Baskıya, sömürüye ve köleliğe karşı isyan ateşlerini yakalım!

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • 13 Mart 2012
  • 14:27

Newroz alanlarında birleşelim!

Kardeşler!

Newroz sömürüye, köleliğe, baskı ve zulme karşı emekçi halkların isyan günüdür. Zalim Dehaklar’a karşı demirci Kawalar’ın başkaldırı günüdür. Emekçi halklar yüzyıllardır bu başkaldırı gününde “artık yeter!” çığlığını yükseltiyorlar.

Bu çığlık bu yılın Newroz’unda da dört bir yanda yankılanacak. Newroz alanlarına çıkacak yüzbinlerce emekçi isyan ateşlerini yakacak, özgürlük ve kurtuluş için omuz omuza verecek. Tıpkı zalim Dehak gibi emekçilerin kanıyla beslenen bu düzenin efendilerine “dur” diyecek.

Kardeşler!

Bu yılın Newroz’unda isyan ateşlerini yakmak için nedenlerimiz her zamankinden daha fazla. Öncelikle kardeş Kürt halkına yönelik baskı ve zorbalığın sınır tanımadığı bir dönemden geçiyoruz. Ulusal hakları yok sayılan, özgürlük ve eşitlik talepleri karşılanmayan, meşru haklarını fiilen kullanmak istediğinde de sınırsız bir zorbalığın hedef olan Kürt halkı tam bir “siyasi soykırım”la yüzyüze. Hakları için mücadele eden binlerce Kürt emekçisi zindanlara kapatılıyor. Bu da yetmiyor, Uludere’de olduğu gibi, üzerlerine bombalar yağdırılıyor.

Kürt halkının haklı ve meşru ulusal haklarını yok sayan sermaye devleti, inkar ve imhadan başka bir yol tanımıyor. Onyıllardır uygulanan bu politika büyük acılar ve yıkımlar yaratmaktan başka bir sonuç vermedi, vermiyor.

Kürt halkına kan kusturan sermaye iktidarı, aynı zamanda işçi sınıfı ve emekçilerin boynundaki zincire yeni halkalar ekliyor. “KCK operasyonu” adı altında sürdürülen gözaltı ve tutuklama terörü sadece Kürt halkını hedef almıyor. Terör rejiminin olağanüstü mahkemeleri ve yasaları ile tüm hak mücadeleleri hedef haline getiriliyor, mücadele edenler “KCK” yaftası asılarak zindanlara atılıyor. Bugün zindanlar aynı zamanda sendikacılar, öğrenciler, gazeteciler ve aydınlarla doldurulmuş durumda.

Öte yandan, işçiler ve emekçilerin sömürüsünü katmerleştirecek saldırıların yolu düzleniyor. Ücretler düşürülüyor, iğneden ipliğe her şeye zam geliyor, vergi soygununda sınır tanınmıyor, eğitim ve sağlık paralı hale getiririliyor, vb...

İçeride faşist cunta dönemlerinde görülecek düzeyde baskı ve zorbalığı tırmandıran sermaye iktidarı, dışarıda da emperyalizmle suç ortaklığına yeni halkalar ekliyor. Emperyalist rekabet ve nüfuz mücadelelerinin bir sonucu olarak gündeme gelen gerici savaş ve saldırganlık politikalarının taşeronluğuna soyunuyor. Suriye ve İran’a yönelik tehditler bunun için yükseltiliyor. Dahası “Füze Kalkanı”nda olduğu gibi ülke toprakları emperyalist saldırganlığın üssü haline getiriliyor. Böylece kardeş halklara yönelik ağır suçların altına imza atılıyor.

Bu savaş ve saldırganlık politikalarının önü alınmazsa, önümüzdeki günlerde emperyalist savaş makinası Türkiye’deki işbirlikçilerine dayanarak kardeş bölge halklarının üzerine bir kez daha bombalar yağdıracak.

Kardeşler!

Bu yılın Newroz’unda baskı, sömürü ve katliamlara karşı halkların kardeşliğini büyütmeli, özgürlük ve eşitlik kavgasına omuz vermeliyiz.

Newroz alanlarında Kürt emekçi kardeşlerimizle elele vermeli, sömürüye ve geleceksizliğe karşı isyan ateşlerini birlikte yakmalıyız. “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” bayrağını yükseltmeliyiz.

Emperyalizme ve saldırganlık politikalarına karşı Tunus’ta, Mısır’da direnenlerin inancını kuşanmalı, bölgemizi ve dünyamızı kapitalizmin pençesinden kurtarmak için harekete geçmeliyiz.

O halde Newroz’da mücadele alanlarına! Sömürüsüz insanca bir yaşam, halkların özgür ve eşit yaşadığı bir dünya için kavgayı büyütmeye!

Bijî Newroz, bijî sosyalizm!

Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!

Kürt halkına özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!