Baymak işçilerinden çağrı

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • 20 Eylül 2012
  • 14:21

(20.09.12) – İstanbul Tuzla'da kurulu Baymak fabrikasında çalışan duyarlı işçiler, fabrikada Türk Metal-patron işbirliğine karşı arkadaşlarını mücadeleye çağırdılar.

Patronun sömürüsüne, sendikal ihanete karşı tüm işçileri harekete geçmeye çağıran duyarlı işçiler, “Ya birlik olup hakkımız olanı alacağız. Ya da sessiz kalıp eşekliğimizle kalacağız” diyorlar. Baymak'tan duyarlı işçilerin kaleme aldığı çağrı metni şöyle:

Baymak işçilerinden çağrı

Arkadaşlar, biz Baymak’ta çalışan bir grup duyarlı işçiyiz. Siz çalışma arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi sendikanın ihanetine, patronun sömürüsüne karşı harekete geçmeye çağırıyoruz.

Baymak’ta sendikayı getiren arkadaşlarımız haksızlıklar son bulsun, insanca yaşanacak koşullar olsun diye getirdiler. Ama sorunlarımız bitmiş değil. Türk Metal sendikası patronla işbirliği yaptığı gibi bize karşı da patrondan farksız konuşuyor.

Patronun bekçiliğini yapan Türk Metal, şimdide işçi kardeşlerimizin içine muhbir koymaya çalışıyor. İşçiyi savunması gerekirken patrondan nemalanan çete, patrondan aldığı emir ile farklı planlar peşine düştü. Her toplantıda kendilerini savunan şube başkanı, kendi büyüklüklerinden, hak hukuktan bahseder. Başkan bunu yapacağına işçilerin hakkını savun.

Arkadaşlar, sorunlarımız bitmiyor, daha da büyüyor. Su sebili sorunumuz vardı dışarıda bildiri dağıtıldı. Sendika korktu sebil getirtti. Son zamanlarda da paydos saati yaklaştığında su kesintileri yaşanıyor. Elimizi yüzümüzü yıkayacak su bulamıyoruz. İzin paralarımız verilmiyor. Daha fazla para kazanıp çoluk çocuğumuza iyi bir gelecek kurmak için gece gündüz çalışıp senede bir hafta da olsa izne çıkmayıp çalışıyoruz. Ama bu paralar da hesabımıza yatmıyor. Aldığımız 800-900 milyon maaşın yarısını ev kirasına veriyoruz. Bu parayı sendikacılara, patrona verin bakalım ay sonunu getirebilirler mi?

Baymak’ın MESS’e üye olmasını beklediler, sonra da ara sözleşme imzalandı. Elimize ne geçti söyleyin: KOCA BİR HİÇ. Saat ücretine brüt 30 kuruş zam aldık. Bize “Sizin değeriniz brüt 30 kuruş” deyip dalga geçiyorlar. MESS ile sözleşme imzalanacak ama bize yine hiçbir şey söylenmiyor. Kurulları oluşturdular. Kim bu adamlar bilmiyoruz. Kurul toplantı yapıyor, ne konuşuluyor, ne yapıyorlar bizi bilgilendirmiyorlar. Bunlar ne yapıyor kimse bilmiyor. Bizlerden her şeyi saklıyorlar.

Bir de sendika panosu var fabrikamızda. Bu panoda işçiyi ilgilendiren yazı, belge göreniniz oldu mu hiç. Varsa çıksın söylesin. Bu panoda Türk Metal’in otellerinin, televizyonlarının reklamı yapılıyor. Bazen de Türk Metal’in ırkçı bildirileri yayınlanıyor. Yine sendika temsilcisi Bilal gelip bize otelleri pazarlıyor, reklamını yapıyor. Bu adam pazarlamacı mı yoksa temsilci mi? İşçi nedir, sendika nedir bir halt bilmeyen bu adamı temsilci yapmışlar. Temsilciyi biz seçmediğimiz için böyle bir adamı temsilci yapmak sendikanın ve patronun işine geliyor. Bu adam kalkıyor fabrika kapısında gerçekleri yazan işçi bültenlerini dağıtan adamlara engel oluyor. Çünkü gerçeklerden korkuyorlar. Şimdi de servisleri içeri çekiyorlar. “Niye içeri çekiyorlar servisleri”diye düşündünüz mü hiç. Gelip bülten dağıtmasınlar diye. Sendikanın beslediği bu adamları ve onların işbirlikçileri onurlarını, namuslarını üç kuruş paraya satmışlardır. Bizim ise onurumuzla çalışıp hakkımız olanı kopara kopara almaktan başka seçeneğimiz yok.

Taşeron işçisi kardeşler, siz de bizimle aynı işi yapıyorsunuz. Ama sizi diledikleri gibi işten atıyorlar, istedikleri işe veriyorlar, zorunlu mesai adı altında fabrikayı zindana çeviriyorlar. Baymak’ta taşeron, kadrolu ayrımı yapılmaksızın birlik olmalıyız. Taşeron işçilik işçileri kişiliksizleştirmek, hiçleştirmek demektir. Taşeron zulmüne hep beraber “ DUR!” diyelim. İşçilerin birliğini, kardeşliğini oluşturalım. Birbirimize sahip çıkalım.

Kardeşler, bu çağrıya uyalım. Bu çağrı onuruyla, namusuyla çalışan kardeşlerimizedir. Biliyoruz ki bir çok arkadaşımız sendikadan ve çalışma koşullarından memnun değil. Herkes şikayetçi, fakat çok fazla şikayet edip birşey yapmamak acizliktir. Güç birlik olduğumuz sürece bizdedir. Gedik Kaynak işçileri ihanetçi Çelik-İş Sendikası'nın ihanetine son verdiler. Birlik oldular, kendi sözleşmelerini hazırladılar. Son 30 yılın en iyi sözleşmesini imzaladılar, %28 zam aldılar. Ama bize yapılan ihanet zamla sınırlı değildir. Bu onur meselesidir. Ya birlik olup hakkımız olanı alacağız. Ya da sessiz kalıp eşekliğimizle kalacağız. Sizi bu işçi bülteni aracılığıyla birliğimizi kuvvetlendirmeye çağırıyoruz.

Baymak’tan duyarlı işçiler