 1 Mayısı’na birlikte katılma çağrısı yapıldı.
Kapanış konuşmasının ardından, hep bir ağızdan Avusturya İşçi Marşı söylendi. “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği” sloganı ile program sonlandırıldı.
Programın ardından işçi ve emekçilerle tekrardan sofraya oturuldu, hep birlikte türküler söylendi.
“Emperyalist saldırganlığa, şovenizme, …. karşı işçilerin birliği halkların kardeşliği” pankartı ve BDSP’nin “Emperyalist saldırganlığa, kapitalist sömürüye, faşist baskıya karşı 1 Mayıs’a”, “Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sosyalizm” şiarlı afişlerin azıldığı salonda Kızıl Bayrak ve Gebze İşçi Bülteni standı açıldı.
İzmir'de 1 Mayıs pikniği
Buca, Çiğli, Menemen, Aydın ve Manisa'dan işçilerin, emekçilerin ve gençlerin katıldığı piknik baştan sona coşkulu bir atmosferde gerçekleşti.
BDSP'den mücadele çağrısı
Piknik alanı sabah erken saatlerden itibaren etkinlik için hazırlandı. Alanın çevresi kızıl bayraklarla donatılırken ağaçlara “Yaşasın proletarya enternasyonalizmi, yaşasın 1 Mayıs!” ve “İşçilerin birliği halkların kardeşliği pikniğine hoşgeldiniz!” pankartları asıldı.
Piknik, tutulan araçların saat 11.00 sıralarında piknik alanına ulaşmasıyla başladı. Ortak kurulan sofrada yapılan kahvaltının ardından programın ilk yarısına geçildi. Açılış konuşmasının ardından ilk olarak BDSP adına bir konuşma gerçekleştirildi. Konuşmada 21. yüzyıla bunalımlar ve savaşlar döneminin yanı sıra devrimler, ayaklanmalar, isyanlar dönemine de girildiği ifade edildi. Sermaye iktidarının işçi ve emekçilere dönük saldırı politikaları, ilerici ve devrimcilere dönük uyguladığı faşist baskı ve terör teşhir edilerek, 2012 1 Mayısı'na girilen siyasal atmosfer, Avrupa ve Ortadoğu üzerinden örnekler verilerek aktarıldı.
Son dönemde artan, tutuklamalara ve gözaltılara da dikkat çekilen konuşmada, bu baskı ve terör ortamının devrimcileri yıldırmayacağı belirtildi. Konuşma 1 Mayıs'a BDSP saflarında katılma çağrısı ile sona erdi.
İşçi ve emekçilerden 1 Mayıs'a çağrı
BDSP konuşmasını serbest kürsü bölümü izledi. Bu bölümde MİB ve Ekim Gençliği adına 1 Mayıs'a çağrı konuşmaları yapıldı. Metal, tekstil, petrokimya işkollarından işçiler yaşadıkları sorunları anlatarak bu koşullara karşı1 Mayıs'ta alanlarda olma çağrı yaptılar.
Bir kamu emekçisi, ailelerin devrimci mücadeledeki rolüne dair bir konuşma yaptı. Ailelerin yoğun olarak katıldığı piknikte, konuşma alkışlarla sık sık kesildi.
Ege Üniversitesi'nden bir öğrenci emperyalist savaşa dair söz aldı. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nden bir öğrenci ise bir gün önce yapılan kurultaydan da bahsederek gençlik alanındaki gündemlere işaret etti. Kürt-Alevi bir emekçi ise iktidarın ayrımcılık politikasını teşhir ederek, işçi ve emekçileri uyanık olmaya, bu tür oyunlara karşı birlik olmaya çağırdı.
Çiğli organize sanayideki bir metal fabrikasında çırak olarak çalışan bir genç işçi, çırakların çalışma koşullarını aktararak, üzerlerindeki baskı ve şiddete değindi.
