Basının ‘bombacısına’ polis sorusu: Burnundan estetik oldun mu?

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 17 Aralık 2012
  • 11:47

Ankara’da 20 Eylül 2011’de Kumrular Sokak’ta 5 kişinin hayatını kaybettiği bombalı eylemden dolayı tutuklanan ve basının “bombacı” olarak lanse ettiği Ümit Akgümüş, yarın görülecek davası öncesinde yazdığı mektubunda, olayın kendisinin üzerine yıkılmak istendiğini belirterek, “Bana gözaltında polisler ‘burnundan estetik oldun mu?’ diye sordular. Çünkü eylemi gerçekleştiren kişinin burnu ile benim burnum birbirini tutmuyor” dedi.

Ankara’da 20 Eylül 2011’de Kumrular Sokak’ta meydana gelen 5 kişinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin Adana’dan gözaltına alındıktan sonra Ankara’ya getirilip tutuklanan Ümit Akgümüş, dava sürecine ilişkin cezaevinden yolladığı mektupla yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti. Akgümüş, mektubunda 7 Mart günü gözaltına alındığını ve gözaltına alınmam nedenini kendisine zorla imzalatılan belgeden öğrendiğini belirterek, “Olayın faili olarak ben gösterildim. Cemaat ve özel savaş medyası hiç utanmadan, sıkılmadan haftalarca beni ‘bombacı’ diye tanıttı. Ardından tutuklandım ve 9 ay sonra iddianamem ‘Türk milleti adına’ denilerek kamuoyuna açıklandı” dedi.

TÜM AİLESİNE DAVA AÇILDI

Akgümüş, davada kendisi ile yetinilmediğini ve amcasından kız kardeşine kadar bütün ailesine dava açıldığını vurgulayarak, kendisi ile ilgili delilin ise sadece polisler tarafından ailesinin evine götürülen bulanık resmin imzalatılmasından ibaret olduğunu kaydetti. Akgümüş, mektubunda emniyette yapılan sorgusunu ise şöyle anlatıyor: “Emniyette sorgum sırasında polislerin ilginç bir sorusu oldu. Bana ‘Burnundan estetik ameliyat oldun mu?’ sorusunu yönelttiler. Anladım ki eylemi gerçekleştiren kişinin burnunun uç kısımları sivri o yüzden bana bu soruyu soruyorlar. Onun ardından bana onlarca sayfaya yazı yazdırdılar. Bunu kriminal inceleme için yaptılar. Bunu yaparlarken örnekleri alan polis amirine doğru döndü ve ‘amirim yazılar uyuşmuyor’ dedi. Amiri ise bana arkasını dönerek, ‘Sus duyacak sen devam et elbet tutan bir kısmı olacak’ yanıtını verdi. Ardından ben onlara eylemin yapıldığı gün ve ondan önceki günlerde nerede olduğumu söyledim hatta onlara bulunduğum yerlerde kameralar olduğunu onları incelemeleri söyledim ancak hiçbir yanıt vermediler.”

‘KANIT BULUNAMAYINCA ADANA DEVREYE GİRDİ’

Cezaevindeyken Adana’da yakılan araçlardan dolayı Adana Cumhuriyet Savcılığı’nın dava açmasının nedeninin de bombalı eyleme ilişkin hakkında hiçbir delil bulunmaması olduğunu kaydeden Akgümüş, “Düşünün hukuk nasıl iflas etmiş bir durumda ki ben cezaevinde iken Adana’da araç yakma emri veriyormuşum!. Yaşamını yitiren 5 insanın sorumlusu ben değilim. Çünkü; 15 Eylül günü saat 13:57 sularında eylemi gerçekleştiren kişi araçla Aksaray-Ankara yönünde seyir halinde iken ben bu saatte Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde arkadaşlarımın duruşması izliyordum. Ardından ise Adana Çakmak Plaza’da kendi kredi kartım ile kitap aldım. Tüm bunların görüntüleri ve belgeleri vardır” dedi.

‘LEHTE DELİLLERİN HİÇBİRİSİNİ ALMIYORLAR’

Akgümüş, eylemde kullanılan aracın kiralandığı yerde bulunan imzalar ve parmak izlerinin iddianameye bilerek konulmadığını vurgulayarak, 15-20 Eylül günlerine ilişkin baz istasyonu raporlarının da iddianamede olmadığını kaydetti. Bunların iddianameye konulmamasının nedeninin ise olayın kendisine yıkılmak istenmesi olduğuna işaret eden Akgümüş, “Düşünün iddianamede üzerime bir silah atıyorlar. Ancak bunun balistik ve kriminal raporlarını iddianameye koymuyorlar. 17-18-19 Eylül tarihleri arasında eylemde kullanılan aracın hiçbir görüntüsünü iddianameye koymuyorlar. Araç adeta buhar olup uçuyor” diye kaydetti.

5 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 830 YIL HAPİS İSTEMİ

Kumrular Sokak’ta gerçekleşen eylemi yaptığı gerekçesiyle Ümit Akgümüş hakkında hazırlanan iddianame Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. . Bombalı eylemi gerçekleştirdiği ileri sürülen Ümit Akgümüş hakkında iddianame dosyasında adı geçen “gizli tanık” ifadeleri ve “örgütsel dokümanlar” delil gösterilerek 5 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 830 yıl hapis cezası istendi. İddianamede Ramazan Pamukçi, Fethullah Yiğit, İhsan Akgül, Ertan Yürek, Hayrettin Sincan, Yakup Pamukçi, Ersin Batbay, Ahmet Korban ve Mürsel Pamukçi da aynı dosyadan yargılananlar arasında. Savcılık, iddianamesinde Yakup Pamukçi, Mürsel Pamukçi, Hayrettin Sincan, Ersin Batbay ve Ahmet Korban hakkında da TCK’nin 314/2 ve TMK’nin 5. Maddeleri “örgüt üyeliğinden” cezalandırılmalarını istedi. Davanın ilk duruşması ise yarın görülecek.

CEZAEVİNDEYKEN EYLEM EMRİ VERMİŞ!

Öte yandan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, 24 Mart günü Adana’nın Akkapı Mahallesi’nde 3 aracın yakılmasına ilişkin hazırladığı iddianamede bir skandala imza atarak, cezaevinde bulunan Ümit Akgümüş’ün araç yakma eyleminin sorumlusu olduğunu ileri sürdü. Araç yakmaların ardından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ferhat Şendur’un ifadelerine dayanarak hazırlanan iddianamede, o dönem Kumrular Sokak’ta yaşanan patlamadan dolayı Ankara’da tutuklu bulunan Ümit Akgümüş, 1 numaralı sanık olarak gösterildi. İddianameyi hazırlayan savcılık Şendur’un ifadesine dayanarak, 8 Mart günü Adana’da gözaltına alınan ve 12 Mart günü tutuklandıktan sonra 2 ay boyunca tek kişilik hücrede tutulan Akgümüş’ün araç yakma emirlerini verdiğini ileri sürerek, Akgümüş’ün “örgüt üyeliği”nden cezalandırılmasını istedi. Akgümüş önümüzdeki günlerde ayrıca bu davadan da yargılanacak.

ANF / 17.12.12