İşçi kürsüsünün ardından bağlama eşliğinde türkü ve halaylara geçildi. İlk bölüm çekilen coşkulu halaylarla son buldu ve yaklaşık 2 saatlik serbest zamana geçildi. Bu sırada kürsüden yapılan çağrının ardından metal ve tekstil işçileri 1 Mayıs'a dair sektörel toplantılar yaptılar.
Tekstil ve metal alanında yapılan toplantılarda esas olarak işkolunun yaşadığı sorunlar ve 1 Mayıs'ın anlamı üzerinde duruldu. 1 Mayıs alanına hangi araçlarla çıkılacağı konuşulurken politik gündemler belirlendi.
Devrimciler ölmez devrim davası yenilmez!
İkinci bölüm Ölüm Orucu şehidi Hatice Yürekli için gerçekleştirilen anma ile başladı. Saygı duruşunun ardından Yürekli'nin hayatının anlatıldığı, şiir ve müzikten oluşan anma programına geçildi. Anmayı şelpe dinletisi izledi.
Etkinlik pikniğe Manisa'dan katılan işçi arkadaşların oluşturduğu müzik grubunun söylediği devrimci marşlar ile sürdü. Son olarak çekilen halaylarla ve “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği” sloganı ile program son buldu.
Bursa'da 1 Mayıs pikniği
Piknik ortak sofrada yapılan kahvaltıyla başladı. Kolektif bir emekle hazırlanan yiyecekler tüketilirken sohbetler edildi. Kahvaltının ardından “serbest zaman”da oyunlar oynandı, sohbetler edildi.
Hatice Yürekli yoldaş anıldı
Daha sonra ise piknik alanında toplanıldı. Burada Hatice Yürekli yoldaşın ölüm yıldönümü dolayısıyla yapılan kısa konuşmanın ardından devrim şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunu Ölüm Orucu ile ilgili marşların hep birlikte söylenmesi izledi. Kısa konuşmalar yapıldı.
Bir yandan sohbetler edilirken diğer yandan da kolektif biçimde öğlen yemeği hazırlandı. Neşeli ve sıcak bir ortamda yenilen öğlen yemeğini söyleşi izledi.
Canlı ve coşkulu söyleşi
1 Mayıs’ın güncel önemine ilişkin yapılan bir sunumun ardından pikniğe katılan işçiler ve gençler, neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlattılar. Yaşadıkları süreci anlatan bir Bosch işçisine katılımcıların ilgisi yüksekti. Bosch’taki süreç ve 1 Mayıs’ta ne yapacakları üzerine çeşitli sorularla bu ilgi ortaya konuldu. Pikniğe anlamlı bir kitleyle katılan liseli gençlik de coşkusunu ve heyecanını söyleşiye de taşıdı. Tüm konuşmalar alkışlarla karşılanırken devrimci bir atmosfer yaratıldı.
Söyleşinin ardından açık alanda yakılan ateşin etrafında toplanılarak 1 Mayıs marşı başta olmak üzere çeşitli marş ve türküler söylendi, şiirler okundu.
“1 Mayıs’ta görüşmek üzere…”
Hemen sonra da toplu olarak “mendil kapmaca” oyunu oynandı. Oyuna herkes bir biçimde katılarak eğlendi.
Piknik programı yorgunluk çaylarının içilmesinin ardından sona erdirildi. Katılımcılar 1 Mayıs alanında görüşmek dileğiyle geri dönmek üzere yola çıktılar.
Küçükçekmece'de piknik
Piknik kurulan ortak sofrada kahvaltı yapılarak başladı. Ardından geçilen etkinlik programında Sefaköy İşçi Kültür Evi Şiir Atölyesi, Nazım Hikmet'ten “Ellerinize ve yalana dair”, Küçük İskender’den “1 Mayıs çocuk işçiler marşı” ve Vedat Türkali'den “Bekle bizi İstanbul” şiirlerini okuyarak bir dinleti gerçekleştirdi.
Şiir dinletisinin ardından Sefaköy İşçi Kültür Evi Tiyatro Atölyesi tarafından "Hayrola" isimli oyun sergilendi. İşçilerin hakların kazanmaları için, birbirlerine güvenmeleri gerektiğini anlatan oyun beğeniyle izlendi.
Tiyatronun ardından müzisyen Atilla Aydoğdu sahne aldı.
Müzik dinletisinin ardından BDSP adına bir konuşma gerçekleştirildi. Emperyalist savaştan, kapitalist sömürüden, gündemdeki yasalardan bahsedilen konuşmada bu düzenin işçi ve emekçilere hiç bir şey vaat etmediği söylendi. Devrim ve sosyalizm mücadelesine çağrı yapılan konuşma, 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısıyla bitirildi. Konuşmanın ardından “1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındayız!” sloganı atıldı.
Konuşmanın ardından bir liselinin gerçekleştirdiği tulum dinletisi eşliğinde horon tepildi.
Verilen ara ile birlikte hem oyunlar oynandı hem de yemek yenildi. Voleybol, futbol oynanırken en ilgi çeken oyun mendil kapmaca oldu.
Aranın ardından Hatice Yürekli yoldaşın ölümünün 11. yılı olması vesilesiyle bir anma etkinliği gerçekleştirildi. Saygı duruşu ile başlayan anma etkinliğinde şiirler, Hatice yoldaşın hayat hikâyesi ve kendi sözleriyle konuşmalarından oluşan 20 dakikalık bir kurgu ile Hatice yoldaşın kişiliği, kimliği ortaya kondu. “Hatice Yoldaş ölümsüzdür!” sloganının ardından BDSP adına yapılan kısa bir konuşma ile Hatice yoldaşı anmanın önemi vurgulanarak, yoldaşlarının devraldığı bayrağı daha da yükseklere taşıyacağının sözü verildi.
Anmanın ardından Sefaköy İşçi Kültür Evi müzik topluluğu devrimci marşlar ve ezgileriyle sahneye çıktı. Çekilen halaylarla dinleti sonlandırılırken, etkinlik programı halk ozanı Hasan Hüseyin Bayram'ın sahneye çıkması ile sonlandırıldı.
Program boyunca emperyalist savaştan, zamlardan, UİS'ten, GSS'den eğitim ve sağlıkta gerçekleşen dönüşümlerden bahseden metinler okundu.
Geç vakte kadar süren piknik işçi ve emekçiler tarafından beğenildi. İlk defa bir etkinliğe gelen birçok emekçi etkinliklerden haberdar olmak istediklerini söylediler. Birçok emekçi ve genç ise taraflarının artık çok daha net olduğunu söylediler.
Piknik hep bir ağızdan söylenen Enternasyonal marşıyla bitirildi.
Esenyurt'ta kitlesel piknik
Esenyurt’un bir çok noktasında araç kalkış noktalarında pikniğe gelen emekçiler “Çözüm Devrimde, Kurtulış Sosyalizmde/BDSP” yazılı önlükler giyen görevliler tarafından karşılandı. Toplanmaların tamamlanmasıyla birlikte yola çıkan emekçiler, alana kadar da araçlarda söylenen türküler ve marşlarla 1 Mayıs coşkusunu taşıdı.
Piknik programı sabah piknik alanına varılmasıyla başladı. Piknik alanına girildiğinde emekçiler pankartlarla karşılandı. Alanın dört bir yanında yer alan pankartlarda “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Haramilerin saltanatını yıkacağız!”, “Yaşasın sosyalist işçi emekçi iktidarı!”, “Emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak için mücadeleyi yükseltelim!”, “Yaşasın 1 Mayıs” şiarları yer aldı. Kızıla bürünen alan 1 Mayıs’ın kızıllığını yansıtıyordu. BDSP’nin kitleyi selamlayan konuşmasıyla birlikte ilk olarak hep birlikte kahvaltı için ortak sofralar kuruldu. Kahvaltının ardından program başlatıldı. Açılış konuşması Nazım Hikmet’in yazdığı bir şiirin okunması ile başladı. Şiirle kitlenin selamlanmasından sonra, 1 Mayıs’ın kızıl tarihine ve sınıfsal özüne değinildi.
Ardından 1 Mayıs şehitleri şahsında sınıf mücadelesinde, devrim ve sosyalizm davasında şehit düşenler için saygı duruşuna geçildi. Saygı duruşunun ardından kapitalizmin çürümüş bir düzen olduğu ve emek sömürüsü üzerine kurulu olduğu ifade edildi. Bu düzenin doğası gereği işçi emekçilere açlık, ölüm, çürümüşlükten başka verecek bir şeyi olmadığına değinildi. Tüm saldırılara karşı sosyalizm mücadelesini büyütmek için 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yapıldı.
Açılış konuşmasının ardından Grup Abdal sahne aldı. Grup Abdal’ın söylediği ezgilere hep bir ağızdan eşlik edilirken, halaylar çekildi. Grup Abdal’ın ardından Grup Adalılar devrimci marşları ve ezgileriyle sahne aldı. Adalılar tarafından söylenen 1 Mayıs Marşı hep bir ağızdan söylendi. Adalılar, çekilen halayların ardından Çav Bella Marşını seslendirdi. Çav Bella Marşı yumruklar sıkılı bir şekilde coşkuyla söylendi.
Piknik programı Bertolt Brech’ten okunan devrimci şiirlerle devam etti. Esenyurt İşçi Kültür Evi Tanyeri Şiir Topluluğu devrimci şiirleriyle “birlik, mücadele ve dayanışma” pikniğini ve 1 Mayıs’ı selamladı.
Şiirlerin ardından serbest bölüme geçildi, ortak oyunlar oynandı. Aranın ardından ise milyonlarca işçi emekçinin haklı davasını savunmak için bedenini ölüme yatırarak şehit düşen Hatice Yürekli yoldaş anıldı. Hatice Yürekli yoldaş şahsında tüm parti şehitleri anısına saygı duruşuna geçilmesiyle anma programı başladı. Saygı duruşu esnasında Adnan Yücel’in “Biz Kazanacağız” şiiri okundu. Hatice Yürekli yoldaşın yaşamı ve mücadelesinin aktarıldığı metin marşlarla birlikte sunuldu. Anma devrim ve sosyalizm mücadelesine katılma, örgütlü mücadeleyi büyütme çağrısıyla sonlandırıldı.
Anma esnasında kitle sık sık sloganlarla eşlik etti. “Parti şehitleri ölümsüzdür!”, “Devrimci irade teslim alınamaz”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları atıldı.
Yemeklerin sonrasında program yine müzik etkinliğiyle devam etti. Sırasıyla Aliye Fişenk, Servet Özdemir ve Grup Yamaçtakiler marşlar, türküler ve halaylarla pikniğe katkılarını sundular.
Saat 19.00 sıralarında BDSP’nin yaptığı kapanış konuşmasıyla piknik sonlandırıldı. Kapanış konuşmasında 1 Mayıs’ın işçi sınıfı ve emekçiler cephesinden önemine değinildi. '77 1 Mayıs katliamına, '96 1 Mayısı’ndan Taksim’in yeniden kazanılmasına, bu kazanımların korunması ve burjuvazi tarfından altının boşaltılmasına izin vermemek için devrimci bir duruşla 1 Mayıs alanında, Taksim’de olma çağrısı yapıldı.
BDSP’nin kapanış konuşması kitlenin attığı '1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındayız' sloganıyla karşılandı.
Kızıl Bayrak / Ankara - İstanbul - Gebze - İzmir - Bursa
